Dalgın, telaşlı ve uzak bir iklim yüreğim
Bir buruk sol yanım, son acılarım yarım
Bir başka türkü mırıldanıyor soluksuz bugünlerde dudaklarım,
Öyle gömdüm ki, öyle gömdüm ki kendimi içime
Vurup giderim şiirlerin dibine
Kimbilir kaçıncı yazdığım şiir bu
Kimbilir kaç kere kırdım kalemimi
Direnemiyorum bir türlü o eski anılara.
Kaç kez kucakladım
Kaç kez solup gitti avuçlarımdan, derlediğim kır çiçekleri
Papatya falları avutmaz oldu artık, hep kendine yontmakta.
Avuçlar dolusu hüzün
Yollar adımladım karlı dağların eteklerinden
Dokunamadım yüreği titreyen kar çiçeklerine
Sığınacak bir kuytu bulamadım,
Şimdi yüreğimin harını söndürecek
Ulaşamadım bir türlü, ötelerde akan serin ırmaklara.
Bahçemden bir demet gül
Birden çıkagelir çocukluğum parmaklarını saya saya
Ah kalbim gümbür gümbür atıyor yine
Çoktandır uslanmıyor nedense bilmem
Kimbilir neler saklıyor sus pus olan yüreğim,
Durmak istiyorum bu akşam
Ihlamur kokulu gölgeler altında
Boğuluyor birden anılarım gözlerimin denizinde
Hangi arada, hangi derede kayboldum
Kıyılara vuran sabırsız dalgalar gibi
Coşkun nehirler gibi
Anılar yığıyorum hep nedense geçmişten.
Hep o üşengeç, hep o utangaç
Bir zamanlar yüreğimi titreten o dizeler
Meğer silindiğini sandığım hatıralar öylece duruyormuş hala
Usumun en derinlerinde, ara sokaklarında saklı.
Yitik sevdanın çiçekleri,
Şimdi anılarla cilveleşen bir yürek
Sayıklayıp duruyor
Ayaklandırıyor kalp sancılarımı
Sonsuzluğun sonuna doğru
Gölgemle oynaşarak
Gölgemle oynaşarak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder