31 Mart 2020 Salı

İyileşeceğiz

Ateş böceklerinin dönencesindeyiz
Volkanik patlamalarla sarsılıyor dünya,
Gri dumanlar kaplıyor yeryüzünü
Nefes alamıyoruz, çekiliyoruz evlere
Görünmez oldu yüzler
Öfkeye dönüyor sessizliğimiz.
İyileşeceğiz hepimiz
Bir varmış bir yokmuşlar içinde
Öykü kitaplarının yapraklarında kalacak hüzünlerimiz
Çiçeğe duracak erik ağaçlarının yaprakları
Güneşe ulaşacağız ayazda, çiçekler arasından.
Rengarenk gök kuşağını göreceğiz.
İyileşeceğiz, hepsi geçecek göreceksiniz
Güm güm atacak yüreklerimiz
Ay ışığında yine oturacağız, sarılacağız birbirimize
Ötüşen kuşlar konacak pencerelerimize
Bilindik sevdalılar gibi.
Bulutsu süt mavisi yağmurlar sulayacak bağları yeşil,
Yaşayacağız deli dolu sınırsızca yine
Merhaba güzel insanlar diyerek
Esmer başaklar arasında gülüşünü göreceğiz baharın.
Yaşamın küçük balıklarını bırakacağız
Aralıksız dalgalara
Denizin tam ortasına gözümüzü kapatıp
Büyüteceğiz maviliklerde donmuş umutlarımızı yeniden.
İyileşeceğiz göreceğiz hep birlikte
Avuçlarımızda patlayacak tomurcukları çiçeklerin
Usul usul uç verecek sevgisi yüreklerin.
Teker teker söz edecek şiirler
Kuş tüyü yastıklarda dokunuşlar.
Cemal Çelik

30 Mart 2020 Pazartesi

Çay bitti !

Bir yağmur yağıp duruyor dışarıda,
Yalnızlığın hüzünlü bir şarkısı çalınıyor
Çatısı kırık eski bir radyoda
Loş ışıklar altında bir çay masada, yudumluyorum.
Hüzünlü bir gülümseme dudaklarımda,
Sustum yine uzaklara daldı gözlerim
Söylenecek çok şey vardı aslında
Çay bitti,
Gün ikindiydi, yani akşam
Yağmur yağıyordu hala
Unuttuk söylenecek tüm sözcükleri
Demi kalmadı artık çayın
Bir içimlik avuntularla
Bıraktık umutları yine yarınlara...
Cemal Çelik

Yarına değinmeler

Bulaşıyor kanıma bir mavilik
Göz kırpıyor uzaklardan dolunay
Şafakta düşüyor göğün sofrasına.yıldızlar
Baharı bekliyor heyecanla ağaçlarda kuşlar.
Yakamdan hiç düşmeyen
Kayan bir yıldız sancısı var yüreğimde
Akar hiç yorulmadan anılar ırmağına.
Bir ışık huzmesi sarar kalplerimizi.
Yüreğimi ıslatan yağmurlar içindeyim
Gölgesini arıyorum belli belirsiz gök kuşağının
Göğsümün ta ortasında ellerimle.
Denizlerden köpürüp geliyorum sana
Namludan çıkan bir kurşun gibi
Resmini arıyorum gözlerimde, gözlerinin
Aşkın o masum mavi atlasında
Uç veriyor aniden nefessiz kalan umutlar
Söküp alıyor hüzünlerimi
Penceremde eksik etmediğim kuşlar
Cemal Çelik

28 Mart 2020 Cumartesi

Biz nerede yanıldık ? (Yanılsamalar)

Hayallerimiz baştan aşağı çamur
Ellerimiz yüreğimizde,cam kırıkları içinde geziniyor
Göç halindeyiz hep birlikte
Erkenci kuşların yola çıkması gibi.
Yıldızlar asamıyoruz gökyüzüne, maviye çalan
Şimdi yerine neyi koymalıyız
Nereden tutmalıyız, nerede yanıldık
Neyi bekledik, insan neyi ümit etti bilmiyoruz
Gölgeleriyle konuşuyoruz, karaya vuran düşlerimizin.
Biz nerede yanıldık
Ne iyileştirir kanadı kırık kuşları
Bir yandan, göğsümüzde tortulaşmış acıları.
Gökyüzünde arayarak birbirimizi
Çünkü eskiden olduğu gibi
Koşamıyoruz, yürümek bile yoruyor bizi
Yanılsamalar vuruyor yüreğimize, yastığımıza gömülünce.
Sarılıp bırakmak yalan sevdaları
Bize göre değildi bir zamanlar,
Çok sevmeyi beceremedik şu zamanda
Selamsız sabahsız başladık güne
Bir deli rüzgarın boğazına yerleşen
Kara yağmurlar yağmaya başladı kalplerimize.
Artık bende güçlü hissetmiyorum kendimi
Genç değilim, haliyle iyice yaşlandım
Şu küçücük kalbim teklemekte ne yazık ki
İki kişilik aşklara bile tahammülü yok artık...
Cemal Çelik

Nereye gidiyoruz ?

Bir anda kesildi sesleri
Uğultular arasında kayboldu siluetler
Acılar değirmenine döndü dünya
Öğüttükçe öğütüyor
Hüzün kokuyor ağıtlar.
Yeryüzü eteğine iniyor şimdi
Derin gri bir bulut dolaşıyor başımızda
Kınından çekilmiş bir kılıç gibi
Gözlerin kıyısında açan çiçekleri doğruyor.
Bahar bahçelerinin çok kötü sabahlarından geçiyoruz
Alevini sırtımızda taşıyoruz zamanın
Kuytu köşeler arayarak.
İpi kopuk uçurtmaları, çocukların
Boş kalmış bahçelerde salıncakları
Çığlıkların sesi kısık duyulmuyor hiç.
Sabahı bekliyoruz kabuslar içinde
Destursuz yıkılıyor göğsümüzün duvarları
Sabırsız, teknenin içine doluşuyoruz hep birlikte
Sıkıştıkça sıkışıyor ruhumuz.
Akrebin kıskacına değdi bir kere insan
Yırtılıyor eyvahların ardında zaman
Derin bir ummana akıyoruz şimdi
Bahçeler arıyoruz, yumuşak bir elin şefkati gibi.
Nereye gidiyoruz,
Vakti saati var gitmelerin
Alaca karanlığa dökülen düşlerin
Örselenmiş bir yumağını çözüyoruz herhalde
Yanlış zaman yağmurlarının bahçelerini sulayarak...
Cemal Çelik

27 Mart 2020 Cuma

Yansımalar

Mavi bir gökyüzü için çok geç
İşte o yanıltıcı rüzgarlardan biri daha
Dünya yavaş yavaş yitiriyor büyüsünü,
Yıldızlar vururken deniz yansımalarına
Tırpanlıyor ıssızlığı köpüklü dalgalar arasında.
Akşamlardan birinde rıhtıma yanaşan bir gemi
Boşalmalar ve birbirine karışan ayak izleri
Loş ışıkta büyüyor birbirini kesen gölgeler.
Sonra;
Yarınlara uzanan yansımalar arasında
Taç yapraklarına dokunamıyoruz artık çiçeklerin
Usuldan usuldan değer gibi uzaktan okşayan
Son günah oyunlarının,
Son perdesini oynuyoruz biz
Farkındayız oysa,
Ayağımıza vurduğumuz bu kelepçeler
Güzel bir yarına uyanmak için bağışlamıyor bizi
Kuş sesleriyle uyanmak uzaklarda kaldı şimdi.
Kır çiçeklerinin açtığı o gizemli vadilerde
İçimizi titreten öykülerin bir yenisi yok artık
Ressamlar çizmiyor, çiçekleri, kuşları
Yitiyor usul usul o sevdalı dokunuşlar
Rengi soldu her şeyin, sevgilerin, aşkların
Susuzluğumuzu bastırmıyor yücelmiş nehirler
Volkanlar gibi ateş püskürüyor yüreklerimize
Ak damarlarımıza, kavrulan dudaklarımıza.
Fırat'ı besleyen dolu dizgin derelerin
Karınca gibi yürüyor suları yavaş yavaş
Aşkı besleyen evine.
Kuruyoruz, korkularımız siniyor her yöne
Uğultular içinde bir oyunun içindeyiz biz
Giderayak bize yansıyan...
Cemal Çelik

Dolunay gecesi

Dolunay gecelerinde
Üstümde bir yıldız örtüsü
Gözümü kapatıp
Biraz kestirmek istiyorum
Şöyle kenara çekilip
Elim böğrümde günlerce.
Uğultusu, geçmiş zamanlardan
Yaralarımdan ve dağlanmış dokunuşlardan
Boşluğa yakılan bir şarkı, bir şiir
Mavi suların mavi gökle kesiştiği yerde
Son fısıltılarını duymak istiyorum
Sevişen sevdalı martıların...
Cemal Çelik

26 Mart 2020 Perşembe

Hayal et

Senli hayallere dalardım gizemli bahçelerden
Bir taç yapardım saçlarına rengarenk çiçeklerden
Bir kelebek kanadı gibi yumuşak
Bir kez olsun öperdim gamzelerinden...
Cemal Çelik

25 Mart 2020 Çarşamba

Kim taşır ?

Biz mi taşırız sevdaları, sevdalar mı taşır bizi
Olur olmaz zamanlarda vurur yüreğimize
Bir fırtına eser, söker kalbimizi
Alır götürür uzaklara.
Unuttuğun bir kente yağar bir yağmur
Islatır saçlarını ertelenmiş aşkların.
Çıkmak istersin çıkamazsın , kalsan kalamazsın
Ayrı ayrı akar gözyaşları aşkların.
Yüzünü görmediğin, bir ses duyarsın
Hiç duymadığın bir ses,
Derin bir mavilikte
Sesiz sabahlara uyandıran, gökyüzünü boyayan.
Göğsünün penceresinden göz kırpar bir sevda
Yakar kalbini bir volkan gibi,
Bir yangının külünden patlayarak
Dokunmak istersin dokunamazsın
Söndürmek istersin söndüremezsin.
Parmak uçları gezinir içinde aşkın
Kaç deprem taşır bu kalp kaç deprem
Fırtınası dinmeyen, vura vura çarpan,
Kanatsız aşkların kanına susamış
Yüreğin çarpar kaç defa bilemezsin.
Taşımaya çalışsa taşıyamaz insan
Sıkıştıkça sıkışır kalbi
Yırtıldıkça yırtılır yüreğinin perdesi.
Cemal Çelik

24 Mart 2020 Salı

Yaban gülleri


Derin bir mavilik var gözlerinde
Bir tatlı telaş alıyor gecede rengi
Göz kırpıyor yıldızlar uzaklardan şimdi.
Yüreğinin şafağında doğarken güneş
Ulaşıyor dalları yaban güllerinin
Gözlerinin kıyısındaki bahar bahçelerine.
Kanayan gül kırmızısı akşamlar iner birazdan
Derin bir mavilikte akıyor zaman
Kendini tırmalayarak göğün kafesinde
Yaban güllerinin açmasını bekleyen
Kırlangıçların sesi geliyor uzaktan.
Gözlerinin sofrasında
Yabanıl gül sancısı var biliyorum
Vakti saati var gitmelerin
Birazdan sabah olur
Bir ışık huzmesi sarar düşlerini
Uç vermelere durur
Yaban güllerinin tomurcukları.
Dün tomurcuktu
Bugün katmer katmer olan güller
Alevi sırtında, aşkla sarılacak
Birazdan gözlerine...
Cemal Çelik

22 Mart 2020 Pazar

Bir aşkın yelpazesi

Getiriyor, bir rüzgar
Yabanıl çiçek kokularını uzaklardan
Kımıldatıyor yüreğimin bahçelerini
Tül kanatlı bir kelebeğin kanatlarında.
Ihlamur ağaçlarının kokularını hissediyorum
Tomurcuklanıyor güller katman katman
Sevdalı kuşlar dönüyor başımda,
İkindiye varmadan
Güneşi sırtıma alacağım birazdan.
Susuz kalan yüreğimi ıslatan
Bir yağmur uyandırıyor beni uykudan
Şevkat yumağı sarıyor yüreğimi
Bekleyen bir aşkın kımıltısı mı bu.
Kırlangıçlar sesleniyor mavi göklerden
Saçlarımda geziniyor ayakları
Derin bir ummana akar gibi
Yuva arıyorlar heyecanla.
Kuşlarla beraber öpüyorum şafağı
Göğsünün bahçesinden,
Uç vermiş duruyor belli belirsiz
Bir aşkın yelpazesi...
Cemal Çelik

21 Mart 2020 Cumartesi

Baharın lambaları

Hoş geldin rüyamın uyanmışlığı
Hoş geldin baharım,
Çırpınıyor deniz dalgaları gibi coşkulu yüreğim
Tomurcuğu yeni açan çiçeğin heyecanı var içimde
Fırtınalarını dinliyorum ıssız ormanların
Bahara ulaşıyor sessizce içimin yağmurları.
Gözlerine bakıp ta söyleyemediğim
Uç veriyor dudaklarımda yeni şarkılar
Aşka kanat çırpan kelebekler gibi
Yumuşak bir elin şevkati var kalbimde
Çığlıkların sesi kısık duyulmuyor yakından
Yırtılıyor doğanın ayazında üşüdüğüm mevsim
Renkli balonlarla süsleniyor artık baharın lambaları...
Cemal Çelik

20 Mart 2020 Cuma

Fırtına sessizliği

Yüreğimin koynuna koyuyorum usulca avuçlarımı
Ertelenmiş düşlerimin sızısı karanlıkta şimdi,
Dolunay tutuldu ardından
Göğsüme doğru yükselen bir çığlık
Haykırdım duymadılar bile
İçimdeki fırtınanın sesini.
Çürüyor ellerimde
Şarap kızılında bir gökyüzü
Yalın bir yalnızlık dokuyorum yüreğime
Issız ormanların fısıltısı gibi,
Sırtımda bir fil sürüsü fırtına sessizliği.
Gri bir bulutun gölgesinde
Hep susuyor, yağmurlar kendi uykusunda
Bir fırtına kopacak birazdan,biliyorum
Denizi olmayan bölgelerde
Öptüğüm yerden, kirpiklerinden
Kayıp gitti yaşanmış sandığımız dünler
Düşünü kurduğumuz ömür penceresinden
Oysa beklemektir bu, özlediğin birini beklemek
Geçmiş zamanın ayak seslerinin gelişini
Yüreğe düşen o fırtınanın sesini.
Cemal Çelik

19 Mart 2020 Perşembe

Susuz kalan gözler

Fırtınalı yağmurlar yağıyor gözlerinden
Issız ormanların türküsünü söyleyerek,
Çılgın ırmaklar gibi, derin bir ummana akıyor
Gittikçe kayboluyor, hıçkırıklar içinde
Susuz kalan gözlerde, aşkla beslediği düşler...

Sana benzeyen


Yağmurlar gelir 
Sonra ebem kuşakları ardından 
Ağaçlar uyur uyanırlar  
Sen gelirsin, aşk gelir 
O bahar gelir elbet bir gün 
Sana benzeyen...

18 Mart 2020 Çarşamba

Yabanıl bir yalnızlık


Ayışığında üşüdüm
Derin uçurumunda gecenin
Anılar sofrasında akıyor zaman
Yakamdan hiç düşmüyor
Alaca karanlığın içine dökülen ömrüm.
Alnımın duvarları soğuk
Duydum sesini ıssızlığın
Bir zaman düşüyor aklıma,
Nedendir bilmem
Işıksız yürüyor bulutlar şimdi
Boşlukta, yabanıl kuşlar gibi...

16 Mart 2020 Pazartesi

Gökyüzünün yağmurları

Gittikçe kayboluyor güneşin bağrında
Susuz kalan karanfiller,
Kirpiklerinde geziniyor elleri
İnce bir nakış gibi,
Uç vermeye çalışıyor
Gökyüzünün yağmurları...

iz














(1)
Düşer üşüyen ellerime  
Bir yıldız kümesi, 
Sıcak bir nefes gibi 
Üfler içimin karanlığına 
Süzülüp dibe çöker 
Bellekte kalan o unutulmaz iz, 
Utangaç gülüşüyle 
Papatya endamlı yüz !

(2)
İçimin küçük denizlerinde
Begonyalar bıraktım
Kanatsız suskun martılara, 
İzlerini sürüyorum eski anıların 
Işıklı sulardan, ayın öptüğü yerden
Çekip alıyorum
O gülen yüzünü !

Bu sehir













Acı bir poyraz vurur yaralarıma hal bilmez
Gözlerimde sensizliği sayıklayan bir tutku var
Hangi yana gitsem bir yanım boş
İçimde eksilmeyen hayalinle yüreğim
İnsafsızca bin öldürür beni bu şehir. 


Başımı bir karabatak gibi dalıyorum derinlere
Sevdasını içine çekmiş
Giderek silikleşiyor umutlar sisler içinde
Yalnızlığın aynalarında sırılsıklam bir resim
Tanıyamazsın yüzüm solgun ve bitkin.

Sevişirken ay ışığında yıldızlar
Soğuk yatağında üşümüş bu şehir,
Kırağı düşmüş saçlarımla
Yokluğunun denizindeyim derin ve sessiz
Bir ıslık dudaklarımda
Bir yalnızlık konar gömülür yüreğime
Kırılmış kanatlarıma...

15 Mart 2020 Pazar

Eyvallah etmedim kimseye

Asla yılmadım düşlerimden
Yılmadım mücadele etmekten hayatım boyunca
Düştüğüm çukurlardan çıkmak için,
Eyvallah etmedim kimseye
Solumdakine inandım, yüreğime
İnandıkça yaşadım.
İçimi kemirip bitiren
Belimi yasladığım taş duvarlarda üşüdüm
Ne prangalar eskittim yılmadım
Bir ölüm bekledim kendi içimde.
Yinede sustum, bir özür beklemedim
Ah sabrım derine inme, deşme yaramı
Ne iyi gün dostları gördün sen
Bu çok acı,
Aldanmışlıklara karşı isyanım var,
Koklamasını bekleyen bir elin
Bir gülün derdi var içimde.
Bir savaşın içindeyiz kalbimle
Maviye türkü söylüyoruz artık birlikte
Sevgiliye sarılmak gibi
Çok emeği var üzerimde yüreğimin
Pamuklara sarıp sarmaladı beni özenle.
Artık ne yara alır yüreğim
Ne de yar'a alınır bundan sonra...

14 Mart 2020 Cumartesi

Yaralı kuş sesleri

Dilimde bir şafak türküsü
Yüreğimde yaralı kuş sesleri
Bahçeler arıyor,
Göğsümün duvarlarında yansıyan
Gözlerinin duru bakışlarıyla
Ters düz oluyor duygularım.
İçimin duvarlarına renk renk
Begonviller çiziyorum özenle,
Kapımı tıklatır belki bahar
Bir çalı kuşu öper yanağımdan
Belki yağmur olur akar ,
Irmak olur sevdalarım...

13 Mart 2020 Cuma

Gökyüzünün kapıları


Ayışığı sızıyor perdesi aralık pencerelerden
Gül kuruşu akşamlar iniyor
Gül desenli çarşaflara,
Gecikmiş maviler çiziyorum
Göğe dönüp yüzümü
Ilık nefesli sazaklı gecelerin
Yıldız fenerleriyle donatacağım
Gökyüzünün gözlerini,
Dizlerimde uyaracağım seni
Işıklarını kapatıp evrenin.
Gülümserken ayışığı
Göğsüme sığmayan denizler çizeceğim gözlerine
Bir gökyüzü daha büyüyeceğim
İçimden içine,
Gözleri yağmurlu gecelerde
Çılgın çağlayanlardan sana
Şiir ırmaklarına dökülen
Dingin yüreğimin kapılarını açacağım
Gökyüzünün kapılarına !

Gece çiçekleri


Örselenmiş bir hayatın değirmeninde
Esmer buğdaylarını öğütüyorum zamanın
Acının sır perdelerini aralayıp
Dalgınlığın ırmaklarına dalıyorum pencerelerden.

Gökyüzü düşüyor gri yağmurlar bırakarak
Uç veriyor göğsümde gece çiçekleri
Harmanlıyor bulutlar avuçlarımızdaki hüznü
Denizler gibi köpürüp
Bir buz dağına çarpıyor yüreğim.

Yıldızları geceye bırakarak
Bir tünelden diğer tünele giriyorum
Kuşları, terk etmiş bahçelerin
Gece çiçeklerini suluyorum.

Döner durur yorgun ömrüm
Kırıldıkça budaklanan dalları,
Çarpıyor can evime,içimin yaralarına
Kıyısı çekilmiş denizlerimin
Sessiz fısıltılarla akan ırmaklarına...

Cemal Çelik  

12 Mart 2020 Perşembe

Baharın penceresi












 Bir şarkı dökülür dudaklardan 
Sabahın karanfil kokulu bahçelerine 
Bir öykü yazılır, vurur kalbe  

Bir uçtan bir uca dudaktan
Baharın pencerelerine... 

Bir mavinin düşünü kurdum göğe açılan pencerelerden
Bahar esintileriyle uçurdum sevdalı kırlangıçlar 
Yaşamın elleriyle, sıcaklığıyla 
Baharın kapılarından.

Kapatıp penceremi gün batımına
Bir gece düşüyor düşlerimin arasına
Güneşin doğuşuyla biten
Baharın pencerelerine açılan.

Bilmem kaç defa giriyorum bir dolunay gecesi
Perdesi aralık pencerelerden
Kaç defa taç yapıyorum saçlarına
Avucumdaki karanfillerden, 
Bir aşk sarıyorum özenle
Sarmaş dolaş, papatyalardan
Kaç defa yanağına, gamzelerine, gülüşlerinden.

Ah aşk sen varsın ya sen
Olmak var her nefesinin buğusunda şimdi
Dalmak var güneş gibi damarlarına
Esmek yüreğinde, derya amansız fırtınalarla
Bahara açılan pencerelerden girerek...


11 Mart 2020 Çarşamba

Ebedi bir unutuş


Bir şeyleri eksilir, 
Kopar hep zamanla insanın,
Yüreğinden, anılardan, yaşadığı aşklardan
Eski tozlu albümlerde siyah beyaz resimlerde  
Yalnız izleri kalır geçmişin.

Ezer hoyratça hayat bazen insanı
Sonra acı bir rüzgar eser
Boynunu büker, sessizce dökülür yapraklar
Gönül bahçelerinde birikir onca keder.

Kopar teker teker içimizden hatıralar
Söner yüreğimizdeki alev
Kalır hüzünlü avuntular.

Örtülü evlerin pencerelerinden bakarak
Yalnız geçen gemilerin sesleri duyulur uzaktan
Dudaklar titreşir, şimdi uzaktadır tan.

Sonra uzak bir kentte yalnız
Öper yüzünü çisil çisil yağan bir yağmur
Bulutsu gözlerinden akar ıslatır yanaklarını,
Ve...
Uzatır elini ebedi bir unutuş
Koparır yüreğimizdeki anıları !


10 Mart 2020 Salı

Bilirim çocuk

İçinde bir eksiklik var bilirim çocuk
Ağır giden bir zaman gibi geçiyorsun
Gözlerime vuran yansımalarından belli.
Bilirim seni özlem var yüreğinde sevgiye
Derin bir sızı
Koyu bir yalnızlık
Suskunluk, ıssızlık var...

9 Mart 2020 Pazartesi

Düş sofrası

Köpüklü dalgaların mavilerini sıyırdım
İçimin denizlerinden,
Gecenin ayazında
Buz dağına çarparken yüreğim
Düş sofrasına oturdum ümitsizce.
Şemsiyesi kırık
Fırtınalı yağmurlarda gezindim
Kendimi arıyordum sokaklarda
Ağır aksak adımlarla öksüz bir kedi gibi.
Göğsümdeki volkanlarla harmanladım güneşi
Elimle erittim gök kuşağını
Bütün renkleri soluksuz bırakarak,
Çok erken söndürdüm yıldızları bu gece.
Esiyor şimdi güz bahçelerinden
Boşlukta yabanıl bir yalnızlık
Düşüyor üzerime
Yaprak sarısında hüzünlü bir ayrılık.
Ey gözlerini özlediğim yar,
Dağları dolaştım bu gece senin için
Gece çiçeklerini sulayan yağmura ulaştım,
Suretini gördüm
Kekik kokulu ellerini hissettim
Baharı gördüm,
Teninin ırmaklarına dokunan
Düşlerimin çağlayanlarında eridim bu gece
Sonra;
Yavaş yavaş çıktım kendimden
Buldum kendimi uyanırken
Bir ceviz ağacı gölgesinde...

Bir başka severim ben kadınları


Ama;
Bir başka severim ben kadınları
Ateşi
Baharı
Toprağı Denizi sevmem gibi,
Çiçeğe durmuş
Gelin olmuş ağaç gibi
Yağmur gibi,
Nasırlı
Kınalı ellerini
Elde ekmek kokusu gibi Bir başka severim ben kadınları.
Anamdan bilirim
Çocuklar bir yana
Karımdan bilirim...


7 Mart 2020 Cumartesi

Düş esintileri

Çok erken söndürülmüş gecenin lambaları bugün,
Buz dağına demir atmış gibi yalnızlığım
Bir sevda düşürüyor yüreğime
Kendi türküsünü söyleyerek.
İnce ince işliyor bir nakış gibi
Göğüs atlasıma
Cansuyu oluyor yüreğime
Büyülü sabahlar bırakıyor düşlerime
Gülüşlerin.
Yolunu kaybetmiş bir kuş konuyor omzuma
Öpüyor yanaklarımdan
Yeşeriyor içimin bahçelerinde
Bir akasya fidanı
Bir bahar gülü.
Yıldız dolu gecelerde
Savruk iklimlerden kopup
Yüreğine geldim sonsuzluk iksirini alarak.
Son engelleri aşarak
Mavi bir yol çiziyorum sana.
Varsın güneş doğmasın
Gökyüzünün eteğinde,
Varsın hüzün aksın yüzünden
Aynalarına baktıkça öfkeli göğün.
Derin yatakları çağıracak seni
Yaz ırmaklarının,
Bulutlardan gelincikler biçip
Dağ yolunda soluklanan ceylanlar gibi
Sarp yokuşlara vuracağız
Ellerinden tutacağız birlikte aşkın
İçimizde kabaran o denizin...

6 Mart 2020 Cuma

Zaman

Dalgalı denizlerin fırtınasıydık bir zamanlar
Hep ortasında kaldık vurgunların
Kırağı ayazlarında üşüyen gecelerin,
Güneşi olduk zamanın .
Yıkılmadık, yılmadık
Berrak coşkun akarsularda durgun
Süzülmüş billur ırmaklar gibiydik.
Bir aşkla büyüttük kırılan umutları
Yıkıntılar arasından çıkararak öksüz çocuklar gibi,
Hep yaşamak
Hep yaşatmak istedik sevgileri.
Bir gün uzaklardan geri döneceğini düşünerek
O büyülü şarkılarını söyledik birlikte
Gençliğimizden kalan geriye.
Oysa özlem dediğimiz bir düştü bu
Bir hançer gibi yüreğimize saplanan
Bir tutam kuru bir gül gibi
Kayıp gidiyor elimizden zaman...
Cemal Çelik

4 Mart 2020 Çarşamba

Pamuktan bulutlara sarılıyoruz

Kımıltılı sevdalar var içimde açan
Yüreğiyle yürüyen bahara,
Şarkılar söyleriz pencerelerden
Göğün kapısına akan.
Pamuktan bulutlara sarıyorum yaralarımı
Bir öpücük konduruyorum ilk yaz sabahlarına
Sarmaşık örgülü taçlar bırakıyorum saçlarına
Papatyalardan şehla bakışlı.
Bir su damlası gibi gözlerinin eteğinden
Nisan yağmurlarıyla dökülüyorum sana
Derin yataklarını çağrıştıran denize ,
Kırlangıç kuşlarını bekleyen
Güller yetiştiriyorum gamzelerinde
Uçurup dudaklarının kenarından...
Cemal Çelik