29 Aralık 2022 Perşembe

29 Aralık 0

Geride Kalır




Dokunduğun saatler yerinde oysa 
Tuttuğun yaşlar geride kalır 
Yıllanmış şarap tadındaki 
Gözleri şiir yazan çocukluğun 
Ruhuna notalandırdığın şarkılar 
Gün olur 
Geride kalır. 

Aldanışlar 
Sessiz nefesin 
Seviyorum deyişler 
Derin sancılar 
Sevmeler, sevişmeler 
Geçiştirilmiş sözler, 
Gün olur 
Geride kalır. 

Güneşin battığı
Denizin kanadığı yerde
Kollarının bekleği arzular
Gün olur
Geride kalır
İçimizdeki ağlamalar
Bitmek bilmeyen sitemler,
Tövbe etmişken aşklara
Deli sarmaşıklar gibi
Yeniden sarılmak isterken sevdalara
Yeni hayaller kurmak isterken
Adresini şaşırır hepsi birden
Sadece boşluğa çizilen sözler
Umutlar
Geride kalır.

Saçlarını tarayan bir şafakta
Güneş alnında
Yollar kalmamış
Son otobüs durağında
Herkes inmiş,
Bir sessizlik
Bir şaşkınlık
Bir bakmışsın
Güller eskimiş
Solmuş avuçlarında
Yitik bir aşkın hikayesi
Geride kalır.

Tahta kapılı mor salkımlı bir sokak
Tepeden tırnağa çiçeğe durmuş
Sardunyalı pencereler
Islak çam ağaçları
Ardıç kokuları
Yaşlı bir ağaca kazınmış bir isim
Masal tadında bir hayat
Bir bakmışsın
Geride kalır
Ruhu tutsak
Kendini bırakmış
Bir sessizliğin koynunda bir sokak.

Demem o ki
Elinde baston
Düşler penceresinden çıkarken
Sana gülümseyiverir ay
Yanıp söner yıldızlar
Geçip gider zaman işte
Bir ömür tükenir
Bir sarhoşluk, bir fırtına, bir tufan içinde
Sonra bir sessizlik
Bir şaşkınlık başlar ardından
Geçmişe düşen gölgeler kalır sadece geride
Gölgeler kalır
Gölgeler kalır...

20 Aralık 2022 Salı

20 Aralık 0

Bu Son Siirim Olsun Sana





Bu akşam içmek istiyor canım 
Şiirlerimle yalnızca kendim 
Bir garip duyguyla öyle 
Bu akşam içmek istiyor canım 
Öyle sessiz ve sakin 
Ama bu defa başka 
Sonunu bildiğim.

Soluğumun sesi boğum boğum 
Sesini duyacaksın 
Dolu dizgin sırlar vereceğim 
Sana son defa 
Tükenmeden kalemimin mürekkebi 
Bir şeyler bırakacak dizelere 
Bu son şiirim olsun sana.

Bazen düşünüyorum da
Zamansız ayrılıklardan biri gibi
Başaramadım, beceremedim galiba gerisini
Bunca yazdığım uzun şiirlerden sonra
Seni anlatacak kelimeler tükendi
Hepsi yüzünü çevirip gitti dizelerimin
Oysa çok şey vardı
Çok şey
Söylemek istediğim sana.

Daha üşütür oldu beni
Rüzgarını özlüyorum eski şiirlerimin
Benim o şiirlere ihtiyacım vardı oysa,
Akşam sularında bir yakamoz gibiydin
Bembeyaz bir zambak gibi vazolarda.

Bu defa başlık yazmadan
Kalemim bir şeyler bırakacak
Son defa,
Başaramadım, beceremedim
Sana uzun şiirler yazamadım
İlk defa,
Ve...
Şimdi son satırlarını yazıyorum
Şirimin son mısralarına
Seni yazıyorum.

Bu gece,
Işıkları söndür
Kapa gözlerini
Sus ve dinle
Sadece dinle sessizliği
Sadece sana konuşan hece hece
Pencereden vuran rüzgarın nefesini hisset
Dudaklarında,
Bu son şiirim olsun sana
Bu son şiirim
Artık yazılacak şiirim kalmadı
Yazılacak şiirim kalmadı
Bu son şiirim olsun sana
Bu son şiirim ...

18 Aralık 2022 Pazar

18 Aralık 0

Ey Ask, bir Siir Gönderdim Sana





Sanki bir şeyler değişiyor içimde 
Tam uykuya dalarken 
İçine düştüğüm boşlukta 
Üşüdüm, ürperdi birden yüreğim 
Kimse duymasın senden başka 
Ey Aşk, 
Öyle kıpır kıpır ki içim 
Yağmurun elleri değmiş gibi sanki 
Yavaş yavaş içimde yeşeren bir karanfil 
Aklıma düşüyorsun 
Kalbimin bir yerindesin biliyorum 
Eksik yanlarımı doldurmak için 
İçimin ırmaklarına akan
Beni sinesine saran aşkın
Uzak sularını özlüyorum.

Ey aşk,
İplik iplik şiirler dokudum
Sıra sıra dikişlerle, yama yama kalbime
Hep senin rengine bürünerek
Bak nasılda gökkuşağı gibisin,
Yedi renk.

Yanında olmak vardı
Yanardık
Yakardık belki birlikte bu şehri
Uykuya daldırırdık
Sıcaklığında yüreğimizi.

Ben göğe bakıyorum geceden
Sessiz bir yağmur
Dilim buğulu camlarda
Okşar gibi,
Ay kırık
Bir telaş, bir telaş başlar
Ilık ılık yakamozlar
Uyanır yeniden uykulardan.

Garip gölgelerin fısıldadığı
Önümde söğüt ağacı
Koparıp dizginlerinden salıverdim
Rüzgara yüreğimi.

Bu akşam içimde bir umut var
Yarım kalan bir türkü
Dudaklarımda,
Ey aşk
Nerdesin şimdi
Bir şiir gönderdim sana
Güvercin kanatlarında
Koynunda yıldız tozlarıyla
İpek saçlarını okşasın diye
Okşasın diye
Okşasın diye
Bir şiir gönderdim sana...

12 Aralık 2022 Pazartesi

12 Aralık 0

Belki Suraya Gölgem Düser






Geçti zamanı biliyorum 
Aslına bakılırsa, 
Bir karanfil 
Bağdaş kuran 
Oturan bir sevda 
Ta orta yerinde 
Yüreğimin üstünde. 

Oysa uyurdu yalnızlığım 
Ninnilerim yoktu 
Beni uyutacak 
Dizlerinin dibinde oturduğum 
Bir sevgili, 
Araf'ı içerken
Bir mevsimlik çiçeklerle
Aralandı sessizliğin kapısından
Sonbaharın,
Sen çıktın birden karşıma
Anlayamadım.

Öyle değil işte
Hangi gözle bakılır ki sana
Hangi kelimeyle anlatılır
O gülüşünün sesi
Yazdığım şiirler isyanda sanki
Kaçak şarkılarla avunuyorum şimdi.

Oysa,
Sen bir çalıkuşu
Ben kimsesiz kafeste tutsak
Yaralı bir kuş.

Dudaklarımda bir türkü
Eski yolculuklarda kalan,
Kaçıp gitmek istediğim yerler vardı
Kendimi dikenli yollara sürüp
Başımı alıp gidesim vardı
Bir bilinmez yerlere doğru,
O yüzden değil mi ki
Birden sen çıktın karşıma
Gidemedim.

Çok fazlada umursamıyordum oysa
Gülmüşüm, ağlamışım
Boş vermişim her şeye
Alışmıştım
Zamansız ayrılıklara
Ateşten korkmaz oldu
Acılarla dövüle dövüle
Nasırlaşmıştı yüreğim.

Şimdi,
Uğultulu bir sarhoşluk içinde
Sanki bir şeyler söyler gibi bana yüreğim
Boş ver,
Hadi boş ver der gibi
Bırakıp gidelim buralardan,
Bırakıp gittiğin yerde, döndüğünde
Gölgeli bir çınar olur belki gövden,
Çiçek açmış ılgınların arasında
Belki,
Şuraya düşer gölgen
Belki gölgen düşer
Döndüğünde
Hadi boş ver
Gidelim bu şehirden...


7 Aralık 2022 Çarşamba

07 Aralık 0

Yaralı bir Yüregin Öyküsü





Nice eller sallanır 
Biten aşkların ardından 
Nice mendiller sallanır 
Giden trenlerin arkasından 
Başlar ayrılıklar
Gidenler gitmiştir artık
Ateşlere düşmek gibi bir şeydir bu
Paramparça bir yürek taşır
Yangın yeri gibidir tıpkı sol yanın 
Bütün acıları soğutursun da göğsünde
Aşkın sıcaklığı yerindedir hala teninde.

Üşüverirsin yokluğunda
Her akşam başını yastığa koyduğunda
Bir sancı başlar
Avuçlarınla tutmaya çalıştığın
Yüreğinde,
Ürperir ruhun
Titrer kirpikler
Hayali geçer gözlerinin önünden
Bulut bulut
Ağlarsın gizlice gece
Kan ter içinde
Hınca hınç yalnızlıklarla.

Oysa düşlerin başkaydı
Yaz kış demeden
Gülüşü düşerdi hep aynalara,
Yüreğini bırakıp gitmiştir bir kere
Yaralıdır artık o sendeki, senin yürek
Susturamazsın,
Sus artık, sus demekten bıktım
Ama söz dinlemez ki
Yürek sesi bu susar mı
Bilmem bu kaçıncı ızdırap
Bu kaçıncı her defasında yeniden.

Avuçlarında kurur gözyaşların
Gezinir durur gibidir
Yüreğinin derinliklerinde
Dolaşır damarlarında
Uçsuz bucaksız
Öyküsüz yarınlarında...

6 Aralık 2022 Salı

06 Aralık 0

Sen


Ben ki 
Mecnun gibi çöller tüketmiş 
Sen 
Buzlu bir yağmurun yüzüme vurduğu 
Destursuz esen bir rüzgar gibisin 
Ilık ılık içime giren. 

Sen  
Damarlarıma ilk can suyunu verdiğin bir menekşe 
Uzak dağ yamaçlarında bir karçiçeği 
Bembeyaz bir papatya 
Zakkumların açtığı sabahların birinde
Gülümseyen gelincikler gibisin.

Sen,
Akşam sularında
Üşüyen yorgun yüreğime
Gün ışığı giyinmiş yüzünle
Karanlık gecelerime ışık veren
Samanyolundan yakamoz yakamoz
Kuzey yıldızı gibisin
Düşlerime yatırdığım.

Sen
Issız denizlerde
Mavi kanatlı bir kuş
Uzak sahillerde
Çığırtkan bir martı gibisin.

Sen,
İçimdeki ateşi söndürecek
Dudaklarımda yıllanmış bir şarap
Yudum yudum, kadeh kadeh doldurduğum,
Sedef aynalarda
Ebruli masallarda
Mavi beyaz bir mutluluksun
Şafaklarda.

Sen var ya Sen
Yorgunluğumu örtecek
Bir fincan kahve, bir kitap
Sımsıkı sarıldığım,
Bir şarkı, bir şiir gibisin
Dudaklarımda
Beni ısıtacak,
Beni avutacak...


2 Aralık 2022 Cuma

02 Aralık 0

Yagmurun Gözyasları


Senden sonrası yok 
Ötesi berisi yok dediğin 
Uzak sularda vurgun yemiştir sevdan 
Bulut biriktirir gözlerin soluk soluğa 
Gözlerin düşer sulara birden 
Gözyaşların avuçlarına 
Nilüferlere kasımpatılara düşen 
Yağmurun gözyaşlarına karışır hıçkırıkların.

Ağır yaralıdır yüreğin
Düşlerinde hatıralar,
Ne çok gözyaşı dökmüşündür boşu boşuna
Ayrılığın gözyaşlarıdır
Gölgeler ıslak, bu sokaklar ıslaktır hep
Yağmurun gözyaşlarıdır
Bir çığ gibi büyüyerek düşen.

Bir daha geri dönmez gidenler
Boşa geçen zamanlardır
Yağmurun gözyaşlarıdır
Acılardır yalnızca kalan geriye.

Hani bazen sözler biter ya
Gözler konuşur ya
Yalnızca gözler konuşur dersin ya sevdaları
Şiirler konuşur dersin ya sadece
Adına yazdığın şiirler konuşur,
Oysa,
Gidenler gitmiştir bir kere cancağızım
Hala güllerin boynu büküktür çoktandır
Tüm baharlar darmadağın
Delice rüzgarların estiği
Köşe kapmaca oynadığın
Bahçeler boyu
Sadece yağmurlardır yağan

Bir gece unutmayı düşünürsün herşeyi
Bir ben mi ağlayacağım dersin
Unutmayı istersin
Sende yaşayan dalıp giden gözlerini,
Unutmayı istersin
Sonra boşver dersin..

Dışarıda yağmur
Lambalar söner
Odalar gömülür karanlığa
Gömülür gece,
Gömülür derin bir sessizliğe sevda
Derin bir sessizliğe sevda...

6 Kasım 2022 Pazar

Baska bir Askın Masalı bu















Ne sen sor, ne ben sorayım 
Bir mavi boşluğa bakan 
Uzak kıyılarda kaldı gözlerim 
Uzaklarda biri var seni bekleyen  
Uzun bir yolculuğa hazırlanan 
Yaklaşan biri var sanki, 
Dili tutulmuş bir şaşkın yürek 
Sol yanımı dövüp duran 
Kalp atışlarımdan belli. 

Öyle bir şey ki bu 
Yanlış mı belledim ben 
Mevsimleri sayamadım
Yüreğim avuçlarımda tükendim
Bekledim hep
Hangi çiçeğe dokunsam
Dikenler battı elime
Ne renk ne koku kaldı
Yokluğunda.

Özledim seni
Uykularda bile
Seni gördüm sanki sarılır gibi
Nasılda sokuldu ellerin yüreğime
Yanağıma dokundun yine dudağınla
Avuçlarımda binlerce yıldız tozu
Savurdum
Okşarken,
Sen uykulardayken saçlarına

Ilıman iklimlerle dolu
Öyle güzel esiyorsun ki içimde
Bir yağmur sonrasının
Ilık ılık bahar rüzgarı
Sen diye dokunuyor bana

Bir şeyler örülüyor boşlukta sanki yeniden
Aşk mı, tutku mu, özlem mi
Tatmadan bilinmez ki
Başka bir aşkın masalı mı bu yoksa
Başka bir masal mı
Mavileri giyinmiş bu gelen
Mavileri giyinmiş bu gelen...

2 Kasım 2022 Çarşamba

Deniz, Mehtap ve Gözlerin


Nasıl da değişti birden, içimde fırtınalar koparmakta olan sevdan 
Yaralı zamanların çiçeğini okşar gibi, gök mavisi gözlerin 
O içten sımsıcak gülüşlerin, o efsunlu çiğin ıslak kirpiklerinde saklı kokusu hala 
Yürek yangınlarından kaçar gibi, göğsümü sıkıştırmakta nefesin. 

Senin için uzanıyor ellerim yıldızlara, bir duygu sarmalayıp içimi 
Sonra, başlar hep yalım yalım sarsıntılar, yakamozlarda yüzün 
Damla damla sanki, içimi delen bir fısıltı dolaşıyor yüreğimde. 

Martılar gibi sırılsıklam, elimden tutup ötelere kaçışan
Gözlerin hatırlatıyor bana deniz kuşlarını çağırır gibi
Devinip duran garip bir telaş var içimde
Bir vurgun bu sevda, bir yağmur iniyor yüreğime gökyüzü eteğinden.

Bir köşede yalnız günahsız uykulardayken mehtap
Fırtınalı bir deniz
Aklım almıyor bir türlü, çılgınlık bu biliyorum
Aşkın en güzel şarkısını dokuyor dudaklarıma dudakların.

Öylesine sessiz, öylesine nefessiz durgun bir deniz gözlerin
Derin tatlı bir sızı kaplar birden içimi
Dolunay gecesinin öteki ucundan, gözbebeklerime uzanmakta gözlerin,
Sarıp sarmalıyor usul usul beni mehtap ve deniz.

Yıldızlı gecelere sığınırken, içiyorum o kıpkırmızı şaraptan
Nasıl da çıldırıyor dalgalar mavi titreyişlerle mehtaba bakaraktan
Nasıl da mayalanıyor pırıl pırıl çıplaklığı ile
Suyun aynasına vuran gözlerin/yüzün.

Aşktı ufuk ötelerinden mehtaba sarkan gözlerin
Ay öpüşmekte köpüklü denizin altında dalgalarla şimdi
Bir rüya mıydı yoksa bu, gözlerine yaptığım yolculuk
Bir rüya mıydı bu
Bilmiyorum...

1 Kasım 2022 Salı

Özlemeyi Sever misin?



Gözlerin bir boşluğa takılır mı hiç 
Yürümek ister misin 
Yağmurun yeri ıslattığı saatlerde 
Sokak lambalarının loş ışıkları altında 
Bekler misin 
Bir melodiye eşlik edip birini. 

Hayalinden neler geçer 
Hangi şarkıyı mırıldanırsın 
Öper misin kırık kalbinden 
Islak şiirlerin. 

Belki yıllar sonra
Hatırlamak istediğin
Görmek ister misin hep karşında birini
Dokunmak, hissetmek,
Okşamak saçlarını yağmurlarda
Özlemeyi,
Özlenmeyi sever misin?

Ayrık bulutların arasından sıyrılan
Güneşin batışını sever misin,
Közü düşerken denize
Kızılın kımıltısını, dalga dalga
Ilık bir rüzgar eserken başının üstünden
Belki siner avuçlarına son dokunuşlar
Yüreğini kandıran tatlı bir bakış
Bir gülüş
Solumayı,
Sevdanın kokusunu hisseder misin
Özlenmeyi özler misin?

Olur ya;
Bir gün hiçbir zaman
Gelmeyeceğini bilerek
Varsın olsun der misin herkes gibi
Yoksa bıkmadan, usanmadan
Sol yanına saplanmış o sevdayı
Özlemeyi sever misin
Özlenmeyi sever misin
Sever misin ?

21 Ekim 2022 Cuma

Bir Tatlı Telas Aldı Gecenin Rengini





Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Yeşil akşam altındaki sahiller, 
Ayın okşayan ışığında. 
Bir yerde sen, bir yerde ben 
Şimdi sırtımızda gecenin rüzgarları, 
Bir senfonik şiir eşliğinde 
Renkten renge giren sözcüklerle 
Gömülür derin bir sessizliğe sevda.. 

Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Çalınır şarkılar, bir deli rüzgar eşliğinde,
Kimse duymaz, bir sen bir ben duyarım.
Kaçak bir bulutun bakıştığı saatte
Bulutlar ve kuşlarla örülür bu gece,
Bekler bizi belki yıldızlar kavşağında,
Kanat çırpar aşk, lavanta bahçesinde..

Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Cam gibi hayat gibi
Açılmak, geçmeli içinden, koşarak gitmek
Delişmen kuşlar gibi.
Sığdırıp bir nehirde kucaklar seni
Birden bire karışır, öykülere, şarkılara gülüşler,
Ve öper dudaklarını ılık bir rüzgar
Ayın suya düşerken resmi..

Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Erik ağacı çiçeğe durmuş
Saçlarını okşadığını düşün,
Yeşil yosunlu akşamlarda
Çıngıraklar gibi ses verir için.
Gökyüzü yırtılmış
Gece martılar dönerken sahile
El kadar maviler döker içine..

Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Dolar gözlerine bir yağmur gibi
Ormanın karanlık şarkısı büyürken
Fısıltısı birleşir sonsuzlukta.
Aşkı anlatan bir ses
Fısıldar dudaklardan kulağına,
Gecenin sesine tutunarak
Biter gün ışığının oynaştığı saatlerde...

16 Ekim 2022 Pazar

Üzülme Cancagızım


Üzülme cancağızım 
Geçecek o eski ağrı geçecek 
Dayadım başımı 
Bir dut ağacı gövdesine 
Koynuma yatırdım 
Uyutuyorum yüreğini 
Gül tomurcukları içinde. 

Üzülme, 
Şafağın uyanma vakti şimdi 
Çiçeğini ilk açan bir tomurcuğun heyecanı var, 
Yüreğimde 
Gül kokulu gözyaşlarının her damlası 
İç sesimde çığlık çığlığa 
Derinden bir nehir akıtıyor içimde, 
Ta uzak düşlerden 
Yıldızlar topluyorum parça parça
Sana avuçlarımla.

Üzülme cancağızım
Çılgın arzularla tutuşan
Bir yürek var senin için
En uzun şiirleri yazıyorum
Sana dinle
Yeniden gelecek o yaz inan
Yeniden
Kızıla boyanmış bir gecede
O eski ağrı geçecek
İçten sımsıcak gülüşlerle
Nefes nefes
İçimize çekerek
Yaşamı
O eski ağrı geçecek
Geçecek
Geçecek ...

14 Ekim 2022 Cuma

Karlı bir Gecenin Safagı


Öyle güzel 
Tam kalbim ısınıyor derken 
Rüzgar bir başka dokunur birden yüreğine 
Deniz yağmurları yağmaz olur 
Uzandığın deniz mavi değildir artık, 
İrili ufaklı belki binlerce 
Çığlık çığlığa 
Martıların sesini duyarsın uzaktan 
Sürtüne sürtüne kıyılara vuran 
Uğultulu yorgunluğunu dalgaların. 

Mevsim kıştır 
Zaman kurşun gibi ağırlaşır 
Düşersin 
Çığ altında kalmış gül gibi
Kan kırmızı karanfillere ağıtlar yakarsın
Düşen her bir kar tanelerinde.

Kış rüzgarı öyle çok eser ki içinde
Bulutlar dolaşır başında ister istemez
O kadar senden uzaklaşır ki mavi
Siyah beyaz tuşlarına basarsın
Karlı bir gecenin.

Önce bir yağmur, bir yağmur yağar
Ardından kar
Sonra kanatları yaralı iki kuş
Uçamaz
Uçamaz dona kalır
İçine bir sızı düşer ya bazen
İşte öyle bir şey
Uçup gidesin gelir her şey gibi
Göçebeler gibi uzaklara
Kimi hiç bir iz bırakmadan ardında.

Kayar yıldızlar gün gelir hayatımızdan
Yalnız bırakır gün gelir
Savurganca harcadığımız hayat bizi
Biliyorum çok zor
Arar gözlerimiz
Bahar pembesi, kış beyazını
Karlı bir gecenin şafağını
Karlı bir gecenin şafağını...


12 Ekim 2022 Çarşamba

Gölgen Zamanın Penceresinde



Yıldızlar dökülüyor 
Gecenin avuçlarından 
Karanlığı delercesine, 
Gözlerim gözlerini arıyor 
Rüzgarda savrulan 
Uzaktaki ipek saçlarını. 

Bir ses yalpalanıyor/duyuluyor 
Çoğaldıkça çoğalan 
Tenime dokunan. 

Nasıl da sokulmakta 
Yüreğin yüreğime, 
Yüzünün gamzelerinde bir karanfil
Öyle güzel esiyorsun ki
Senin varlığın içimde
Yudum yudum gönlüme,
Hiç aklımdan çıkmıyorsun.

Ilıman iklimlerle dolu içim
Siyah beyaz çalıyor şarkılar bu gece.

Bu güzel Ekim akşamında
Bir belirip bir kayboluyorsun
Saklama benden kendini ay uykuda
Kırmızılar giyin gel
Gül rengi oyalı işlemeli
Çevir bakışlarını
Son tülünü çektim gecenin üstüne
Gölgen zamanın penceresinde...

9 Ekim 2022 Pazar

Güz Yagmuru



















Güz yağmuru 
Damla damla düşer 
Yoklar tenini 
Okşar gibi, 
Derin bir sızı yakar yüreğini 
Ipıslak bir hüzün 
Islak yıldızların eteğinde 
Belirir birden 
Yüzünde inadına bir tebessüm. 

Yanık kokan bir karanfil 
Gözlerinin ufuklarında tüten, 
Avuçlarında hep güz yağmurları 
Söndürmez ki içindeki ateşi. 

Bulutların sardığı ufuklara
Öylesine bırak sende
Güz rüzgarı gibi savrulsun saçların.
Güz yağmurunda.

Birini arar gibi
Unuttuğunu sandığın
Bir nefes ararsın yağmurun sesinde
Sanki orada durur gibi
Damla damla
Kaybolur gider varlığın
Birden derin uzaklara.

Olur ya bir gün
Gecenin karanlığında
Dar ve uzun
Ölü bir sokaktan geçersen eğer
Bir öpücük kondurur alnına
Güz yağmuru,
Olmayan bir şarkıyı paylaşır seninle
Tenha bir güz bahçesinde
Öksüz bırakır bu kentte seni
Öksüz bırakır
Öksüz bırakır...

29 Eylül 2022 Perşembe

Eylül'ün Vedası





Tül perdeleri iner artık mevsimin 
Anılar geçer birer birer önümüzden 
Bir sarı resim çizerken gözlerim 
Öğütür bütün renkleri, Eylül giderken. 
Uzak bahar çiçekleri kururken avuçlarımda 
Ilık bir buse kondurur anlıma rüzgar, 
Yağmurda; 
Pencerelere vuran son yapraklar 
Acılı bir keman sesine karışarak 
Sarı izler bırakır gider dudaklara
Ve ....
Aysız gecelerde,
Bazen hiç bir şey söylemeden geçer gider
Eylül,
Hüzünlü bir veda ile bize...

25 Eylül 2022 Pazar

Eylül Begonvilleri
















Yine zamansız bir yağmur 
Bir güz ağrısı sol yanımda 
Yüzüm sonbahar gölgesi 
Gövdeme giydirdiğim 
Isıtmıyor bir türlü bendeki yüreğin. 

Oysa; 
Yazın bittiği yerde 
Sessizce gitmekti en iyisi 
Seni sana bırakarak tutkulardan. 

Hava usuldan usulden kararır
Akşam çöker birden
Bir rüzgar eser
Bir kapı aralanır
Kat kat duvarlar arasından
Güz bahçesine açılan
Ürkek serçeler uçuşur baş ucumdan
Aklımın yüreğimin estiği
Bu hangi bahçe hep Eylül,

Köhne bir meyhanenin
Sapa bir yerindeyim
Şu masayı hazırla be meyhaneci.

Avuçlarımın içinde
Yıldız tozu kadar kuru yaprak
Tozar geçer zamanın boşluğunda,
Dudağımda kıştan kalma bir hüzün
İmgelerin yetersiz kaldığı,
Beyaz güller, menekşeler, karanfiller
İşte bak yine hepsi geçip gittiler
Bir sevdanın adı kaldı
Gözlerin kaldı
Hatıraların kaldı
Kırık kadehlerimde kaldı yalnız
Eylül Begonvilleri
Eylül Begonvilleri...


22 Eylül 2022 Perşembe

Saçlarının Arasında Rüzgar



Saçlarının arasında esen 
Tüm renklere inat 
Bir şiir tadı kadar güzel 
Bir gün 
Bir gökkuşağı çizer uçlarına rüzgar. 

Bir ses yalpalanmakta geceden sabaha 
Hışırtısı duyulmakta rüzgarın saçlarından 
Kokusunu bırakır gibi tenine 
Bir yanardağı uyandırır gibi sanki. 

Saçlarını dalgalandıran
Hangi mevsimin rüzgarı bu
Hangi mevsimin yağmurları
Uçlarını ıslatan.

Geceler seninleydi
Değmişti önce gözlerin gözlerine
Aynalardan yansıyan
Yıldız tozları yağar gibiydi
Saç uçlarından avuçlarına.

Alaycı gülümseyişlere inat
Geleceğin tohumlarını serpiştirir
Saçlarının arasında esen rüzgar
Gül yapraklarının kokusu siner
Belki bir gün bir yerlerde saçlarının içine
Çoktan şafağa döner
İşte o zaman gece.

Biliyorum
Ötelerden bir yerlerden
Bu karanlık geceden sıyrılıp geleceksin
Sağanak yağmurlardan sırılsıklam
Yarına akacak işte o zaman,
Öyküler yazmaya koyulur
Fırtınaya dönüşür birden
Saçlarının arasında esen rüzgar.

Dudağın ateşten kavrulması gibi
Kim bilir hangi yüreği hoplatırsın
Kim bilir,
Bir gün o maviliğinde içinden
Kuşlar havalanır birden
Omuzlarına dökülen saçlarından
İşte o gün
İçimize kadar yayılır zonklamalar
Özgürlükler..
Özgürlükler...

18 Eylül 2022 Pazar

Bitmemiş Siirler





Sen ey benim büyük aşkım 
Ah benim vazgeçilmez sevdam, 
Ne çok özledim seni 
Ne çok bilir misin? 
Ne çok önce, ne çok sonra 
Günlerden bir gün 
Bir Eylül ayında geleceğim, 
Usul usul 
Ağırbaşlı adımlarla belki 
Bitmemiş şiirlerimle sana. 

En kırık vaktinde uzak imbatların 
Soğuk duvarlarını delerek yılların 
Kimi fırtınalarla geleceğim 
Kimi hoyrat güz rüzgarları altında 
İzlerini çizeceğim zaman perdesine
Mısra mısra
Bitmemiş şiirlerime yüzünün..

Sana sarı şarkılar söyleyeceğim
Bitmemiş şiirlerimden
Yankı veren uçurumlar kıyısında haykırarak,
Her şiirin götürdüğü başka yerlerden,
Ellerim dudaklarım titrese bile
Sımsıkı saracağım yüreğini yüreğime
Aşkımı, sevgimi, kalbimi
Umut çiçeklerini ekeceğim gülüşüne.

Unutma
Sil gözyaşlarını,
Bir Eylül ayında geleceğim sana
Bitmemiş şiirlerimle
Ben hep olacağım yanında
Ben hep olacağım
Son noktasını koyacağım
Güz bitmeden
Bitmemiş şiirlerime
Bitmemiş şiirlerime...

11 Eylül 2022 Pazar

Sen Gel Bence Bu Eylül'de





Sen gel bence bu Eylül'de 
Çok güzel şeyler olur belki birlikte 
Bırakırız başımızı rüzgara 
Savrulan yapraklara, 
Kimi hafifçe okşar yüzümüzü 
Kimi usulca sokulur içimize 
Aşk gibi, sevda gibi, su gibi 
Sarıp bırakırız Eylül sıcaklığına yüreğimizi 
Sıkıca sarılırız düşlere belki de. 

Sen gel bence bu Eylül'de, 
Basık bir kır kahvesinde
Ahşap yorgun bir masada
Sonra bir çay, bir kahve içeriz belki
Belki,
Konfeti gibi yaprak döker başımıza ağaçlar
Uçar başımızdan ıpıslak iki kuş
Ardından bir yağmur yağar belki
Kırık Eylül'ler üstüne.

Sen gel bence bu Eylül'de
Yürüyelim el ele birlikte
Sarımsı çakıl taşlarına benzeyen kaldırımlarda
Süpürürken rüzgar yaprakları
Çocuksu yeni bir şarkı söyleriz belki
O eski Eylül aşklarından söz eden
Bizi on sekizli yaşlarımıza götüren
Yeni bir şarkı söyleriz belki.

Hadi durma,
Çok geç olmadan
Sen gel bence bu Eylül'de
Çok güzel şeyler olur belki
Bir başka,
Bir başka şeyler siner içimize
Bir başka şeyler
Bu Eylül'de...

4 Eylül 2022 Pazar

Rüzgarlı Masa





Bir masa istiyorum,
Güz kıyılarının giriş kapılarından gelen
Kırılgan ufuklardan esen
Alçak, yerden kısacık yüksek
Yorulmuş, ahşap
Rüzgarlı bir masa istiyorum.

Bir masa istiyorum
Şiirler pişiren güz kokulu,
Dudaklarımda derin sarı izler bırakan
Hüzünlü Eylül akşamlarının
Hüzzam nağmelerine takılan
Rüzgarlı bir masa istiyorum.

En kırılgan yerinden savrulan
Kendine yabancı ağaçlardan,
Rüzgarların gölgesine ilişen

Bir masa
Ayaklarımın dibinde
Hışırtılar altında
Bir avuç yaprak istiyorum.

İnce yağmurlar düşmeden evvel
Bırakıp gitmeden şu güz yakamı
Ipıslak anlıma düşen
Bu hangi kalp yağmurları
Bu hangi güz biri anımsatsa bana
Çay gibi
Kahve gibi
Sen gibi ,
Bu hangi güz
Bu hangi rüzgarlı masa
İstediğim
Biri hatırlatsın bana...

4 Ağustos 2022 Perşembe

04 Ağustos 0

Vurgun Yemis Masallardan



İçimde nasıl bir tuhaflık var bugün bir bilsen 
Dudaklarımda hep o eski şarkı 
Vurgun yemiş masallardan 
Yasaklı aşkların öyküsünü anlatan. 

Kuş göçlerinin peşine düştüm yine, 
Alacakaranlığa karışıp giden kuşlar 
Başımın üstünde nasıl da savrulup duruyorlar, 
Kaç kez vurgun yediler fırtınalarda 
Kaç kez yolculuğa çıktılar bilmem 
Kaçıncı kez soyunuyor ki bu ağaçlar
Kaçıncı kez savunuyorlar yapraklarını rüzgarlara,

Hiç titremeyi bilmezdi ki şu gonca gül
Nasıl da dikenli uykusuzluklarda şimdi.
Güz yağmurlardan mıdır nedir
Kirpiklerinin bu ıslaklığı
Hiç bitmeyen bir ırmak olmuş susuyorsun.

Bir sürgün gülümsemesiydi oysa gençliğin
Sevda dokuyordu ilmek ilmek gözlerin..
Hadi yüreğini ver bana öpeyim doya doya
Sonrası yok belki de bu sevdanın
Derin uykularda belki
Belki de sürgün masallarn koynunda.

Baktım aynalara yüzümüz örselenmiş
Aşk denen şey çoktan yorgun düşmüş
Boşver aldırma
Boşver söz söyleme asla zamana
Boşver güz yağmurlarına, sarı fırtınalara
Unufak olmaya koşan şu yapraklara
Boşver iç çekişlere, solumalara,
Gözlerimizin ferine
Boşver.

Kaç kere sürgün yedik oysa
Kaç kere fırtınalara yakalandık
Kaç kere sürüklendik
Kaç kere vurgun yedik hırçın denizlerde
Kaç kere kıyıya vurduk
Kaç kere yandık birlikte
Kaç kere ölüp ölüp dirildik
Yıkılmadık.

Hadi,
Gözlerine taşıma artık güz yağmurlarını
Tüm renklerin tonu erise bile,
Ben hep aynı gözle bakıyorum sana
Tıpkı eskisi gibi
Hep o sevdiğin şarkıyı
Hep aynı şarkıyı fısıldadım kulaklarına
Vurgun yemiş olsa bile masallar
Aynı masalı anlatırım sana tekrar tekrar
Hep aynı şarkıyı söylerim
Hep aynı şarkıyı söylerim sana...

3 Ağustos 2022 Çarşamba

03 Ağustos 0

Uzak Düslerin Askları





Kaybolup gidersin 
Efsunlu bir gecenin ardından 
İçinde aşk  
Uzak düşleri hayal ederek uzaklara. 

Bu akşam senden belki 
Kıyıları dövüp duran dalgalar 
Suların köpüklendiği 
Şarap rengi kızıllıkları çoğaltan 
Gün batımları 
Senden belki.

Geceye dokunan gökyüzünün elleri
Çoğaltır içimizi titreterek
Çoğaltır dokundukça sevgileri.

İçimizde bir şeyler kıpırdanır
Kim düşünür ki elemi kederi
Utangaç bir iç çekiş
Mühürlenir dudaklar
Derin suların uzantılarında
Gülümseyen bir gonca gibi
Kızarır ayın yüzü.

Güneşin çekip gittği saatlerde
Öyküler yazmaya koyulur martılar
Ses olur dökülür bir şarkının dizilerinde
Kor olur yanar yürekler.

Gökte gece,
Rüzgarın kırdığı bir maviden
Boşlukta kayan iki yıldız gibi
Bulutları yırtarak
Süzülüp gelen göklerden
Omuzuna konar iki beyaz güvercin
Duyarsın avuçlarında sıcaklığını
Yüreği yüreğine benzeyen
Hissedersin
Uzak düşlerin aşklarını.

Hayat belki budur
Belki budur sevmek.

Kim bilir bir gün yeniden
Büyük sular ötesinde
Birbirine sımsıkı sarılır
Ufuklarda unutkan dalgın şafaklar,
Belki bir gün
Karanlık düşlerimizden yorgun
Belki uyandırır uzak düşlerin sabahına,
Belki bir gün bir yerlerde
Eksilen yanlarımızla
Belki eritir koynunda bizi
Son kez aşk
Son kez aşk...

31 Temmuz 2022 Pazar

Dön




İki de bir çıkıverme karşıma 
Bakma bana öyle nemli gözlerle 
Ne olur anla beni 
Dön artık geldiğin yere 
Dön kendi dünyana 
Söylemem gereken bir şeyler var sana, 
Sen ayrı, ben ayrı dünyanın insanlarıyız
Sen mi geç kaldın bana
Yoksa ben mi erken geldim bilmiyorum sana
Öyle bir yerdeyim işte.

Farkına vardım
Akıp giden bir zaman
Aynalarda yüzüm
Dalgın bakışlar
Yorgun düşlerim,
Üşütüyor
Kulağıma fısıldayan
Yanağımı okşayan ılık rüzgarlar
Delip geçiyor içimi artık
Damarlarımda fırtınalar koparan deli kan
Uyandırmıyor içimi,
Yangınlar yok
Kıvılcımlar tutuşmuyor
Isıtmıyor yüreğimi şafaklar
Gerilerde kaldı
Çok gerilerde
İçimde parlayan güneş.

Dedim ya
Bakma bana öyle iki gözüm
Nemli gözlerle bana bakma
Ağlama, sil göz yaşlarını
Dön kendi dünyana
Dön geldiğin yere
Yaşanacak güzel yıllar var önünde
Çok geç olacak belki inan
Sen farkına vardığında zaman.

Kim bilir,
Gecenin birinde
Sabahın kör vaktinde belki
Ben de giderim
Ardımda rüzgar
Yalnız ben, yalnız ben
Bende dönerim
Geldiğim yere
Kendi dünyama
Kendi dünyama...


10 Temmuz 2022 Pazar

Seni Anlatabilmek



Dünyamı aydınlatan bir güneş 
Dilimde bitmeyen bir şarkısın sen 
Bir türküsün sen 
Buram buram tüten 
Tomurcuk tomurcuksun güllere inat 
Nadide bir çiçeksin sen 
Güllere inat, 
Ne sende olan tüm güzellikler 
Ne de adına yazdığım şiirler biter.. 

İnan seni sevdiğim yerde başlamış yaşamak
Sende yaşamak, sende ölmek
Ya kolay olmasa gerek
O sıcak bakışlarını hissetmek
Seni anlatabilmek...

30 Haziran 2022 Perşembe

30 Haziran 0

Anadoluda Kadınlarımız














Tarlada başaklar arasında gelincik 
Gül tohumları toplar yürekleri 
Sevdadır, aşktır 
Omuzlarından ince bir tül gibi inen 
Heybelerinde taşıdıkları. 

Acıyı bal eyler 
Döktükleri gözyaşları 
Değirmen taşlarında öğütürler 
Hüzünlerini 
Buğu buğu kokan 
Bir ekmek kokusu yayılır
Kınalı ellleriinde paylaştıkları
Yeni sağılmış süt gibidir yürekleri.

Yağmur yağmur yağan
Bulut bulut bağrına basan
Bir fırtına, bir rüzgar
Ağrı dağıdır
Anadoluda kadınlarımız.

Uykuları böler
İncecik bir ses
Genizleri yakan bir hoşluk
Duyulur söyledikleri
Diçle'den, Fırat'tan
Yankılanır türküleri
Mezopotamyadır isimleri.

Yüreğinde eritir
İçinde devinen acıları
Anadoluda kadınlarımız,
Gözlerinin etrafındaki çizgileri
Bahar getirir gülüşleri
Anadır
Yardır
Candır
Hayattır
Kadınlarımız...


27 Haziran 2022 Pazartesi

27 Haziran 0

İlayda





Ne oldu bana 
Bir tuhafım bu akşam İlayda 
Gece rengini kaybetmiş sanki 
Öyle sessiz,öyle ıssız ki yüreğim 
Gözlerin geliyor gözlerimin önüne birden 
Neden şimdi 
Puslu görünüyor albümlerdeki 
Resimlerdeki yüzün. 

Ne bileyim işte, 
Bir tuhafım bu akşam İlayda
Varla yok arası sanrılarım var,
Gitmekle kalmak arası
Öyle ki, araftayımki sanki
Sıkışıp kalmakta yüreğim
Gecenin derinliklerinde ne var ki
Yalnızlıklar dolduruyorum kucağıma
Ne garip
Gezinip duruyor gibisin içimde
İlmek ilmek ıssızlık dokuyarak solyanıma.

Dedim ya,
Bir tuhafım bu akşam İlayda
Dudağımda acı bir şarap rengi
Kendimi astığım kadehlerde
Dilsiz çığlıklar yankılanmakta
Yüreğim yangın yeri
Sanki vedalaşır gibi kendimle.

Ne oldu bana bu akşam
Yaşlandım mı yoksa İlayda
Sanki vurgun yemiş
Aynalara vuran yüzüm
Yüreğimin perdelerini havalandıran
Kekik kokulu ılık rüzgarların
Fısıltılarından eser yok
Bir deli fırtına savurmakta şimdi
İçimdeki tomurculanan
Kırmızı gül yapraklarını

Biliyor musun?
Ne garip, ne tuhaf
Öyle sessiz,, öyle nedensiz
Öyle yalnız, öyle derbederim ki
Bu akşam,
Son ışıklarını da söndürmekte
Gecenin yıldızları,
Boşalıp göğsümden yağmur yağmur
Suları tutuşmakta gözyaşlarımın.

Bir tuhafım bu akşam İlayda
Umutları sorma bana
Vedasız gidişler yordu beni artık
Bitsin diyorum, bitsin
Bitsin son bulsun
Düşlerin bu yolculuğu
Düşlerin bu yolculuğu...

22 Haziran 2022 Çarşamba

22 Haziran 0

Yaz Bulutları


Karşıdan karşıya el sallar
İki dağ arasından
Nazlı bir kuş,
Yaz mevsiminin düşme vakti,
Usul usul gelir
Tırmanır gök tepelere
Kar gibi hilesiz bir bulut
Taşır gün gece demeden
Yaz yağmurlarını.

Öyküler yazılır
Çoğaltır bir aşkı
Nasıl da güzelleşir düşlerin
Titrer yüreğin
Islak imgeler ararsın birden
Şiirlere bandıdırdığın sözcüklere.

Bol yıldızlı
Bir yaz gecesi
Yağmalanır yağmurlar
Ay düşerken sulara
Batırsan sulara ellerini
Takılır gözlerin
Çoğalır dokundukça çoğalır
Yakamozlanır dalgalar
Nefessiz kalır yüreğin.

Kaç yaşın geçmiş aşklarına gönderir beni
Yaz yağmurları,
Hep sende ıslanır içim dışım bilmezmisin
Kapat gözlerini istersen
Islanmasın ipeksi kirpiklerin
Kalacaksak içinde beraberce kalalım
Savrulacaksak orada beraber savrulalım
Tenha saçaklar altında yağmurlarda
İstersen beraber, beraber ıslanalım.

Sen defne kokuları altında
İpeksi yaz masallarında gezinirken
Birgün mutlaka durulur
Yaz bulutunu bulandıran gök gürültüsünün sesi
Bitmesin istersin
O oylumlu yaz geceleri
O son yazın, o bullutsu yağmurları
Bitmesin istersin
Giydirmesin dersin,
Bize hoşçakal elbisesi.

Rüzgarla oynaşan bulutlar çekilir
Usul usul söner gece
Toplanır sandalyeler, masalar sahillerden
Uzanır eller avuçlar
Mırıldandığımız dildeki şarkıların
Yorgun argın dağılır bütün notaları
Ertelenir iki gamze arası gülücükler
Saklı tutulmuş olur sözler
Ayrı ayrı kutuya konur aşklar
Yaz biter
Ayrılık vaktidir artık
Çekilir yaz bulutları
Başlar güz yağmurları...

21 Haziran 2022 Salı

21 Haziran 0

Hep Sanadır Bütün Yolculuklarım





Serseri bir Haziran 
Yine depreşti duygularım 
Nasıl bir tutkuyla bu 
Hep sanadır bütün yolculuklatım. 

Sana saklıyorum günlerimi baharlaştıran 
Geçip giden yılların toz pembe hayallerini 
Bilirim ki gelmeyecek ki bir daha 
Her birimiz için derin izler bırakan 
Tozlu yamalı sokaklarda gezinen çocukluğumuz.

Oyalanıp duruyorum geçmişin gölgeleriyle
Rengarenk çiçeklerle boyalı yanlızlıklarım
Buz tutmuş kirpiklerim, gözyaşlarım kırık
Dokunur tenime, taşınır gövdeme
İşte bu yüzdendir, bu yüzden
Hep sanadır bütün yolculuklarım.

Sağım solum toprak kokusu
Sokakların yüreğime yığdığı gölgeler hala taptaze
Sevdalı,telaşlı ürkek kuşlar gibi
Bir daha, bir daha yanklanmakta içimde.

Şehnaz gecelerin birinde
İçimi durmaksızın dövüp geri çekilen bir sarkaç
Çoğaltıp durmakta anıları içimin kıyılarında
Duyguların yeniden harmanlandığı
Dudağın ateşten yanması gibi.

Şimdi,
Kimler nereye taşınmış, neden
Buralarda Haziran'a benzer mi bütün aylar
Bir ağızdan söylenir mi dağarcığımızdaki bütün şarkılar
Yapraklarını döker mi gamzeli kırmızılar
Yine dökülür mü gülülücükler.

Gelincikler arasından yeniden.

Anlamsızlaşır duygularım birden
Çiçek kokuları yayılıyor ortalığa eskilerden
Yosun tutmuş kayalar
Taşları yırtarak
Şimdi ateş böceklerinin seviştiğin yerlerde kazılı ismim.

Duygularım yeniden harmanlanıyor yine
Birden yağmalanmakta,
Yağmurlu dere yataklarında zaman
Çoğalan bir ses us'umda dokundukça ellerim sulara
Derenin karşı kıyısından duyulan
Bir ayin düzenleniyordu sanki
Kirlenen yorgunluğumu temizleyen
Tokat seslerinden içimde yankılanan.

İnsanların sesini süpürmüş rüzgarlar
Billur suları akan çeşme başlarından
Yalnızca sulamaya inmiş melankolik kuşlar
Donup kalıyor gözlerimin gölgesi birden
Bazen imgeler yetersiz kalıyor
Seni anlatmaya şiirlere, neden?

Narçiçeğiine özenerek
Köşelerde tohumlanmış küskün gelincikler
Birbiriyle sobeşmekte şimdi Ağustos böcekleri
Yapraklarını çoktan dökmüş anıların anıları,
İçilirmi şimdi rakı balık güneşin erime saatinde
En iyi, en demlisinden
Çaylar içilir mi
Gölgelerin altında, akşamların birinde,

Merhem olur mu yaralarımıza,
Gidenler, kalanlar
İşte bu yüzdendir
Serseri bir Haziran da
Hep sanadır bütün yolculuklarım
Hep sana
Hep sana...

18 Haziran 2022 Cumartesi

18 Haziran 0

Can Kırıkları


Açılır çok yapraklı bir albüm 
Bir hikaye gibi başlar her şey 
Sökülür gövden birden 
İçi can kırıklarıyla dolu 
Dökülür anılar resimlerden. 

Önce, 
Perdene dolanır ılık bir rüzgar 
Yüzünde başlar uçuk gülümsemeler 
Hepsi bir başka, başka siner içine 
Yanıtı olmayan sorular başlar, 
Sen değiştin, o değişti, onlar değişti
Bir parçanın kaybolması gibidir
Artık bir araya gelmez hiç kimse
Sadece değişmez
Albümlerdeki resimler.


Aynalara süzülür yüzün birden
Yanaklarından gamzeler silinmiş
O ela bakışlardaki derin boşluk sisli
Dalar uzaklara gözlerin
Beklersin gelmeyenleri,
Sadece duyarsın, susarsın
Duyarsın,
Yüreğindeki sessiz çığlıkların sesini.

Demini almış bir çayın kokusu
Bir başkadır radyodaki şarkılar
Hala kalem tutacak bir parça gücün varsa
Her satırı her mısraya gömülen şiirler
Dudaklarının ucuna takılmış türküler
Bir başkadır şimdi, bir başka.

Can kırıkları vardır
Tek tek kırılmış kim varsa içinde
Gidenler gitmiştir
Beklediğin özlediğinin dışında
Hep başkası vardır şimdi yanında

Gece gündüz demeden
Kulakların bir ses bekler bir yerlerden
Hiç arayıp sormaz mı dersin,
Kapanan sürgülerin ardından .

Buradan sesin duyulur mu
Hiç gelemeyenler gelse de ne değişecek
Gelmesen de olur dersin
Artık tek kelimeyle elveda dersin
Çünkü beklediğin onlar değildir
Beklediğin albümlerdeki resimlerdir
Can kırıklarıdır.

Uzakların uzaklıkları
Issızların ıssızlıkları
Akşamlar şimdi soğuk
Artık özenle büyüttüğümüz o çiçekler soluk
Hayat nasılda cömertçe harcamış bizi
Biz değiştik
Sadece albümlerde kalmış
O sevdalı gülüşlerimiz
Bırakıp gitmiş bizi oysa çoktan
Gönül kuşları
Geriye kalan bize yalnızca
İçimizi kanatan cam kırıkları
Can kırıkları
Can kırıkları...


16 Haziran 2022 Perşembe

16 Haziran 0

Yıldönümü





Bir şarkı aç ikimizi anlatan 
Tut ellerimden 
Gülümse sen, 
Ama bu o günlerden biri değil 
Bugün ayrıldığımız gün 
Bugün bütün akşamlardan farklı 
Ayrılığın yıldönümü 
Sen ayrı ben ayrı yerlerde, 
Rüzgarın 
Hüzünlü eski bir şarkı söylediğini duy 
Yakın uzaklardan gelen 
Bir ayrılık şarkısı.

Asla çok uzakta değilim sana
Ufukta güneşin denizi öptüğü yerdeyim yine
Bir vapur düdüğü mesafesinde
Hep seni düşündüm
Canımın içindesin
Bende gömülü hatıraların var .

Alışmıştım sana oysa
Cömert davranmadı ki hayat bize
Ağlamak geldi içimden
Neden yağmur olur yanağım bilmem
Boşuna mıydı yoksa
Hep saklamaya çalıştığım gözyaşlarım

Ayrılığımızın yıldönümü
Bugün bütün akşamlardan farklı bu akşam
Gül bağışlıyorum geceye
Gel desem gelir misin acaba
Soluğumu çektim ciğerlerime
Vapur bekliyorum
Kim bilir bir yerlerden gelirsin diye

Herkes çoktan uykuya daldı
Dalgalar bir yorgan gibi çekildi kıyıya,
Koydum sevdamı bir masaya
O kadehten bu kadehe koydum
Bir şarkının mısralarına tutunarak
Beraberiz sanki, yanımdaydın
Sordum ayrılığı kıyıdaki meyhaneciye
Alaycı gülümseyişler döküldü dudaklarından
Sonra,
Sessizce ayrıldı
Utangaç boynunu büküp yanımdan.

Oysa çoktan yazılmış
Ayrılığın şarkısı
Unutulmayan yıllar olmuş
Ruhunu bende bırakıp gidişinin
Bende bırakıp gidişinin...

13 Haziran 2022 Pazartesi

13 Haziran 0

Gelecegim Demistin, Gelmedin


Yüreğim uzaklarda 
Bir özlem vardı içimde 
Geleceğim demiştin bana 
Gelmedin. 

Ah canım 
A benim biçare gönlüm 
Dokunma bana 
Dokunma, 
Ta şuramda göğsümde
Yanar hep yanar
İnce bir sızı, bir yara
Hep kanar,
Oysa son bir defa
Yakından görmek istemiştim seni
Elimde çiçeklerle,
Geleceğim demiştin
Gelmedin.

Geçti kış, geçti yaz
Geçti baharlar
Gelmedin yıllarca,
Çekip gitmek istedim
Aldırma dedim
Boşver aldırma,
Büyüklük bende kalsın deyip
Diyardan diyara sürgün
Çekip gitmek istedim
Gelmemiş birine veda edip
Gidemedim
Bir türlü söz dinletemedim
Yüreğime.

Beni bekletişin niye
Gelmeyişin niye
Belli ki
Aşk nedir?
Sevmek ve ayrılıklar nedir?
Benzer mi birbirine
Bilmiyorsun,
Oysa,
Bir şairimizin söylediği gibi
Ayrılıklarda sevdaya dahil.

Bu gece
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
Çiçeğini kopardım şimdi gönlümün
Yıldızsız bir gök
Uykulara yatırdım yüreğimi ,
Uykulara,
Kaldıysa eğer kalbim sende
Boşver kır gitsin artık.

Geleceğim demiştin
Geleceğim bekle demiştin
Artık gelmeyeceksin biliyorum
Şimdi yalnızlık hüküm sürüyor burada
Dudağımda ıslak bir ses
Gitmeliyim ben de
Gitmeliyim artık
Yüreğimi uyandırmadan
Bekleyen biri vardır
Kimbilir
Belki de bir yerlerde
Kimbilir bir yerde
Biri vardır...

27 Mayıs 2022 Cuma

Kırmızı





Derindi hissettiklerim 
Bugün düşler kuruyorum yeniden 
Bir başak tarlasında gelincik 
Ölümsüz bir mevsim yüzün 
Yosun yeşili bahçelerde 
Yeşil yeşil bakıyorsun gözlerimin içine.

Dağlara bakıyorum dağlara 
Bulutları bağrına basan, dağlara 
Menekşeler, güller, gelincikler
Yangın yeri her yer
Yangın yeri yüreğim,
Seni getiriyor
Gelincik getiriyor güneşli bir günden
Onu başak tarlalarından topladığı belli
Kalbimde taşıdığım rüzgarın kelebeği.

Dudakların nar çiçekleri
Gamzelerinde gelincik
Uçuştu birer birer saçlarından
Teninde kokan.
Kırmızı güller.

Araladım perdeleri
Gözlerim ufka daldı
Bir kadeh doldurdum kırmızı
Uzaktan gelen bir yosun kokusu
Çırpınıp durmakta
Kum ve köpüğün arasında
Etekleri karanlıkta parlayan
Ateş böcekleri gibi
Sanki,
Kırmızı bir çiçeğin şarkısını söylemek ister gibiydi
Söylemek ister gibiydi
Kabaran bir deniz
Kabaran bir deniz...

26 Mayıs 2022 Perşembe

Erguvanlar ve Yagmurlar





Tenha her yanımız 
Bir ıslak sokak 
Köhne ahşap bir bina 
Üşümüş bir ev 
Bacası tütmeyen 
Rüzgarın üflediği yırtık bir perde 
Yüzüne sinmiş bir Erguvan kokusu 
Bir anı silsilesi taşıyor sanki.

Esintiler içinde
Rüzgarın koynundan
Erguvan bahçelerinin arka sokaklarından
Geçip gitmişler serçeler, kırlangıçlar
Yağmurlar ve fırtınalarla baş başa
Kalanlar sadece
Mırıldanarak kaybolan yorgun kediler
Erguvanlar ve ıslak sokaklar.

İçinde çıkmaz sokakların her adım başı
Yapraklarını dökmüş yığınlarca Erguvanlar
Çoğalıyor dokundukça
Tekrar kırıldığı yerden dalların
Ateşe dokunur gibi çiçekli anıları.

Islak taşlı derin bir sokak
Bulutların karartısı çökmüş üstüne
Bütün fotoğrafları morarmış
Akşamın ortasında bahçelerin.

Kimse arayıp sormaz mı hiç
Ürkek kışlardan kaçırılmış bu sokakları
Yağmurun yüreğine dayadım kulağımı
Bir soluk alışla birlikte
Ötelere uçuvermiş oysa
Bir düşe olan yolculluğumuz
Kalanlar kalmış sadece
Erguvanlar ve yağmurlar...


22 Mayıs 2022 Pazar

Ben Hep Yalancı Asklar Yasadım













İnce bir sızı sandım sevgiliye özlemi 
İki yakası bir araya gelmeyen 
Ben hep yalancı aşklar yaşadım 
Ucu maviye değen. 

Geceleri içimi ısıtan 
Aydı yüzü sandım aşkı 
Yeterdi oysa bir damla aşk yüreğime 
Yeterdi renkli rüyalarıma 
Sımsıkı sarılmalarıma, 
Oysa dudaklarımın ucunda takılı kaldı
İçli bir şarkı şimdi söylediğim
Gizli gizli ağladığım.

Gün akşam olur, ay düşer
Gamzeli gülümsemeler
Sıcacık bir yuva arayan
Bakışlarda gizlenen hep o arzular
Doğardı bir ateş böceği gibi içime.

Ayrılmam hiç istersen yanından derken.
Sonra,
Yüzü kara bir gece
Sıra gelir vedalara.

Ben hep yalancı aşklar yaşadım
Sanki yeniden sever gibi
İzlerini aradım kırmızı şaraplarda
Kristal kadehlerde gül dudakların
Gamzelerdeki benlerde.

Bu gece Ayışığı gecesi
Bir ürperti
Rüzgar kadar sessizleşir yavaş yavaş
Ihlamurların ölümü bu gece
Dinleneyim istemiştim oysa gölgesinde
Sıcacık bir sığınak olsun diye yüreğime,
Alıştım ben,
Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak asla
Varsın bu aşkta böyle ayrılıkla kalsın
Hiç kirlenmemiş
Bir kır çiçeği gibi
Bir kır çiçeği gibi...

11 Mayıs 2022 Çarşamba

Dilsiz Vedalar



Ne ara gelip geçtin hayatımdan 

Ne zaman çekip gittin 

Bir aşkı bırakıp geriye.  

Ağlamayı beceremedim 

Ilık rüzgar gibi yüreğim 

Tek tek gizlemekte gözlerimde 

Bir hüzün yağmurunu bulutlar. 

Gittin, 

Haber vermeden 

Dilsiz vedalar bırakarak gittin, 

İçimden geçenleri bir bilsen 

Sımsıcak sarılmalar

Rengarenk rüyalar kabusumda hala 

Uykularda okşar gibi ellerin

Fısıldar gelincikler gibi

Dudaklarıma hala dudakların. 

Dingin bir ikindi 

Sona ermekte gün yine 

Yasladım yorgunluğumu 

Yaşlı bir çınar gövdesine 

Tıpkı kendi gövdeme dayar gibi 

Serin bir üzüm yaprağı gibi gölgesine 

Yanaklarımdan gamzelerime 

Silinir gider gözyaşlarım

Sessizleşir yavaş yavaş 

Başlar dilsiz vedalar şimdi.

Akşam kadehleri masada 

Başlar kalabalıklarda 

Saklanmaya çalışan bir yalnızlık 

Sessiz çığlıklar boğazımda

Ne istedin benden 

Dilsiz vedalar bırakarak 

Gittin uzaklara habersiz. 

Ne ara gelip geçtin hayatımdan 

Ne zaman başladı bu ayrılıklar 

Görüyor musun,

Ne haldeyim 

Önceki gibi yine sessiz yani 

Yüreğimdeki bu sevda düşü

Sürgünler başladı yine 

Gözlerimden

Dilsiz vedalar gibi 

Dilsiz vedalar gibi...


6 Mayıs 2022 Cuma

Gülün Soldugu Aksam















Alaca ikindi gölgelerinde 

Geceye kırıldı aniden zaman 

Nereye taşır seni yüreğim 

Silip atamazsın ki takvimlerden zamanı 

Başka türlü anlatılmaz ki bu üç fidan 

Boynu bükük gül tomurcukları. 

Sesini yitiren gerçekler kayıp 

Kokunuz siniyor şimdi

Gülün solduğu akşamlara,

Sökülmekte zamanın ruhu

Gri sulara batırılmış gerilmiş yumruklar 

Taş merdivenlere tırmanan  bir yüz 

Gözlerdeki derin boşluklar 

İsyan etmekte derin izler bırakarak. 

Yürüyordunuz,

Yürüyüp gidiyordunuz idama 

Gülüyordunuz

Alev alev ay gibi

Işıl ışıldı gözleriniz 

Astılar sizi o çıkmaz dehlizlerde. 

Dışarıda ay, güneş, yıldızlar ve deniz

Hepsi sizin içindi oysa 

Dalgalı sularda yankılanan 

Hepsi sizin içindi yakamozlar 

Ve,

Acı badem kokusu gibi 

Bir beyaz çığlık sabaha kadar 

Yine dalmışım aynalara 

Siz yoktunuz artık. 

Bu şehrin sokaklarında 

Şimdi ayazlardan çıkmaya çalışıyoruz 

Acılarla büyütüyoruz çocuklarımızı 

Yüreğimiz paslı bir kafes 

Karanlık bir deniz 

Bir dipsiz kuyu gibiyiz 

Şimdi uzak denizleri özler oldu yüreklerimiz. 

Terli şimdi sokak lambaları 

Boynu bükük kır çiçeklerinin 

Koskoca geçmiş,uykulara yatırılmış zaman 

Yapraklarını savura savura bir kızıllık içinde 

Tonu değişti gelincik tarlalarının. 

Ruhumuz bedenimizden çekiliyor sanki 

Bağ bozumundan sızan damlacıklar 

Çöl bakışlı gözlerdeki ırmaklara

Uzak denizlere akıyor göz yaşlarımız 

Ulaşamadığımız. 

Gördüm seni dün gece 

Erkenci tohumları açıyordu tomurcukların

Bahar yavaş yavaş yaza çiçek açmakta 

Açelyalar gibi 

Açelyalar gibi...