16 Kasım 2020 Pazartesi

Bana umudu anlat



Elimi kanata kanata dikenler arasında arıyorum  

Kırmızı güllerini koklayarak, umudu  

Yüreğime ince ince dokunan ellerinde  

Yasemenler gibi ışıldayan, tülünü araladığın gözlerinde.  


Mavi göklerde bulutların oynaştığı gizemli derinliklerde  

O sonsuz boşluğa bakan  

İçimizdeki hangi ırmakların sesinde yankılanır umut bilmiyorum. 


İçimde kaşıdığım yaraların kabuğu kanıyor, gittikçe büyüyen

Uzun geceler boyu yaslı ırmaklar gibi sürüp giden

Yoğuşmuş bir zerreydi koca dağları ufalayarak gelen sular

Tüm düşlerimin içinde mayalandıkça mayalanıyor, okşandıkça acılar. 


İşte bu yüzdendir iki gözüm bu yüzden

Umudu anlat bana

İğde çiçeklerinin uyuyup soluduğu gecelerde

Geriye dönebilir miyiz söyle bana

Yitik umutları nasıl ararız bu taşlı yollarda

Umudu ölümsüz kılmak için ne yapabiliriz

O çıkmaz sokakların dibindeki gölgelerde. 


Her sabah boşuna arıyorum, boşuna güneşin izlerini bulutlar arasında

Saçların ıslak, ellerin üşüyor, belli ki iki gözüm

Sancı olmuş göz kapaklarının ucunda, uykuya yatmış güneş

Yeni bir dil doğurmak gerek umuda, boy vermek bulutlara. 


Dalgalara göğüs gererek ağır bir yük biniyor omuzlarımıza

Hadi nadasa gömelim gönülleri, aksak mevsimler kışa dönmeden

Koca bir hiçe çevrilen evreni yeniden yaratalım

Ötelerde kalsın yaşamla hüzün arasında vedalar

Umuda koşalım, umudu kucaklayalım hep birlikte.


Söyle, eskiyen yüreğimi kime taşıyayım

Kime taşıyayım çizgileri değişmiş, yüzümüzdeki, içimizdeki yalnızlıkları

Anlat bana iki gözüm

Son sözcüğünü yazmadan önce hayat, anlat

İnsanca yaşamak denen şeyin umut olduğunu anlat

Avuç avuç içmek, kanmak sonuna kadar buna

Bana umudu anlat...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder