Güzeldik biz eskiden,
Suların kanı kaynar
Köpük köpüklü çocukluğumuz
Onca yağmurlar dökülürdü
Koskoca bir ömre bedel yüreğimizden
Bir bakış yeter artardı bile
Çoğu zaman sevgiyi büyütmeye
Ne ararsan fazlası vardı bir gülüşün içinde.
Şimdi gel gör ki değişti renklerin tonu
Önce bir sessizlik
Sonra güzel olmaktan mı çıktı her şey yoksa
Bir an düşünüyorum da
Geç kaldın be ustam,
Beklenmedik dönemeçler başında
Sahici gelmeyen bir şeyler var galiba.
Geç kaldın be ustam
Uzaklar çekiyor, ruhunu sırtlanmış çantalar
Kala kala gitti ayaklar, gidiyorum dediği yere.
Bu son olsun derken
Hüzün bulaştı hayata, ağaca, suya, havaya
Derin kışlar var şimdi önümüzde, kapımızda
Paran olsa neye yarar
Geç kaldın be ustam
Susuz artık dudaklarımızı söndüren
Yudum yudum içtiğimiz
Yakut renkli şaraplar,
Yetmez oldu çiçeklerin birbirine dokunduğu kokular
Yüzümüzün baharına iliştirdiğimiz gülümsemeler.
Geceler boyu ibadet edip sözde
Elimizin tersiyle itip
Kovduk bütün sevgileri içimizden.
Geç kaldın be ustam
Bir yudum kahve, bir kitap, bir müzik
Bolca huzur du benim istediğimi oysa,
Artık yazdığım şiirlerimin son dizesi
Tamiri zor kesik izlerle dolu
Kesik izlerler dolu be ustam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder