Solgun mat ve kırılgan
Aralığın yaklaşan ayak sesleri,
Yavaştan duyarsın sesini rüzgarın
Bir hüzün hissedersin derinden
Buz tutar birden masal gibi yürekler
Ayrılıklar zamanıdır bugünler
Öyle işte,
Ta uzaklardadır artık şafak
Dalında unutulmuş üzümler
Yapraklarını yitirmiş ağaçlar
Sisler ardında rengi değişmiş bir deniz,
Kırılıp dökülmüş bir şeyler vardır hep
Apansız sırılsıklam yağmurlarda
Sebepsiz alıp başını gitmeler
Buğulu göz uçlarından düşen
Yaşlar vardır yanaklardan süzülen
Elinde beyaz mendil, el sallamalar
Ayrılıklar vardır.
Öyle işte;
Ayrılıklar zamanıdır
Kızılcık şerbeti tadında
Sanki yangın yeri
Yürek kaçar
Bakışlar kaçar
Düşler kaçar
Çözülür dizlerin bağı.
Islak toprak kokusu
Bir avuç bahar tohumuydu özlediğimiz oysa
Yapışmışız şu hayata boynu bükük,
Ve içli şarkılarla
Avutmaktayız kendimizi
Sol yanımızda
Akıl almaz dayanılmaz bir sızı
Elimizden kayıp giden
Şimdi zamanı tutma çabası var
Zamanı tutma çabası var
Tutma çabası var
Tutma çabası.
Öyle işte...
Ta uzaklardadır artık şafak
Dalında unutulmuş üzümler
Yapraklarını yitirmiş ağaçlar
Sisler ardında rengi değişmiş bir deniz,
Kırılıp dökülmüş bir şeyler vardır hep
Apansız sırılsıklam yağmurlarda
Sebepsiz alıp başını gitmeler
Buğulu göz uçlarından düşen
Yaşlar vardır yanaklardan süzülen
Elinde beyaz mendil, el sallamalar
Ayrılıklar vardır.
Öyle işte;
Ayrılıklar zamanıdır
Kızılcık şerbeti tadında
Sanki yangın yeri
Yürek kaçar
Bakışlar kaçar
Düşler kaçar
Çözülür dizlerin bağı.
Islak toprak kokusu
Bir avuç bahar tohumuydu özlediğimiz oysa
Yapışmışız şu hayata boynu bükük,
Ve içli şarkılarla
Avutmaktayız kendimizi
Sol yanımızda
Akıl almaz dayanılmaz bir sızı
Elimizden kayıp giden
Şimdi zamanı tutma çabası var
Zamanı tutma çabası var
Tutma çabası var
Tutma çabası.
Öyle işte...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder