Kar yağıyor buralara
Ben sessizce giderim bu şehirden
Uykusuz, sapa yollarda vurgun yemiş gibi
Sokak lambalarının o büyülü ışığında
Çekilir uykularım
Çeker giderim kar gibi salınışlarla.
Bir fırtınalı rüzgar ısırıyor, bu sokaklarda yüzümü,
Ne çok hüzün biriktirmişim meğer, ne çok
Tutunacağım dallar kurumuş, düşmüş ağaçlara karlar,
Tül perdeleri çekilmiş
Birbirine küs sanki komşu evler gibi
Bir kafes ardında kalmış yaralı bir kuş gibi yüreğim
Sararım yalnızlığımı bembeyaz sayfalara,
Örterken kar geride bıraktığım ayak izlerimi
Ve çeker giderim, tek tek boşluğa çarparak adımlarımı.
Karlar düşüyor bir varmış bir yokmuş gibi
Hep o boğum boğum örgülü sarmaşıklarla dolu
Yaprakları solmuş
Son sürgünlerin çıktığı o gizemli bahçelere,
Son şarkılarını söylüyor güller dalları kurumuş,
Uyanmaya çalışıyor bir serçe ellerimde üşüyerek
Avuçlarımdan kaçarak uzaklaşmakta, kar üstünde sekerek.
Çoğalan acılarla çoğalıyor kar, gece gündüz demeden
Dilim ateşi olmayan bir andız çukuru gibi,
Alev alev yanıyor yüreğim, buz tutmuş
Dokunsalar ağlayacağım
Müjganla vedalaşır gibi sanki gözyaşlarım.
Uzanarak gidiyorum, karlar yağarken bu şehirden
Karçiçeklerinin kokularının ardından kaybolarak
Ellerinin kokusunu anlatıyor bana sanki kardelenler,
Dağdaki kekik kokularını özledim, kendimi bulmak için
Seni özledim
Solumalarını özledim
Kar altında uyuyan Nilüferler gibi
Bir tohum gibi
Serpilmeyi özledim bahara.
Yamalı masallardan aşırdığımız
Yabanıl bir düştü bizim aşkımız,
Yağmursuz mevsimlerde ıslanmalıydık birlikte
Boşuna yağmamalıydı oysa bu kar
Gitmemeliydim ben bu şehirden...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder