Yırtıldı gökyüzünün perdeleri orada değildi yıldızlar
Çırpınıp duruyordu sağa sola çarparak ağaçlar
Alev alev yanmaktaydı ciğerlerimiz
Acımasız ve sonsuz yüzeyden derinliklere.
Beraber yeşertemedik fidanları
Büyütüp dallandırıp budaklandıramadık ağaçları
Yapamadık bir türlü
Yaprağını bile sevemedik dalında
Bir gülü bile koklayamadık dikeniyle
Kanata kanata avuçlarımızı.
Yine bildiğini yapıyor insanoğlu
Ciğerleri yanıyor alev alev
Küle dönüşüyor,
Nefes alamıyor bir türlü gri bulutlar arasında
Yokoluyor yavaş yavaş farkında bile değil.
O tılsımlı,o büyülü
Melodisi kısılıyor ormanların
Ağıtlar yakılıyor, gözyaşı dökülüyor yerine
Sesleri duyulmaz oluyor börtü böceğin
Yok oluyor fısıltıları rüzgarların,
Bir arının
Bir kelebeğin çiçeğe konuşunu hissetmek
Bir kuşun kanat çırpışını
Suların şırıltısını
Yaprakların o gizemli hışırtısını duymak
Sessizliğin sesi bile duyulmaz oluyor uzaktan.
Zannetme ki bu fidanlar yeniden yeşerecek
Zannetmeki her şey eskisi gibi olacak birden
Duymuyorsun, görmüyorsun, duyarsızsın kardeşim
Kendini yok ediyorsun, farketmiyorsun
Taşıdığın onca servet
Senin hayatını kurtarmaya yetmez
Bilmiyorsun.
Elim kalem tutmuyor bir türlü
Soluk soluğa tutuşuyor
İçimde kızıla dönüşüyor arzular...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder