7 Mayıs 2021 Cuma

Karabasan



Kanadından kırık  

Saçlarımdan sabahın rüzgarına salınan  

Çırpınır durur içimde bir kelebek, 

Suya düşer tınısı, ılık ve serince  

Yanar alev alev kanatları aşkların birden  

Derinliklerde kaç yerinden kanar  

Kaç yerinden kırılır yüreğim, 

Geçer gözümün önünden o eski sevdalar  

Bir siyah beyaz filim gibi o aşklar.o arzular.  


Şimdi,

Karabasanlar içinde uykularım var,

Karabasanlar var, bu alacakaranlıkta

Yalpalanan tedirginlikler var yüreğimde. 

Karşımda ışık ve gölge oyunları

Yanımda ses ve karanlık

Alabildiğince yanıyor yıldızlar

Alabildiğince kararıyor samanyolu

Pençelerini açıyor karabasanlar

Bir hüzün yumağı

Bir ateş fırtınası yakmakta, 

Sudan sebeblerle yüreğimi. 


İndirmekte zaman perdelerini, kapkara

Elimde oraklarla,

Burçak tarlasına salladım elimi

Sanki değdi dikenine

Sancısı göğüs kafesimde

Anızlarını yakmak varken

Körpe tohumlarını yakmak niye. 


Göğsüme yaslanan bir hançer

Yüreğimde kaskatı bir kaya durmakta

Sarmaşık gibi sarılmış derin bir yara,

Sadece donup kalmakta gülümsemeler

Karabasanlar basmış

Gölgeler örtmüş üstünü sevgilerin. 


Kamburu çıkmış sırtımın

Yağmur, ayaz vurmakta

Üşümeler var kalbimde,

Son şarkısını söylüyor galiba güller

Sevgisiz kokuyor,

Maya tutmuyor artık yorgun,aşklar

Yaldızlı, nakışlı ellerin işlediği oyalar,

Tel tel dökülmekte,

Benek benek hareli ağaçların

Körpe yaprakları sararmakta. 


Uykularıma sızdı karabasanlar

Alacakaranlıklar

Bir türlü doğmuyor güneş

Sızlıyor şafak,

Sızlıyor sabah...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder