Hiçbir umut ömrümüze denk gelmedi hayatta
Geçtiğimiz yollarda büyük yangınlar var
Yağmura tutulmuşuz çorak topraklarda
Susuz kalmışız
Anlamını yitirmiş, kanamakta bir yara hala
Boşuna mı yaşadık, bunca yoksunluklar içinde. yoksa.
Üşüyor yüreğimiz kimliksizlikten, kapımız çalmaz oldu
Suskunluklara sığındık, sessiz beyaz odalarda
Boşuna takılıp kaldık, boşuna yorgunluklar içinde yaşama
Yine dalmışız, aynalarda yüzümüz ağlamaklı çaresiz.
Yangını kendi içimizde yaktık, verdik ışığını başkalarına
Uğrunda ölecek kadar boşuna mı sevdik yaşamayı
Kaptırdık kendimizi fırtına ve dalgalara
Üstelik daldık durduk tehlikeli sularda
Tutamadık bir kere olsun ağaç dallarını
Toplayamadık bir türlü meyvelerini,
Bir türlü sevemedik çıldırasıya
Çiçek açmış ağaçlar gibi baharı
Renkli perdelerle süsleyemedik pencereleri
Boşuna mı sevdik, güneşli sabahları, ılık rüzgarları.
Ah yüreğimin kayıp yılları
Biliyorum boşuna çarpıp durdun
Hırçın dalgalar gibi sevdalara boşuna
Gülerken bile acı çektin biliyorum,
Öpersin diye yanaklarımdan, gözyaşlarımı bile akıtmadım
Dudaklarımın tuzunu sildim,
Sarhoş geceler boyu
Bir soğuk düşün gölgesinde tutunamadın bir türlü
Boşuna yırtınıp durdun fırtınalı kumsallarda
Boşuna seviştik türküler söyleyerek kıyılarda.
Saçlarından süzülürken sırılsıklam yağmurlar
Oysa kaç kere duygularımın içine sardım seni
Boşuna mı yağmamalıydı, bu yağmurlar
Aşkla, sevgiyle çoğalmalıydık, tutunmalıydık sevdalara.
İçim kaldırmıyor içerliyorum
Sessiz vedasız gidişlere,
Sonra yüreğim sızlıyor birden
Prangalarını söküyorum ayaklarımın
Yeniden sarılmak için hayata, geç kaldım demeden
Çocuklar gibi koşmak boydan boya
Ufuklara soluk soluğa koşmak istedi canım
Issız tozlu köy yollarına,
Bulamadım yine,
Böğürtlenleri, çiğdemleri, badem topladığım yerleri
Göğü kara bulutlar sarmış, oysa bahar havasında
Boşuna mı koşup geceye mi düştüm ben.
Boşuna koşuyoruz sanki, çünkü bizden hızlı koşuyor zaman
Gözlerimizin önünde ıslak dağların kabaran yalnızlığına.
Gün batıyor, ürkek yıldızlar doğuruyor gece
Şafaksız sabahlara uyanıyor kuşlar, boşuna
Umduğumuz dağlara karlar yağmış
Hayat hüzün kokulu bir sağanak yağmurmuş meğer
Boşuna mı, boşuna mı yaşıyoruz yoksa...