Bir garip rüyadır, rengarenk
Bir fırtınadır kopan içimizden,
Sürüyle kuşlar havalanır
Yüreğimizin bahçesinden
Rüzgarda uçuşan bir tüy gibi
Çıkar gidersin kendinden öylece
Mavi, masmavi bir yolculuğa.
Kasvetli bir ağrı, bilinmez
Vazgeçilmez zor, büyülü bir tuhaf acı
Aklında devinip duran
Acısı bile mutluluğun en güzeli.
Aşk dediğin nedir ki
Dalıp dalıp giden uzaklara
Yıldız yıldızdır gözler,
Yüreğinin bahçelerinde
Hercai güller açar kendiliğinden
Kopmaz kökler salar sarmaşıklar gibi
Kaynayan bir kum gibi
Filizlenen bir tomurcuk gibi telaşlı.
Kıyıların bile yetmediği
Bir dalga gibi hırçın.
Aşk dediğin nedir ki
İçten içe fısıldaşmalar sessizce
Şeffaf damlalarla titreşen
Bir kuş sesi gibi dudaklardan
Nergisler gibi açan öpüşlerdir.
Aşk dediğin nedir ki
Bir rüyanın ortasında
Uyandırır seni bir seher teli
Bir gece yatağından
Uç verir bir sevda, için ürperir
Bir yağmur değer yüreğine
Ilıman iklimlerden
Kirpiklerini eğer, ağlarsın.
Sahi;
Aşk dediğin nedir ki
Öyle çabuk geçiveren
Kirpit alevi gibi yanıp sönen
İçimizde bir ayna
Yoksa
Bir ışık oyunu mudur
Yüreğimizde yansıyan
Yüreğimizde yansıyan
Boğum boğum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder