25 Ocak 2025 Cumartesi

Gül Yangınları





Söylemek istediklerimi 
Nicedir gizleyip durdum 
Sırası değil, ne gereği var 
Diyenler oldu 
Bu dizeleri yazmanın şimdi. 

Hüzünler istifleyen bir coğrafya 
Tesadüfen yaşıyoruz galiba 
Yanıp sönen sokak lambaları 
Loş ışıkları altında 
İnsanlar dönüp duruyor bir yığın anlamsızlıklara. 

Umutlarını unutmuş herkes
Umutsuzluk nasılda körleştirmiş yürekleri
Eğreti yaşıyoruz vicdanımızla baş başa.

Mavilerini döke döke ağlayan bir gökyüzü
Fırtınalar biçiyor
Her tarafı alevler sarmış
Sular tuzlu, bir yığın kül.

Neredeyim ben?
Ölmek bu kadar kolay mıydı bu topraklarda
Alevini körükleyen bu kışta ölmek
Bu kadar kolay mıydı
Yoksa kader miydi?
Kanıyor zonklayarak yürekler
Vicdanlara ateş mi düştü
Neye sarılmalı insan
Neyi kucaklamalı
Yanıyor sanki tepeden tırnağa bedenimiz.

Hangi dilde konuşursak konuşalım
Hepimiz insanız,
Ama;
Zaman tedirgin
Uykularda varoluşlar
Yok oluşlar, kavruluşlar
Alaca şafağın şişli aynalarında
Kayıp düşler.

Çığlıkların çınlamaları
Sesi tırpanlanmış şarkılar
Yakılan ağıtlar kulaklarımızda
İnatla yüreğimize diziyor
Bu hırçın zaman hüzünleri.

Gül koklayacakken
Kuş savuracakken umutlu yarınlara ellerimiz
Üşütüyor artık,
Gül yangınları bizi
Kimliğimiz
Hangi küller arasında
Gezinip duruyor şimdi
Gezinip duruyor
Gezinip duruyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder