13 Şubat 2021 Cumartesi

Kar yagıyor, ben giderim bu sehirden

















Kar yağıyor buralara  

Ben sessizce giderim bu şehirden  

Uykusuz, sapa yollarda vurgun yemiş gibi  

Sokak lambalarının o büyülü ışığında  

Çekilir uykularım  

Çeker giderim kar gibi salınışlarla.  


Bir fırtınalı rüzgar ısırıyor, bu sokaklarda yüzümü,  

Ne çok hüzün biriktirmişim meğer, ne çok

Tutunacağım dallar kurumuş, düşmüş ağaçlara karlar,

Tül perdeleri çekilmiş

Birbirine küs sanki komşu evler gibi


Bir kafes ardında kalmış yaralı bir kuş gibi yüreğim

Sararım yalnızlığımı bembeyaz sayfalara,

Örterken kar geride bıraktığım ayak izlerimi

Ve çeker giderim, tek tek boşluğa çarparak adımlarımı. 


Karlar düşüyor bir varmış bir yokmuş gibi

Hep o boğum boğum örgülü sarmaşıklarla dolu

Yaprakları solmuş

Son sürgünlerin çıktığı o gizemli bahçelere,

Son şarkılarını söylüyor güller dalları kurumuş,

Uyanmaya çalışıyor bir serçe ellerimde üşüyerek

Avuçlarımdan kaçarak uzaklaşmakta, kar üstünde sekerek. 


Çoğalan acılarla çoğalıyor kar, gece gündüz demeden 

Dilim ateşi olmayan bir andız çukuru gibi,

Alev alev yanıyor yüreğim, buz tutmuş

Dokunsalar ağlayacağım

Müjganla vedalaşır gibi sanki gözyaşlarım.


Uzanarak gidiyorum, karlar yağarken bu şehirden

Karçiçeklerinin kokularının ardından kaybolarak

Ellerinin kokusunu anlatıyor bana sanki kardelenler,

Dağdaki kekik kokularını özledim, kendimi bulmak için

Seni özledim

Solumalarını özledim

Kar altında uyuyan Nilüferler gibi

Bir tohum gibi

Serpilmeyi özledim bahara.  


Yamalı masallardan aşırdığımız

Yabanıl bir düştü bizim aşkımız,

Yağmursuz mevsimlerde ıslanmalıydık birlikte

Boşuna yağmamalıydı oysa bu kar

Gitmemeliydim ben bu şehirden...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder