Binlerce yıldızın oynaştığı gecelerde
Ateş böceği gibi ışıldamakta gözlérin
Gök bahçelerinde, ay gibi doğmakta yüzün
Bir serin ırmak olur akar
Yüreğime usulcacık sesin
İçimdeki hangi buzları eritir
O ılık nefesin.
Bütün sözcükler tükenir dudaklarımızda
Susarız ikimiz de
İlkin yağmur düşer tenimize
Sonra sürgün verir gelinciker
Selam durur şafağa
Kalbimizde ince bir sızı
Bir doğum sancısı başlar aşkın.
Gümbür gümbür bir ses duyulur içimizde
Köpük köpük çağlayanlar gibi
Bir tutkuyla dökülür hıçkırıklar
Kocamanlaşır birden gövdemiz
Başlar damarlarımızda derin bir kızıllık,
Yüreğimizde zonklamalar
Kuşlar havalanır gelir konar
Omuzlarımıza.
O tül perdeler arasından süzülen
Öyle bir ay aydınlatıyor ki odaları şimdi
Ilık ılık akmakta derin denizlere
İçimdeki nehirler,
Dalga dalga vuruyor
Yüreğimin kıyılarına, hınzırca...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder