11 Mart 2021 Perşembe

Bir Seyleri Eksik Simdiki Zamanın



Sınırsız anlamsızlıklar var şimdi, ötelerdeki mavilerde  

Önümüzde engeller var dönüp duruyor ortalıkta sevdalar  

Tosluyor taş duvarlara, 

Şiirler dökülüyor dudaklardan ama  

Çoğaltamıyoruz imgelerini mor düşlerin, salamıyoruz bozkırlara  

Notalar farklı diziliyor, anlamsız sözcüklerden seçilen. 


Bir çiçek soluyor avuçlarımızda  

Yeşili bozulmuş eski çiçeklerin, kokusu kaybolmuş park ve bahçelerde, 

Aç kalıyor sanki toprağın nefesi  

Suyunun sesini arıyor, yankılanıyor çağıltıları içimizde, 

Sonrasız  çalkantılarla sallanıp duruyor titreşimler

Gökyüzünü kaybeden köpüklenmiyor artık denizler. 


Öfkeyle besliyoruz seslerimizi, ninniler acı veriyor bize

Şüpheli baharlara yığıyoruz sevgilerimizi

Yandıkça yanıyor yürekler, yaraya dönüşüyor sızı 

Çekiyor zaman kırık sulardan renklerini

Damlamakta  kan içimizdeki o mehtabı doğuran denize. 


Eş dost yok

Açık havalarda çıkıp soluklanacak,

Çocuk cıvıltıları yok, sokaklarda koşuşturan

Ve kendini yitiriyor yavaş yavaş, tükeniyor zaman. 


Ay ışığını beklerken

Susadık, düşürdük seslerimizi bir boşluğa

Yıldızları soluk aşkların

Uykularımıza sızan öpüşmeleri sevdaların. 


Açılmıyor artık umutlandığımız kapılar

Hüzün kuşları uçuyor üstümüzden, gün uzanırken pencerelere

Nerede, nasıl kimlerle niçin paylaşamadık sevgileri

An an eksiliyor göçler  giderek bu göğün maviliklerinden. 


Masallar susmuş, küs bize şaşı bakıyor öykülerdeki gönüller

Mayhoş bir gece başlamakta, kızıllığın ötesinde

Ay doğarken üzgün, gölgesi uzanıyor denize. 


Alev alev yanmakta uçsuz dalgalar kıyılarda

Dolanıp duruyor hiçlik, martılar uykuda kumsallarda

Şimdi tükenmekte aşk yıldızlar gibi sevişmesiz gecelerde. 


Bütün hüzünleri okşadık, birer birer güldük geçtik

Burkulduk geç kalmışlıklar içinde, kaldık yalnızlıklarla. 


Geçmiş güzlerden arta kalan

Rüzgarların ıslıkları bile farklı

Taşan ırmakları yok,

Eski bir dağ evi, bir taş seki, bir kulübe

Bir kardelen öbeği, kır çiçekleri

Eski düşsel sevdalar

Kaçak bir buluttan süzülen

Yağmur kokusu yok

Toprak kokusu, erik kokusu yok. 


Eski bir sevdayı bıraktık, kağıttan bir gemiye yükleyerek

Ölü bir yüreği bırakır gibi, bıraktık denize

Vurup vurup duruyor dalgalar içimize. 


Şimdi;

Yeni bir şarkı olup dolaşmak lazım

Yeni bir öykü yazmak lazım

Sırsız aymazlıklardan sıyrılarak...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder