Ben bugün küçük bir çocuğu aradım mahallemde
Çocukluğuma dokunmak istedim geçerken
Tozlu yollarında, unutulmuş sokaklarında
Gezindim acılarımı dindirsin diye, yüreğimin derinliklerindeki
Düştüm peşine yıkık duvarların ardına, mıhlandı yutkunmalarım
İçimi yakarcasına yok oluşlar
Kayalara kazılmış ismimi aradım bulamadım
Silinmiş, kaybolmuş, her harfi dökülmüş.
Nereye kayboldu bu evler, bu sokaklar, bu pencereler
Nerede bulacağım şimdi çocukluğumu, kimse söylememişti ki bana
Kaybolmuş her şey, gölgesiz yıldızlar gibi
Nereye gitti sardunyalar, pervazlardaki rengarenk çiçekler.
Sokakların dibinden yükselen otlar
Gizliyordu her şeyi sanki, hiçbir şey olmamış gibi
geçmişte buralarda,
Yıldızları kaybolmuş, geceleri zifiri karanlık
Kaybolmuş saklambaç oynayan, deli dolu çocuklar,
Hiçlik cirit atıyor her yerde şimdi.
Bakışlarımın çoğaldığı yerde, dudaklarımda bir titreme
Kır çiçeklerine dokunmak istedim yamaçlarda açan
Sanki kavrulmuş ayazda, kül solumaları
Hepsi üzgün boynu bükük ağlamaklı
Anamın, babamın elleriyle büyüttüğü
Nar çiçekleri, incir ağacı, hünnap ağacı, asma
Sanki sulanmayı bekler gibi sürgün vermiyorlar artık
Güneşin bile açası yok, sanki bana küs gibi bugün.
Cemreler döküldü peş peşe nefesim yetmedi
Göğün mavilerini boyamaya
Yüreğimin bam teline vuruyor altında kaldığım hayallerim,
Sanki çağıltılar içinde toprağımın, derelerin
Hacıhamal' ın suyunun sesini arıyor, içimde yankılanan
Sürgün gözlerim, ağlıyorum ardımda bıraktığım izlerde.
Bir ses, derinlerden bir nefes fısıldadı yüreğime
Hangi yıldıza dokunsam,
Yüreğim hala sıcak, tut ellerimden çocukluğum
Ne zaman kucaklayacaksın bir daha beni
Kaldırır mı bu şehir, bir daha kaldırır mı bu gidişimi bilmem.
Nasıl desem, ne desem bilemiyorum
Meğer ne duygusal, ne ürkek, ne içli bir çocuk varmış içimde, fark edemediğim
Alev alev ulanıyor Çakallar'a yüreğim.
Günleri dünlere yığarak galiba anılarla yaşıyoruz.
Ay ışığını beklerken bir kere
Gülüşleri çalındı bir daha kırlangıçların
Çocukluğumu ararken ben bu sokaklarda...