29 Nisan 2022 Cuma

Alısıyorum Yavas Yavas Yokluguna


















Hüzün yığıyor uykulara 

Geceme sinen kokun, 

Damla damla göğsüme doldurduğum 

Dünde gömülü kalan hatıralar. 

Örselenmiş bir zaman 

Kırılmış bir yontu yüreğim 

Artık kabullenmeliyim  

Beceremedim 

Ben bu aşkı 

Hep kaybedenlerdenim

Ne derin  bir sevdaymış ki bu 

Bir türlü yırtıp atamadım 

Hüzünlü ayrılıkları içimden 

Ben beceremedim

Al istersen 

Sende kalsın yüreğim.

İçmişim,

Başım dönüyor bu akşam 

Boğazımda düğüm düğüm kelimeler,

Dolup boşalıyor kadehler 

Alışıyorum galiba 

Geceler boyu beklemeye 

Belki gelmen gerekmez artık 

Alıştırıyorum yüreğimi 

Alışıyorum 

Yavaş yavaş yokluğuna 

Alışıyorum 

Gülerken gözyaşı dökmeye 

Alışıyorum 

Severken ağlamaya

Alışıyorum...


26 Nisan 2022 Salı

Günesi İçme Vakti Bugün


















Hadi çocuklar, 

Yarını olmayan günlere kalmayın 

Güneşi içme vakti bugün 

Avuç avuç sular gibi, 

Hadi 

Isıtalım nefesimizle 

İçimizdeki kelepçeli sevgileri 

Yeniden büyütelim eskisi gibi  

Gülümsemeleri. 

Kaç kez öldük, öldük dirildik 

Kaçımız bittik hiç başlamadan hayata 

Üşüdük, hüzünler biriktirdik kaçımız 

Avuçlarımızda gözyaşlarımız 

Ne çok ağladık 

Ne çok ağıtlar yazıldı söylendi 

Yazgımız bu değil bizim oysa 

Dilimiz kurudu avaz avaz bağırmaktan.

Hadi çocuklar,

Güneşi içme vakti bugün 

Yırtalım yıldızsız akşamları 

Sığınacak bir ışık yeter bize 

Kaldığımız yerden başlayalım 

Sil baştan yeniden. 

Üstümüze sinmiş ağrılı sancılarla 

Ne çok sustuk oysa birlikte 

Ne çok kanadık içimizde 

Ne çok ağladık, ne çok parçalandık. 

Ölümleri umursamayan 

Vampir gibi soluyup kanımızı içen 

Saraylar, saltanatlar çöker birgün 

O kan susar

Menevişler açar, menekşeler

Leylaklar güler bir gün 

Hadi çocuklar 

Yırtıp gidelim hüzünleri yüreklerden,

Patlamaya hazır bir tomurcuk gibi

Rengarenk çiçekler gibi körpe

Hadi,

Güneşi içme vakti bugün çocuklar

Güneşi içme vakti bugün 

Güneşi içme vakti 

Güneşi içme...


25 Nisan 2022 Pazartesi

Yitik Cennetin Askları











Selvi ağaçların gölgesinde 

Unutulmuş, eski zamanlardan kalma masallar 

Kokusunu yitirmiş 

Boşaltıyor eteğindeki çiçekleri, 

Sanki yemini bozulmuş sevdalı aşkların 

Yitik cennetin günahlarından arınmış 

Ortalıkta yanık kahve kokusu 

Uykusuzluklar yazıyor derinleşen geceye, 

Ötelerden gelen yağmursuz rüzgarlarla 

Benzi sararmış, vurgun yemiş 

Sarı hüzünlü aşkları getirmekte sana Eylül ,

Yığılıp kalmış sanki pusuda 

Bütün gökyüzünün sönmüş yıldızları

Yitik cennetin sevdalı aşkları. 

Başımızın üstüne iz bırakan kuşların 

Sadece ıslık sesleri geliyor uzaklardan

Gelip geçenler olmuş meğer 

Farkında değiliz

Ne çok hüzün biriktirmiş 

Ötelerde bulanık sulara karışmış 

O diri özleyişler, o gülümseyişler. 

Gezinir durur içimizde 

Kronik sancılarla şimdi

Yitik cennetin kurumuş gözyaşları.

Kırmızı utangaçlıklar var hala 

Yüreğimizi kelepçeleyen dokunuşlarda ,

Gün ışığında asılı bir toz zerresi 

Yapışıp duruyor tenimize yazgılar 

Siliyor geçmiş zamanın izlerini.

Yorgun, tatlı sevdalar uçup gitti 

Ne bekleyen var, ne mendil sallayan eller 

Ne gelen var, ne giden gemiler 

Kırık  ayaklı tenha iskelelerde. 

Gecenin koynuna saklanan 

Herhangi bir karanlık değil ki bu

Yıldızsız akşamlar yırtılmaya başladı

Kabardı deniz, kuşların keyfi kaçtı 

Derken;

Sıcacık buğusuyla 

Ha bitti, ha bitecek

Vahşice kurutacak değdiği dudakları 

Yitik cennetin masalları 

Yitik cennetin sevdaları 

Yitik cennetin aşkları..


21 Nisan 2022 Perşembe

Suskun Fırtınalar




















Bu akşam yalnız bırakın beni 

Kaç gün kaç akşam oldu bilmiyorum 

Yüreğim unutulmuş bir bahçe 

Yitik bir sevdanın kelebeği yok artık, 

Dolaşır damarlarımda keskin bir bıçak 

Nasıl da kanatıp duruyor, 

Uçuk turuncu fırtınalar esmiyor başımda 

Kalbimdeki esen rüzgarlar da eskidi

Bu acının etkisi üflemekle geçmiyor.

Ben ne zaman yaşlandım 

Bu akşam bir haller var bende,

Çavlanlar gibi çağlayan 

İçtiğim akşamlar geldi aklıma 

Bir kadeh kırmızı şarap

Griye bırakmış sanki kendini bu gece.

Bir selvi gölgesinde 

Yanık bir sevdanın düşünü yaşarım sandım

Her an yaklaşan bir şeyler var içimde 

Cemreler sokağına üç adım kalmıştım oysa,

Artık umurumda değil hiç bir şey 

Gece ve ben uykularda şimdi

Uykularda suskun fırtınalar 

Suskun fırtınalar

Uykularda şimdi...


19 Nisan 2022 Salı

Ah o Tutkular Var ya...
















Derin bir gıcırtıyla aralanır 

Boyasız,cilasız, dirliksiz ahşap kapı 

Ellerime dokunur sarmaşıklı bir gül bahçesi 

Bir avuç ipeksi gökyüzü 

Baharlar dikiyor göğsüme mavi atlastan 

Kıyıda köşede börtü böcek. 

Öyle bir baktım da 

Öyle böyle değil yüreğim, 

Ah o oylumlu tutkular var ya 

Yüzümden gelip geçti birden 

Mavi, yeşil, kırmızı bir derinlik boşaldı 

Çat kapı açılır bir sarhoşluk başlar

Köpük köpük olur da yürür 

Son cemrelerin düştüğü yere.

Ah o sevişmeler.

Ah o tutkular var ya 

Bir şiir yontar yüreklere

Ateş böceğinden 

Bir ışık öğütür yıldızlardan 

Yüreği kelepçeleyen bakir hüzünlerden 

Büyülü bir yeşile boyalı

Bir avuç mavi hayal çalar yüzüme. 

Şafak yakın

Kim dokunduysa yıldızlara

Yüzüme çakılı kalmış bir gonca

Kapıyı azıcık aralar sabah

Mavi bir ırmağın dalgın koynundan 

Uykulardan uyanır kırlangıçlar 

Dallarda tomurcukları 

Siler süpürür tüm kaygıları 

Sarıp sarmalar çiçekleri sepet sepet. 

Ah o tutkular var ya, ah o tutkular 

Derin gıcırtılarla açılan kapılardan 

Kaç kere geçtik

Burada kaçıncı geceyi eskittik,

Herbiri ayrı bir öykü kusan şiirlerden

Kaç uykusuzluk yazdık 

Kaç yıldızsız akşamlar yırttık

Sol yanımızdaki acemi aşkları 

Kaç zaman emzirdik 

Kaç kere

Isıttık nefesimizi 

Isıttık nefesimizi...


18 Nisan 2022 Pazartesi

Veda Edip Gitmeli Artık..



















Sevdası uzak 

Güneşi battı gitti bu şehrin 

Sisler kaplamış üstünü şimdi, 

İçimde eksilen, yarım kalmış bir şeyler var 

Bir hayal, bir özlem 

Kesik kesik öten o vapur düdükleri. 

Bihaber senden, 

Seni sorduğum 

Şimdi uzaklarda 

Çığlık çığlığa o martılar 

Bu şehirde yoktun çünkü sen.

Geceler boyu 

Üşengeç gölgeler bıraktım 

Ellerimi uzattım sulara

Bir suskunluk masalı

Kulaklarımda bir fısıltı 

Aşka susamış bir rüzgar yüzüm 

Üşüdüm. 

Sığındım gecenin sesine

Yosun saçlı bir deniz kızı gibi,

Gözlerin birikti 

Düşler ötesinde bir uykuya,

Saklanmış bir ayın altında

Yarım kalmış bir şiir bıraktım

Bir çizik attım

Loş ışıklı lambalar altında

Boşalan banklara. 

Sisli bir sabah

Hiçbirşey eskisi gibi değil 

Zamanı gelmiş gitmenin galiba,

Oysa,

Çoktan bitip gitmiş

O sevda hiç yaşanmamışcasına 

İstermiydim veda edip gitmeyi 

Bu şehirden.

Yeniden yollara düşeceğim

Sakın gelme 

Ben yokum orada, o şehirde 

Gelme artık, artık gelme 

Bir başkasını bulacaksın bıraktığım yerde

Gelme artık 

Büyüsü bozuacak yoksa bu sevdanın 

Büyüsü bozulacak 

Bu vedanın

Veda edin gitmelerin

Büyüsü bozulacak...


15 Nisan 2022 Cuma

Unutamadım



















Hani sen gittin ya
Geceye astım yaralı düşlerimi
İşte bu yüzdendir
Bir kadeh ısmarladım kendime,
Ateşlere düştüm
Ne haldeyim sorma
Alışmak zor sensizliğe
Unutmadım, unutamadım
Unutmak zor
Sensiz olmuyor inan.
Yine bir rüzgar vuruyor yüzüme uzaklardan
Çok özlediğim eski bir şarkı dudaklarımda
Vurulduğum yerden,
Yorulduğum yerden
Dalgalı resimler çiziyor gözlerim
Unutmadım
Unutamadım seni ne çare.
Görecektin,
Seninle doluydu tüm kadehler
Okşar gibiydi gözlerin,
Utanmış,kızarmış
Dili tutulmuş bir şaşkın
Titredim çocuk gibi,
Öyle çarpılmıştım ki
Yaşadım yine aynı yerden heyecanı
Yumdum gözlerimi
Ve sonra aynı sisin içinde
Kayboldu hayalin..
Daralmış bir yürek
Sanki gök delindi, ağlar gökyüzü
Döküldü üstüme
Acı geçiyor
Bazen delip geçiyor içimi
Ne yağmur dinliyor, ne kar, ne fırtına
Çıkarıp avuçlarımda uyutmak istiyorum
İçimdeki seni.
Kucaklar beni
Sığmaz notalara
Seni haykırır, seni söyller
Seni hatırlatır hep
Şarkılar ve şiirler.
Sana bir şey söyleyeyim mi
Unutamadım seni hala
Unutmam seni,
Şairilerin dediği gibi
Ayrılıklarda sevdaya dahil
Ben sana mecburum bilemezsin
Ben sana mecburum
Ben sana mecburum...

12 Nisan 2022 Salı

Hayalimdeki Resmin





















İçimde içli bir ses 
Cılız bir ışık 
Gözlerin süzülüyor gözlerime 
Bekliyor sanki beni hayalin 
Gelecekmişsin gibi 
Sisler arasından çıkıp yanıma. 

Sığındığım bir liman
Sol göğsümün üstünde kırmızı bir gül
Bekliyorum,
Beynim uyuşuyor sanki
Alnımda martı çığlıkları
Kayıp düşlerim depreşiyor birden
Gölgelerin arkasına saklanmış bir ruh
Gök mavisi, derin bir mavi gözlerin
Hayalimdeki resmin.

Zamanın yırtılmış saatleri
Canımı yakan
İçimde ne fırtınalar koymakta bir bilsen
Tutup atmak istedim yüreğimi
Hırçın dalgalı sulara.
Sen yoktun
Gelmedin.

Bir yalnızlık
Gecenin sesine karışan
Gözlerimden yaşlar koptu birer birer
Isırarak kanattım dudaklarımı,
Oysa
Ekmeğim, aşım, nefesimdin sen,
Şimdi nekadar kırık dökük
Gözlerin doğuyor gecelerime 
Hayalimdeki resminde.

Ne kadar yorulmuşum meğer
Yaprak yaprak döküldü hayallerim
Taze tomurcuklanmış çiçekleri ayaza kesti yüreğimin
Bir sonbahar kaldı ellerimde
Gamzeli şarkılara benzeyen
Bir de hayalimdeki resmin
Kaldı geriye.

Dünün vakti olmadı
Bu geceyi bana bırak
Yarın,yorgun düşecek belkide,
Vazgeçilmez gibisin
Ay gibi büyülüyorsun
Hadi tut ellerimden
Hayalde olsa bile
Fısılda kulaklarıma.

Sabah olur
Söner bütün lambalar
Söner gökyüzünün kandilleri
Ben giderim
Bu defa erkenden
Başka türlü giderim
Gölgelerin arkasına saklanmış bir ruh
Artık incitmez beni
İncitmez beni
Hayalimdeki resmin
Artık incitmez beni ...


11 Nisan 2022 Pazartesi

Sisli Ufuklarda Gömülü Kaldı Türkülerimiz



















Sisli ufuklar arasından sıyrılıp gelen 

Yağmursuz bir bulut  gökte 

Öyle bir uğradı, uğradı geçti işte 

Özlenen biri varmış gibi 

Uzaklarda. 

Yırtılır boydan boya uzaklardan 

İpekten yamalı bir mavi 

Düşlerini sanki uykullara bırakmış 

Sanki ölü doğmuş bir ay sularda 

Yüreğini soğutan,

Buzlu bir gövdeye çarpmakta 

Gölgelerle didişip duran türkülerimiz.

Ötelerden gelen 

İliklerime kadar işleyen bir yangın 

Derin bir sızı var yüreğimde 

Bir özlem mayalanır  buram buram kokan

Uzak ufuklarda moraran dudaklarımda

Şimdi ritmini tırpanlıyor 

Yetim kalan türkülerimiz. 

Katmer katmer bir düşü taşıyor zaman

Uzak dağların ardında kalan,

Türkülü bir gökyüzü 

Irmakları uzak denizlere akan 

Bir avuç su gibi serpilip duran

Belkide özlediğimiz

Türkülerde kalan sevdalarımız.

Cemrelerin düştüğü 

Uzakların kokusu içimizde solumakta 

Içkın verip durmakta 

Yalçın dağların kayıp aşkların öyküsü

Bir gamzenin gülüşlerine benzeyen 

Sisli ufuklarda yavaş yavaş 

Kaybolup gitmekte türkülerimiz.

İçimdeki bir  sızı 

Ne bahara, ne yaza, ne sonbahara benzer 

Yanık yanık kokan bir hava

Demi sönmekte gittikçe 

Ta orta yerinden şafağın.

Donmuş kalan 

Yorgun köhne bir yürek 

Geçmişin avuntularını yığıyor gizli gizli 

Kokuyor çocukluğum 

O çığlığı hala duymak ister  gibi

Kulağımda telaşlı kuş sesleri 

Dudaklarımda buram buram sevda türküleri. 

Çok uzak şimdi o yaz çok uzak 

Hüzün bahçelerinde daldık nedensizlliklerle,

Galiba bir günah işledik 

Suçumuz neydi ki,

Isıtmıyor artık gökyüzü 

Isınamadı bir türlü yüreğimiz 

Bir başkaydı,

Bir başkaydı oysa türkülerimiz...



9 Nisan 2022 Cumartesi

Hayat Seni Sevince Güzel

Hayat, seni sevince güzel 
Bir rüzgar esip geçer deler içimi 
Aklımı başımdan alır 
Vakitsiz buğulu bir sevda 
Öykü, öykü akar gözlerimden 
En olmadık zamanlarda 
Sessiz fısıltılarla 
Nasıl okşar başımı 
Gelip oturur yüreğime. 

Seni, bulurum uzak diyarların birinde
Bir sevda taşır papatya yaprakları,
Aşk hangi zamana sığar şimdi
İnce ince perdelerin arasından sızan
Ay ışığına karışmış bir meltem
Nasıl da bir gülüş getiriyor bana.

Sevince, çiçeğe durur erik ağaçları
Dokunur nefesin nefesime birden
Yanıp sönen
Avuçlarımda binlerce yıldız tozu
Ay düşer gülüşün çarpar yüzüme
Hayat seni sevince güzel, seninle güzel.

Güzel bir masal başlar seninle
Bir fırtına kopar, bir yağmur olur
Bir tomurcuk filizlenir son cemrelerde
Koklar dururum bir çiçek gibi
Sen düştükçe içime,
Hadi aç gönül kapısını,
Dokunduğum her çiçek sensin inan
Hayat sensin
Aldığım her nefes sen
Yaşam kaynağım sen
Hayat seni sevince güzel
Seni sevince güzel
Hayat sevince güzel...


8 Nisan 2022 Cuma

Gecenin Adı Sen
















Göğsüme doldurdum içli bir nefes
Zamanın elinin değdiği bir gece
İçimde kırılan bir şeyler var
İçten içe üşüyor yüreğim
Sarhoş olmak istiyorum
Delice.
Bu gece
Gecenin adı sen.
Yorgunum,
Çekemem hasretini
Özledim,
Seni çok özledim
Sırları dökülmüş bir yüz
Eski bir ayna
Bir yalnızlık
Akşamın derin uykularında
Karşımda ışık ve gölge oyunlari
Ayışığı penceresinden sızan
Bir hayal
Gecenin adı sen.
İçimde yanan ateş hangi iklimin
Yanmakta sular gibi yüreğim
Seviyorum seni, çok seviyorum
Özlüyorum seni, hemde çok
Tıpkı eskisi gibi güzelim,
Nereye baksam sen
Nereye baksam yalnızlık
Kumsallar boyu sessizlik
Elde var yine hüzün.
Gecenin adı yine sen.
Bir başka bu gece
Bildiğim herşeyin adı sen,
Çoban yıldızı kor gölgelerde
Gözlerimdeki lekeydi
Kan kırmızı bir ırmakta dalgalı.
Kıpkırmızı yalpalayıp duran.
Geceler boyu
Bir yıldız çöktü üstüme
Adım gibi eminim
O sendin
Gecenin şarkısı ile gelen
Yuva kurmuş bir serçe gibi
Çiçeğe durmuş
Gülüyordu dudakların
Bir gonca gül gibi,
Gecenin adı sen
Bütün çiçekler sen
Nereye baksam sen
Hep sen
Hep sen..

6 Nisan 2022 Çarşamba

Ayrılıklar Günü


 

Anlatamam başka türlü 

Anltamam bu zor ayrılıkları 

Ateşe verdim yüreğimi 

Uyku tutmuyor gecelerim, 

Zamansız zamanların aralığındayız 

Gecenin gözleri gözlerimde, bir damla yaş 

Depreşmekte tüm sancılar,

Bir çığırtkan tohum 

Sanki el sallıyor bize

Ayrılıklar günü bugün. 

Ah iki gözüm 

Bugün bir başka yanıyor yüreğim 

Kopardı üç fidanı karanlıkta bir el 

Bir rüzgar esti, ne varsa alıp götürdü 

Avuçlarımızdaki gonca gülleri.

Gece yorgun,

Ayrılıklar günü bugün

Uykuları derin soluyordu sabaha gece 

Balçığa sıvanmış 

Yitik günün karanlığıdır doğan güneş 

Boşluklarda üşümeler var

Gökyüzünde yalpalanan uçurtmalar 

Oylumlu düşlerden ıramış gibi çocuklar .

Avuçlarımızda çoğalmalara duran 

Solmakta, sizin için açan güller 

İçimizde karanlık çökmeler var,

Hüzün pırangalarını söküp 

Veda eder gibi bizlere 

Vurup gidenler var 

Işık denizlerine.

Sarıldım bir dala 

Derinleşiyor içimi dışımı dolduran öfke 

Hayatın yanık türküsünü ararcasına 

Nasılda bir rüzgar esiyor 

Dağ yamaçlarından denizlere. 

Ayrılıklar günü bugün 

Kaybettik üç fidanı menekşe mevsiminde,

Birden çarpık kabuslar başladı içimizde

Cemre söylencelerinde. 

Güneşe tırmanmaya çalışan üç tomurcuk 

İnanıyorum, filizlenmeye başlayacak yine 

Yeni bir şarkı söylenecek 

Yakarak gökyüzünün lambalarını 

Köpüklü kıyılardan 

Denize yürüyecek 

Denize yürüyecek...


Hayata Gülümse
















Hayata gülümse 
Evet gülümse
Hem de katıksız gülümse

Umutlarını yarına bırakmadan.
Kendi gözyaşlarını
Kendin silerek yaşayamazsın
Tuz basıp yaralarına
Ne kadar susacaksın.
Hayata gülümse,
Açmalısın yüreğini
Kimden daha fazla, daha azsın
Açık bırak pencereni,
Belki bir gökyüzü
Belki deniz
Bir sevda kanatlarında
Bir kuş olup havalanırsın,
Bir bulut sonsuzlukta
Gökyüzü bahçelerinde
Kimbilir
Binlerce yıldız tozu,
Avuçlarında .
Gülümse
Hem de yürekten gülümse
Sebebi var,
Diz çöker belki de
Sessiz perdelere çöken karanlık
Sen gecelerdeyken
Yırtılır yamalı bir gökyüzü
Fırtınalarda.
Hayata gülümse,
Henüz hiçbirşey bitmedi
Daha yürünmesi gereken yollar var
Susma, bağır istersen
Avazın çıktığı kadar bağır
Bir yağmur olup akarsın
İçinin nehirlerine.
Gülümse,
Şarkıların en güzeli ile gülümse
Dursun gülüşlerinde dudağının
Dökülen sözcükler vardır belki de
Yüreğinin çağlayanlarından
Okyanuslara karışan.
Uzat ellerini ötelere
Bir avuç rüzgar
Akşamın sesine karışan
Dokunur belki gülüşlerine,
Islak yağmurlar serpiştirir
İpek sarı saçlarına.
Gülümse,
Ay gibi gülümse,
Düş ülkelerinin gecelerine
Çiçekli giz bahçelerine
Gülümse
Tadılmaz arzularla.
Hayata gülümse.
Hadi gülümse,
Sebebini sorma
Savrulup gitmeden fırınalarla
Felekten bir gece çal biraz da
Habersizce,
Gül yerine diken dikmeden
Daha kolay veda edin düne
Uzaklarda olsa bile
Bir elinde mendil
El salla ardından giden gemilere
Ve yaz bitmeden
Gülümse
Güllümse hayata..
Hayata gülümse...

5 Nisan 2022 Salı

Rüyasız Uykularım.
















Yine sensizliği sırlamış gece
Ağrılı, sancılı
İçime sıkıştığım
Defalarca sol yanıma vuran
Çöl yangını bir yürek
Rüyasız uykularım.
Bir yangın
Geceyi aralayan
Kayan bir yıldız
Karanlığın koynunda yanan
Alev, alev.
Yüreğim dağlanıyor,
Mehtapsız uykularımı bölen
Bir deli rüzgar
Dokunmakta ruhuma
Usul usul
Ötelerde o bembeyaz bulut
Okşar gibi
Bir kırmızı tül etek gibi
Yanaklarımı.
Kayıp bir yıldız
Devşirme düşlerle oyalanıyorum
Boşunamı bekliyor seni
Bu karanlıkların tanrıçası.
Avuçlarım sırılsıklam
Rüyasız uykularım
Kaç tane sen varmış içimde meğer
Biraz mahzun, biraz deli
Kaç tane ben varmış
Anlamadım.
Bir başka efkarlıyım bu gece
Hayli bir zaman oldu
Seni aradı gözlerim,
Gelseydin
Gecenin imbiğinden süzülerek
Kayan bir yıldızla gelseydin
Rüyasız uykularımın
Eritseydin buzullarını.
Gecenin hep karasına sığındı
Ayyuka çıkmış avazlarım
Ebruli düşler düşer belki diye
Aşk içti hep oysa dudaklarım
Ama şimdi,
Rüyasız uykularım.
Gecelerce kırılgan bir ayna gözlerimde
Kaçar gibiydin kendiliğinden
Gidiyordun uzaklara
Kendi içine
Kendine
Işıyordun sen şafağa
Bense,
Rüyasız uykulara,
Uykularım rüyasız hala...

4 Nisan 2022 Pazartesi

Yasıyoruz İste, Unutulmak Üzere


















İçinde oyalandığımız kristal bir küre 
Gözlerimizi kamaştıran, 
Ağrılı, uykusuz ve yorgun 
Üst üste yığılan varoluşlar, yokoluşlar 
Sevişmeler,bitimsiz özleyişler 
Yaşıyoruz işte unutulmak üzere. 
Düş tohumlarına sarılmışız günlerce
Neden olduğunu bilmediğimiz
Kavrulur bazen zemheri ayazında
Sahte gülüşlerle yüreğimiz.
Sımsıcak bir sesin peşine düşeriz gecelerce
Sımsıkı sarılmak istediğimiz avuçlara
Yüreğin üşüdüğü yerde çiçek uzatan dostlara
Vurup gider durmadan sinsi bir sarkaç yine de
Bir o yana bir bu yana, içimize vura vura.
Aşk hangi zamana sığar ki bilmem
Mor-lacivert gecelerin derinliklerinde mi,
Göz kırpmayı unuttuk yıldızlara oysa
Solup gitmekteyiz yarım yamalaktan sonsuzluğa
Hayatı yudum yudum içmek varken.
Yayılmış ortalığa kırılgan bir nefes
Yaşamın geç kalmış tınısına takılmışız,
Bir yabani şarkı gibi yakar içimizi
Dönüp duran takılı plaklarda
Eskilerden kalmış aşklarınız.
Bir kıvılcım düşüyor başımızın üstüne
Bakir sevdaların loş ışıklarına uzanan elleri
Yüzümüze serpiştirilmiş bir korkunun gölgesi
Kendi bildiğince kıvranıp duruyor
Dalgaları gülüşlerimizde gizlice.
O oylumlu vedasız yokoluşlar sığlıklarda
Hiç yakışmazdı oysaki şimdi bize
Yaşamak, unutulmak olmasaydı
Nasıl da güzelleşirdi hayat
Nasıl da güzelleşirdi sevdalarımız
Dalında mor çiçekli hayallerimiz .
Yaşıyoruz işte unutulmak üzere
Ne kalır bizden kalan geriye,
Geçmişten
Bir kaç siyah-beyaz tozlu resimden başka
Bizden ne kalır geriye
Bizden kalan geriye
Ne kalır
Ne kalır...

3 Nisan 2022 Pazar

Hadi, Kendi Mutlulugunu Yarat

 
















Hadi sıcak sımsıcak tut yüreğini
Buram buram çiçek içsin nefesin
Yeniden yaksın içini
En koyusundan demlensin sevda,
Gözlerine iyi bak, yaşama iyi bak
Sıkı sıkı tutun hayata
Hadi, kendi mutluluğunu kendin yarat.
En güzel, en doğru pencere gözlerindir
Bir çiçek çiz gözlerine bahçelere bakan
Gecenin karanlığında, yıldızların altında
Tatlı bir meltem estir, bir kadeh kaldır
Şarkılar söyle
Zamanı olmayan bir yolun yüksek dilinden
Ölümün içinden yeşerir yaşamak
Çok uzak yolları aşarak
Hadi, kendi mutluluğunu kendin yarat.
Sihirli iplerle örülmüş bir zaman çarkı
Bir merdiven daya cennete giden
Mavi düşler kur umutla, gökkubbede
Söyle rüzgara haber salsın
Uzaklar yakınlaşır sana belki de bir yerlerde.
İsterse alev alev yanarsa yansın
Hadi, kendi mutluluğunu kendin yarat
Buram buram çiçek açsın yüreğin,
Neden bakıyorsun bana öyle
Özlediysen ara
Seviyorsan söyle, koş ardından
Kızıyorsan çık, avazın çıktığı kadar bağır
Sakın unutma, aklına koyma gitmeleri
İnsan bir kere sever, deli olur yüreği.
Bir göz kırpışı kadar kısadır hayat
Bir masal kadar uzun.
Bahar gelmediyse
Çiçek götüremiyorsan eğer
Varsın olsun,
Bademler çiçek açmasın ne çıkar
Mor çiçekli bir dal
Bahar getir birinin hayatına
Kendi mutluluğunu kendin ara.
Seçen sensin aslında
Sadece sana, sadece ona aittir hayat bazen
Kimse bilmesin yine de üzüldüğünü,
Aşkla yaşamak güzelken
Irak durmak nedendir,
Yakışmaz veda buseleri
Son istasyondan ayrılırken tiren.
Kendinden ne bıraktıysan geriye
Bırakıp gitmeden umutlar
Şiirler yaz yarıda kalmadan,
Mavileşerek,
Ilgıt ılgıt coşkuyla aksın yüreğin
Solup gitmeden hayat
Hadi,
Kendi mutluluğunu kendin yarat...