23 Nisan 2024 Salı

Öylesine





Koca bir çınar gibi 
Oracıkta duruyorsun öylesine 
Kim bilir neler saklıyorsun 
Yüreğinde yuvalanan eski sevdaların 
Acıların ezikliği okunuyor sanki yüzünde 
Üstü örtülen sancılarını bedeli olsa gerek. 

Bastırılan isyanlar var 
Upuzun tüller çekiyorsun 
Dalgınlıkla yığıyorsun gözlerine, 
Yurt edinen kardelenlerin gizlice eridiği 
Yüreğinde olgunlaşan bir ızdırabın izi var. 

Güneşin çekip gittiği saatlerde
Solgun bir ay gibiydi yüzün
Sağanak yağmurlar gibiydi sessizliğin
Dudaklarının kenarından.

Adını koyamadığım
Yalnızlığın bu sığ suları da
Rüzgar gibi bir sarılış var
Hep aynı sancılar işte
Koynunda depreşen
Denizlere karışmayı bekleyen
Sabırsız nehirler var sanki
Gümbür gümbür damarlarında akan.

Bir yaz gecesi
Martıların seviştiği saatlerde
Mehtaba geldin ansızın
Uçsuz bucaksız bir kıyıya dönüşüyordu
Sadece benim duyduğum aynı ses
Yankılanıyordu
Sanki kol kola yürüyordu nefeslerimiz
Peşinden koştum hep
Yetişemedim
Düştüm
Kanadı dizlerim
Tıpkı çocukluğumda olduğu gibi
Bir daha bir daha
Yankılanmayacak galiba
Öylesine,
Aynı ses
Aynı ses...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder