Kimselere söylemedim
Bir gül yaprağı bıraktım
Kederli bir gül yaprağı
En olmadık zamanlarda
Kalbimin en kırılgan yerine
Bilemezsin.
Şöyle böyle değil
Karanlığa sarıldım
Sen yoksun
İçim dışım darma duman
Anlatamam
Anlatamam,
Katlanamam yokluğuna
Kokusuna teninin
Bilemezsin.
Kaç kere baktım durdum
Gözlerindeki o bulutsu dalgalara
Bu karda kışta kaç kere
Sende dondum
Sende yandım oysa
Nice uykusuzluklar tattım
Taş yastıklarda
Kaç kere sürüklendim
Bir belirsizliğe
Bilemezsin.
Söküp atamıyorum seni
Yüreğime söz geçirmedim
Yandıkça inlemekte ateşler ortasında
Bilemezsin.
Kucak kucak
Şimdi şiirlerimin hepsi
Nasıl da
Her biri başka bir öykü anlatmakta
Senin üzerine
Bilemezsin.
Nasıl susturulur o kırılgan kalbim
Dayanamıyor o eski gülüşlerine
Görmez oldu
Seçemez oldu gözlerim gözlerini
İnişli çıkışlı iç çekişlerini
Hiçmişim dedim kendime
Nasıl da boşluğa düşüyor düşlerim
Bilemezsin
Sen yoksun
Nasıl da sinsi sinsi gülümsemekte martılar
Ay doğmayacak gibi
Karanlık inecek
Yanık kokusu saracak etrafı birazdan
Çekip gitmek istiyor canım
O kocaman, o yıkık kentten
Çekip gitmek istiyor canım
Bilemezsin...