Yine zamansız bir yağmur
Bir güz ağrısı sol yanımda Yüzüm sonbahar gölgesi
Gövdeme giydirdiğim
Isıtmıyor bir türlü bendeki yüreğin.
Oysa;
Yazın bittiği yerde
Sessizce gitmekti en iyisi
Seni sana bırakarak tutkulardan.
Hava usuldan usulden kararır
Akşam çöker birden
Bir rüzgar eser
Bir kapı aralanır
Kat kat duvarlar arasından
Güz bahçesine açılan
Ürkek serçeler uçuşur baş ucumdan
Aklımın yüreğimin estiği
Bu hangi bahçe hep Eylül,
Köhne bir meyhanenin
Sapa bir yerindeyim
Şu masayı hazırla be meyhaneci.
Avuçlarımın içinde
Yıldız tozu kadar kuru yaprak
Tozar geçer zamanın boşluğunda,
Dudağımda kıştan kalma bir hüzün
İmgelerin yetersiz kaldığı,
Beyaz güller, menekşeler, karanfiller
İşte bak yine hepsi geçip gittiler
Bir sevdanın adı kaldı
Gözlerin kaldı
Hatıraların kaldı
Kırık kadehlerimde kaldı yalnız
Eylül Begonvilleri
Eylül Begonvilleri...
Yıldız tozu kadar kuru yaprak
Tozar geçer zamanın boşluğunda,
Dudağımda kıştan kalma bir hüzün
İmgelerin yetersiz kaldığı,
Beyaz güller, menekşeler, karanfiller
İşte bak yine hepsi geçip gittiler
Bir sevdanın adı kaldı
Gözlerin kaldı
Hatıraların kaldı
Kırık kadehlerimde kaldı yalnız
Eylül Begonvilleri
Eylül Begonvilleri...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder