31 Temmuz 2021 Cumartesi

Bakma Bana Öyle Lara



Bakma bana öyle Lara

Kalbini kıracak birşey söylemedim ki sana,

Keşke sevmeseydin beni

Keşke paylaşmasaydın bu hayatı benimle

Biliyorum,

Senin suçun değil gözlerinden süzülen yaşlar

Suçlu benim

Unuttum seni 

Eski bir resimde kaldın artık

Özlemek zordu oysa seni, Lara. 


Boşuna uğraşma

Darmadağın

Yıka döke duruyor içimde sevdan

Neden böyle olduğunu söyleme bana

Anladın değil mi 

Yakabilir misin beni 

Zaten yüreğim yangın yeri. 


Şimdi gideceğim

Unutacağım yerlere, seni

Ama öyle kendiliğinden

Sadece senin sevdanı giyinip

Yürüyüp gideceğim hep

Yürüyüp gideceğim el ayak çekilmişken

Sessiz bir yolculuğa çıkacağım

Gecenin sesine sığınarak

Senden ne varsa kalan

Kendime sakladığım o arsız sevdayla

Yürüyüp gideceğim

Yürüyüp gideceğim Lara...



26 Temmuz 2021 Pazartesi

Biliyordu, Dönmeyecektim.



Şimdi neden yaşlandı ki gözlerim

Bir zamanlar hiç ağlamazdım oysa,

Her gün biraz daha ağır

Bir yara sızlamakta, her dokunuşta yüreğimde.,

Sol yanım bir diken gibi batar durur durmadan

Gözlerim uzak bir yere takılır

Aklım kalır,

Bir fısıltı, bir ses ararım rüzgarlarda

Kulağıma takılı kalan uzaklardan,

Oysa biliyordu

Dönmeyecektim 

Giderken. 


Nefes alamazsın, çıkaramazsın aklından

Yüreğin acıyla dolar bazen

Umutların kaybolur, savrulursun kıyılarda

Yalnızlığın koynundadır

Derin bir düşe dalarsın ya

Çıkamazsın kuytulardan

Tutacak bir el bulamazsın

Siyah beyaz bir hayat

Aylardan hep Eylül' dür bana kalan

İşte öyle bir şeydir şu an benimkisi. 


Bir gör istedim beni, geri döndüm

Kalbimde hıçkıran bir hüznün sesi var

Benimle gözyaşı döken,

Haykırdım gecenin yüzüne

Haykırdım bu şehrin yüzüne

Özledim, bu ayrılık yeter bana

Böyle mi olmalıydı veda edişlerimiz

Böyle mi son bulmalıydı yüreğimin bu çığlığı

Söyle bana şimdi nerdesin

Kiminlesin. 


Acı çektim

Özlem çektim

Geldim ve çekip gittim,

Biliyordu zaten

Giderken

Dönmeyecektim...



20 Temmuz 2021 Salı

Mevsimlerden Sonbahardayım.


















Yokluğunun yıldönümü bu akşam yine
Bir fırtına kopacak birazdan içimde,
Radyoda hüzzam bir şarkı
Elimde bir kadeh
Hiçliğimi bırakacağım
Gömeceğim seni kadehlere
Yıllar önce gidişinin,
Sonra çizgi çizgi keseceğim anıları
Sızım sızım sızlayacak yüreğim
Susacak dik dik bakarak bana aynalar.
Dalacağım bu gecenin içine
Sessiz bir misafir gibi geleceğim ocağına
Kelimelere gizlenmiş şiirlerimde
Hayal edeceğim sadece seni,
Bir busa bırakacağım o soluk fotoğraflarına
Dudaklarına.
Kaf dağının ötesinde esmekte, o kavak yelleri artık
Özlemekten daha derin bir koku var içimde
Kimbilir şimdi sen nerdesin
Kiminlesin,
Karşılaşsak
Tanır mıyım seni, tanır mısın beni?
Kırlar düşmüş saçlarıma aynalara bakmayalı
Hüzün rengi almış yüzümün her yeri
Gölgeler düşmüş gözyapraklarımın altına
Ne kadar değişmişim görmeyeli beni.
Kader işte, yoksun sen
Yazdıklarımı ben bile okuyamıyorum artık
Gök mavisi, deniz mavisi
Ebemkuşağı, günbatımı kızıllığını
Sana saklamıştım oysa renklerin hepsini
Farketmez oldu gözlerim şimdi.
Hiç tadı yok artık eskisi gibi şarkıların
Ama,eskisi kadar özlüyorum hala seni
Biraz yorgunum
Ağlayamıyorum da
Alıştım galiba alıştım yokluğuna.
Eskimeden yıpratarak hatıraları
Savurgan harcadık belki sevdaları
Oysa;
Benim ruhumda seninle uçmak vardı ötelere.
Bu gece benim gecem
Bu gece gidişinin yıldönümü,
Sular vuruyor kıyılarıma, bir çekiliyor
Dolaşır durur her ağaç dalında elim
Güz rüzgarlarına, her karış toprağına
Sarı salınımlarına yüzümün,
Seni bilmem ama
Ben, mevsimlerden sonbahardayım...


18 Temmuz 2021 Pazar

Yarına Kaldı Ask Masalları.



Yorgunluk çökmüş bu şehrin sokaklarına

Candan sevmelerin ardından

Her gülüş, her bakış anlamsız şimdi

Nefes nefes tutuşmakta,

Bahar dallarında kalmış, çiçekler solgun,

Bunca kırgınlıklar arasında

Günahlarıyla, sevaplarıyla

Ayırdına varmadan

Yalpalayıp durnakta sevgiler

Sanki hiç yaşanmamış sevdalar.  


Dönüp duran bir plak

Eski zaman şarkılarını söyleyen,

Üç beş kadeh canlandırır mı eski hatıraları bilmem

Tam şuramda, sol yanımda, benliğimde

Kalbimde içli, ağdalı bir sızı bu şehirde

Hiç bitmeyen, esrarlı bir zamanı yontmakta

Sallanıp durmakta bir sarkaç gibi, baş ucumda bir saat. 


Öyle durup ötelerde

Uyanmaya kalktığım, tatlı bir düş gibiydi bu şehir,

Bak zaman ne çabuk geçiyormuş birden

İz bırakmadan geçiyoruz gölgelerine sığınarak

Yıkarak içimizdeki tüm iskeleleri,

Ağır aksak adımlarla yürüyen gemilerin ardından

Bugün de el sallayarak.  


Çiçekler açar mı bilmem yine yeniden

O yalancı sevgilerde teselli aramak yok artık

Aşklardan geriye kalan gözyaşlarını bulmak zor

Eskiyor hep böyle sevgiler

Hep ilk günkü gibi kalmadan

Bölünüyoruz parça parça yarınlara bırakmadan. 


Kaç kez kucaklaştık bir başka yazla

Kaç kez sarıp sarmaladık sevdayı seninle

Kim bilir kaç kez karıştık birbirimize bu şehirde

Kaç kez. 


Söylenenler doğruysa eğer

Galiba, artık

Yarına kaldı aşk masalları...


13 Temmuz 2021 Salı

Dogdugum Yer



Yine geciktim bağışla beni

Geldim çok uzaklardan sana

Sana gelişim anılara gidiş biletim benim

Sokaklarına hüzünler düşmüş, kahroldum

Ne kadar değişmişsin görmeyeli seni,

Bu kadar mahsun ve kederli değildin oysa eskiden.  


Eskisi gibi kalsaydın ne olurdu sanki

Hiçbir tat senin verdiğin o tadı vemiyor ne yazık ki

Sen benim içimde tek yürektin

Keder sana yakışmıyor oysa ki.  


Koparıp götürmüş sesleri, yüzleri, yerleri

Bırakmış kendini güz rüzgarlarına,

Anılar sızıyor artık aralık kapılardan

Üşüyen odaların yalnızlığına.   


Ama öyle buğuluydu ki rüyalarımda buralar

Sessiz çığlıklarım yankılandı kayalıklardan

Aklımdan bir türlü çıkaramadım seni.  


Bugün biraz daha ağır buralar

Hayat aynı hayat değil

Bir hançer gibi kalmış, gölgelerin ucunda hatıralar,

Bir anafor sanki çekiyor beni içine

Bir başka yere gidesim gelmiyor

Hatırlamayı bile unutamıyorum, doğduğum yerlerin. 


Diyorum ki gidip içelim hep birlikte bu gece

Susarak, sadece susarak

Suyundan içmek lazım, çeşmesinden kana kana. 


Sanki şimdi yalan gün doğumu, gün batımı

Yalan sanki kayalarda kazılı tüm anılarımız

Yaşlandırıyor her geçen yıl beni birer birer

Masadan eksiliyor artık dostlar teker teker. 


Dağıtırdık saçlarımızı neşeli anların keyfini çıkararak

Açıp kollarımızı

Her gece orada oturarak

Bir türkü tuttururduk,

Yağan yağmurları dinleyerek

Yankısını duyardık kayalıklardan sevdalı şarkıların. 


Kalışımdan bir ayrılış var giderken buralardan

Doğduğum yer var, geçmişim var zihnimde çakılı duran

Senin bende kalan yanların var

Uzaktan baktım,sanki seni orada dururken gördüm

Tıpkı eskisi gibi, hiçbir şey olmamış gibi. 


Hoşçakal doğduğum yer hoşçakal doğduğum ev

Sen benim içimde tektin,

Ne zoruma gidiyor biliyor musun

Uçuk sarılar geldi aklıma

Biliyorum, sende bunun farkındasın

Sonbahar rüzgarlarının savurduğu

Herbiri bir yerde farklı hayatlar, farklı yaşamlar

Şimdi uzaklardan hüzünle seni izliyorlar. 


Bense;

Ne zaman olacağını bilmediğim

Bir sonbahar rüzgarında savrulacağım bir gün

Bütün umutları, umutsuzlukları

Hüzünleri, sevinçleri, hiçlikleri

Geride bırakarak

Yok olacağım

Tıpkı senin gibi...


10 Temmuz 2021 Cumartesi

Cigerlerimiz Yanıyor



Taşıyorum dün geceden beri kendimi hiçliklere

Yırtıldı gökyüzünün perdeleri orada değildi yıldızlar

Çırpınıp duruyordu sağa sola çarparak ağaçlar

Alev alev yanmaktaydı ciğerlerimiz

Acımasız ve sonsuz yüzeyden derinliklere. 


Beraber yeşertemedik fidanları

Büyütüp dallandırıp budaklandıramadık ağaçları

Yapamadık bir türlü

Yaprağını bile sevemedik dalında

Bir gülü bile koklayamadık dikeniyle

Kanata kanata avuçlarımızı.  


Yine bildiğini yapıyor insanoğlu

Ciğerleri yanıyor alev alev

Küle dönüşüyor,

Nefes alamıyor bir türlü gri bulutlar arasında

Yokoluyor yavaş yavaş farkında bile değil. 


O tılsımlı,o büyülü

Melodisi kısılıyor ormanların

Ağıtlar yakılıyor, gözyaşı dökülüyor yerine

Sesleri duyulmaz oluyor börtü böceğin

Yok oluyor fısıltıları rüzgarların,

Bir arının

Bir kelebeğin çiçeğe konuşunu hissetmek 

Bir kuşun kanat çırpışını

Suların şırıltısını

Yaprakların o gizemli hışırtısını duymak

Sessizliğin sesi bile duyulmaz oluyor uzaktan. 


Zannetme ki bu fidanlar yeniden yeşerecek

Zannetmeki her şey eskisi gibi olacak birden

Duymuyorsun, görmüyorsun, duyarsızsın kardeşim

Kendini yok ediyorsun, farketmiyorsun

Taşıdığın onca servet

Senin hayatını kurtarmaya yetmez

Bilmiyorsun. 


Elim kalem tutmuyor bir türlü

Soluk soluğa tutuşuyor

İçimde kızıla dönüşüyor arzular...


5 Temmuz 2021 Pazartesi

Ayaz Geceler


















Karanlık bastı basacak birazdan

Dışarısı buz gibi ayaz,

Yüreğim paslı bir kafes içinde

Soğuk bir gece başlayacak

Bir sesi gizleyecek

Acımasız, korkunç sırlı derinliklerde

Dipsiz bir kuyuda sanki yüreğim.  


Taşıyorum günlerden beri, 

Kendi içime kendimi

Sen yoksun

Geceler ayaz

Üşüyorum sensiz. 


Bir pencere kenarına sığındı yüzüm

Bütün aşkların uğruna hani o diktiğin

Açan o dem çiçekleri boynu bükük, solmuş.


Hatırlar mısın ?

Başımı koyup göğsüne uyumuştum

Sende sabahlamıştım

Soluğunun imbiğinden süzülen açan çiçekleri izleyerek

Fısıldardın ellerime

Öyle ya,

Aşk şarkıları söylerdik geceler boyu

Gökyüzü olacaktık seninle

Yağmurlar kadar saydam.  


Sen yoksun,

Şimdi diş biliyor ayaz geceler baharlara

Kirpiklerim donuyor, hangi şafağa göz diktiysem,

Gece ayazından sabahlara uzanan

Sızlanışı nasılda içimi oyuyor yüreğim bilemezsin.  


Geceler soğuk, geceler ayaz

Çekilmiyor sensiz

Aralanan perdelerde

O son aşk gecelerinin büyüsü yok

Teslim oldum üşümelere

Düşlerimin dili donuk

Donuyorum,

Bir türlü sabah olmayı bilmez

Ötelerde sığınacak bir yer arıyor kalbim

Asılmış aşklar rıhtımında

Soğuk rüzgarlar esiyor şimdi

Suları üşümüş

Dalgalar soluk. 


Boğulduğum,

O derin çıkmaz ayaz gecelerde

Yürüyorum, kaybolup gidiyorum

Avuçlarımı soluğumla ısıtarak

Yılgın

Yorgun,

Yürüyüp gitmekteyim

Bir bakış uzattım içimden içine

Şimdi biz birbirimize dönüyoruz

Koku koku, damar damar yok oluyoruz...



4 Temmuz 2021 Pazar

Öyle Bir Eylül Yok Artık



















Keskin bir ıssızlık, bir çığlık çıkageldi

Hırçın fırtınalarda kaç kez gelip geçti

Eğreti sarı gölgeler bırakarak kaç kez içimi delip geçti

Kaç kez kucaklar dolusu hüzün, kalan bana

Sarılmak eski bir Eylül hikayesiydi  benim için

Yenik düştüm şimdiki zaman güzlerine

Şimdi çok uzaklarda

Bir başka Eylül'e kalırmı artık sevdalar bilmem. 


Gri yapraklar altında kocaman bir sevda

Sarılıp orada öylece durmakta uykularda

İz bırakmadan çekip gitmiş Eylül gölgeleri,

İki gonca gül gibi birbirine sarılan gülüşler yok

Ayrılıklar ne kadar çoğaldı

Artık yumulmuyor gözler güz esintilerinde, çaresiz. 


Fısıltılarını susturdu fırtınalar Eylül gölgelerinin

Hava soğuk, hava ayaz, hava buz gibi,

Boşaltmakta sancılarını,uzanarak, süzülerek ötelere. 


Gökyüzünde kimbilir kaç kez ayrıştık birbirimizden

Mavilerini başka  güneşlere bağışlamış zaman

Gözleri kanlanan bir şarap

Eylül'e değil başka bir mevsime sunmuş kadehlerini

Güz esintilerini doğuran gözlerimiz yumuk

Uykuya yatırmışız mevsimi şafaklarda arıyorum renklerini. 


Eylül kanayan bir yara yüreğimde

Kökleri kuruyor, gövdesi çürüyor ağaçların

Salınışlarında ritimler bozuk

Gizlerini dallarına perçinlemiş

Tonları değişen yapraklar düşmüyor artık avuçlarımıza


Sularla didişiyor sarı yapraklar, nilüferler uykudayken

Ağırdan ağırdan çekiliyor Eylül

Hangi ötelerin sularında yankılanır bilmem

Hangi gecenin gizinde saklanır aşklar. 


Ufalanmakta parmaklarım dokundukça

Rengini matlaştıran yapraklar

Ölü kuşlar mezarlığı gibi ağaç dipleri

Yırtılmış masallar

Silkeleyemiyorum içimdeki Nar tanelerini

Şimdi sarı ırmaklara sarmakta beni Eylül,

Avuçlarımla örterek yüzümü

Sinerim huysuz gölgelere utanarak. 


Yüreğimin en derin kuytularına yayılır zonklamalar

Kemanlar susar

Eylül ateşinin çatılı olduğu alevlerde,

Üst üste yığılır hüzünler

Bıçkın maviler asılı kalır

Bir kaç adım ötesinde Eylül'ün,

Aşk sarhoşluğu öyle biter işte

Düşlere bırakır kendini

Sanki hiç yaşanmamış gibi

Belki de gelmedi Eylül

Belki de gelmeyecek bir daha

Gelmez belki

Bir başka Eylül gelmez artık

Gelmez artık bir daha

Öyle bir Eylül yok artık...


3 Temmuz 2021 Cumartesi

Sahi Neresi Bu Uzaklar?

 


Dedim ya

Tanımıyorum seni,

Sahi kimsin sen

Bir sokak ortasında 

Karşıma çıkıyorsun birden

Durup sadece gülüyorsun uzaktan

Loş ışıklar altında sessizce boynu bükük

Susuyorsun

Yüreğimi hoplatıyorsun. 


Sahi neresi bu uzaklar ?

Gözlerin mi

Uzun yolculuklara çıkan,

Ayrılıklar mı

Kavuşmalar mı

Hiç bitmeyen özlem mi 

İri yağmurlar sonrasında, 

Gök kuşağımı yoksa. 


Bir akşam kızıllığı çökerken bazen

Gözleri buğulu gecelerde

Şiirlerimin tam ortadındasın,

Söylediğim şarkılardasın 

Dudaklarımda,

Sahi kimsin sen

O gece gördüm seni

Karşımda durup gülüyordun yine

Işıl ışıl yıldızlar düşürüyordun 

Alev alev yanan ay gibiydin sularda. 

Sahi neresi bu uzaklar

Yoksa sen miydin

Baktıkça gülümseyen bana,

Bir rüzgara dokunan

Sesini, teninin kokusunu getiren 

Sen miydin

Sahi neresi bu uzaklar 

Sahi sen kimsin

Kimsin sen ?


1 Temmuz 2021 Perşembe

Paramparça



Akşam sızıyor kapı aralığından

Ayrılık sızıyor bu gece gölgelerin vurduğu duvarlara

Hayallerin düşüyor üşüyen odalara

Bir yara sızıyor

Bir kırık fotoğrafa dokunuşlarla,

Parmaklarım uyuşmakta, hergün biraz daha fazla,

Sızlar dururum bütün gece

Boğazım düğümlenir

Sızım sızım üşümeler 

Volta atar içimde

Evsiz kalmış çocuklar gibi. 


Kül rengi gibi, güz rengi gibi

Çöker gözlerime ağır bir sis. 


Biliyorum seni unutmalıyım

Ve, 

Devam etmeliyim yoluma

Gözyaşlarımı tutamıyorum ki bir türlü

Hayat aynı kalmayacak oysa

Yüreğim paramparça. 


Boydan boya bir ıssızlık

Hüzünler geçer tenha sokakların kuytularından

Yaprak yaprak dökülür, parça parça anılar

Sinerim karanlığa, ağlarım sessiz

Sensiz. 


Yüreğim üşümekte, ruhum çırılçıplak

Ateşlere düşmüş yangınlarda paramparça

Sağa sola saçılmış,

Derleyip toparlayamıyorum kendimi

Acılarıma bir türlü ilaç bulamıyorum, ne çare.  


Ne yağmur,ne dolu, ne tipi korkuturdu beni

Fırtınalara direnen bir yürek vardı

Titriyor şimdi,

Bir yürek var meltemlerde üşüyen. 


İşte bu yüzdendir güzelim bu yüzden

Hep yürür giderim parçalı yolculuklara

Elimi kanata kanata dikenler arasında. 


Boşaltıyorum sancılarımı uzatıp elimi

Dokunduğum yıldızların yansımaları yorgun, sularda

Kalbimin kırıkları iri dalgalar ortasında

Paramparça,

Her gece orada bir yerde durmakta 

Çölde bir serap gibi hayalin. 


Şimdi dumanlı bir yalnızlık

Son uykularım kırılgan

Sarılıp fotoğraflarına

Öylece uyuyup kaldım koynunda

Hatıralar paramparça

Cam kırıkları gibi

Yüreğimi yakmakta

Yüreğimi acıtmakta...