13 Temmuz 2017 Perşembe

Gelseydin eger


Gelseydin eğer,
Deniz basardı içimi, yağmur sonrası karanlıkta
Bir mavilik çökerdi, düşerdi içimdeki serin göllere,
Yıldızlar semadan bir bir dökülürdü üstüme
Sokulurken akşam kızıllığına sahiller .
Bir şeyler, bir şeyler patlardı gözlerimden
Bir ada rüzgarı gibi sürter geçerdim geceyi.
Gelseydin eğer,
Mor menevişli dağlarım olurdu
Kardelenlerim olurdu, kayalıkları delen
Belki bir gül açabilirdi sesinde,
Silinebilirdi kuraklığın belki bütün izleri bahçelerde.
Gelseydin eğer,
Hani, savrulursun ya bazen kendine
Belki, bir şey kalmaz sanırsın ya
Gözlerin gelir geçer gözlerimden.
Bir yıldız yağar yağmur yağarken
Islık çalarak, bir sedef gibi düşerdi ellerine.
Gelseydin eğer,
Güz yüklü yüreğimden
Bir kuş sürüsü havalanırdı semaya,
Gittikçe çoğalan.
Yürek boşluğunda bir ah, bir iç çekiş
İçimde engin kıyılara açılma özlemi doğardı.
Gelseydin eğer,
Yağmura susamış çatlayan dudaklarım
Çiçeğe su yürümesi gibi,
Hayatın şah damarlarında dolaşırdı
Hesapsız bedelsiz,
Mavi şimşekler çalardı griye çalmış bulutlardan.
Gelseydin eğer,
Sonbaharın tozlu kafesleri içinde
Yitik düşlerimi kovalardım,
Yeşil yosunlara takılıp günlerce
Gitmek isterdi canım, hayatın gittiği yere.
Ve mavi bir akşamın altından süzülerek
Düşerdim içimdeki denizin serin derinliklerine...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder