Tenha her yanımız
Bir ıslak sokak
Köhne ahşap bir bina
Üşümüş bir ev
Bacası tütmeyen
Rüzgarın üflediği yırtık bir perde
Yüzüne sinmiş bir Erguvan kokusu
Bir anı silsilesi taşıyor sanki.
Esintiler içinde
Rüzgarın koynundan
Erguvan bahçelerinin arka sokaklarından
Geçip gitmişler serçeler, kırlangıçlar
Yağmurlar ve fırtınalarla baş başa
Kalanlar sadece
Mırıldanarak kaybolan yorgun kediler
Erguvanlar ve ıslak sokaklar.
İçinde çıkmaz sokakların her adım başı
Yapraklarını dökmüş yığınlarca Erguvanlar
Çoğalıyor dokundukça
Tekrar kırıldığı yerden dalların
Ateşe dokunur gibi çiçekli anıları.
Islak taşlı derin bir sokak
Bulutların karartısı çökmüş üstüne
Bütün fotoğrafları morarmış
Akşamın ortasında bahçelerin.
Kimse arayıp sormaz mı hiç
Ürkek kışlardan kaçırılmış bu sokakları
Yağmurun yüreğine dayadım kulağımı
Bir soluk alışla birlikte
Ötelere uçuvermiş oysa
Bir düşe olan yolculluğumuz
Kalanlar kalmış sadece
Erguvanlar ve yağmurlar...
Bulutların karartısı çökmüş üstüne
Bütün fotoğrafları morarmış
Akşamın ortasında bahçelerin.
Kimse arayıp sormaz mı hiç
Ürkek kışlardan kaçırılmış bu sokakları
Yağmurun yüreğine dayadım kulağımı
Bir soluk alışla birlikte
Ötelere uçuvermiş oysa
Bir düşe olan yolculluğumuz
Kalanlar kalmış sadece
Erguvanlar ve yağmurlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder