Bir Başka Eylül Masalı bu.

Bu başka bir masal

Başka bir Eylül

Hadi gel Eylülü konuşalım, 
Ilık bir nefes 
Dallarında maviler arasında 
El sallayan yapraklarda 
Rengi soluk 
Garip bir telaş başlar önce 
Alev alev yanıp tüten 
Son gülüşü durur doğan güneşin. 

Yağmur düşer durur yüreğine
Gamze gamze gülüşler
Hisli gözler dalar uzaklara
Özlem duyarsın deli gibi
Ürkek, şaşkın ve kararsız bakışlarla.

Seni seninle paylaşır o toz pembe yapraklar
Şiirler şarkılar söylenir
Yorgun ayrılıklara,
Unutmak zordur, hatıralar dillenir
Haykırmak istersin
Boğazın düğüm düğüm olur
Konuşamazsın
Kalbin nasıl çarpar bilir misin?

Hadi gel Eylülü konuşalım,
Kan kırmızı hüzün sarısı
Eylülü konuşalım
Düşlerin salıncağında sallanır durur yalnızlığın
Özlemin buruk bir tadı dudaklarında
Başını göğsüne dayadığında
Saçları ne renk kokardı bilir misin?

Varsın geçsin Eylüller
Belki çok erken yaşandı bizdeki ayrılıklar
Varsın olsun
Yüzündeki çizgiler, saçlarındaki beyazlılar
Her yaşın, her mevsimin bir güzelliği var
Yürümeliyiz
Yüreğimizin ıssız kumsallarında erişimsiz düşlere
Akmalıyız
Uzun uğultularla akan sulara
Sabırla
Yaşama yeniden sarılmalıyız
Bakmayın bizim yaprak döktüğümüze
Bahara yeniden çiçek açacak tohumlarımız var

İşte bu başka bir masal
Yalancı Eylülden farklı bir masal
Bir başka Eylül bu,
Hadi gel Eylülü konuşalım
Eylülü konuşalım
Hadi gel...