30 Ağustos 2024 Cuma

Güz Öncesi






Kırılgan, bunalmış 
Tuhaf kokularını dağıtıyor anılar 
Yaralıdır artık bakışlar 
Geride kalır, her şey gibi hatıralar. 

Sallayıp gövdeni, 
Ilık bir yel eserken yaprakların altından 
Neler gördü, neler kaldı geçmişten aklımızda 
Geçtiler ve gittiler en sevdiklerimiz 
Yoktular artık hiçbiri yanımızda. 

Vakit herhangi bir günden farklı 
Yakıcıydı yine böyle güneş 
Karanlıkta eritip durmakta 
Güz öncesine yaklaşan günleri. 

Uzun yaşamak kolay, ya hatırlamak her şeyi
Kimler geçti, kimler gitti sayamadım.

Bazıları bulanık, kimisi çok berrak
Düşler yine kandırmış beni
Yokluğundan anladım,
Ara sokaklarda kaybolmuş
Düşünerek uzaklaşmış benden
Güz öncesi hatıralar.

Sessizliğe bürünüyor
Dalın en ucundaki yarılmış mor incir
Öylece duruyor hala üşümüş yanlarımı saran rüzgar,
Gözyaşlarım kupkuru gezinip duruyor
Basireti bağlanmış içimde bir yerlerde.

Nasıl olsa yeniden devşirilir /yeşerir
Çiçek tohumları bahara
Ama;
Ama ben şimdi nereye sığınacağım
Neresindeyim güz öncesi hayatın
Bilemedim
Bilemedim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder