19 Mayıs 2019 Pazar

Leylak kokuları

Bıçak gibi kesilmiş şafağın lacivert renginde
Öksüz bir bahara açılır gözlerim
Uykularım gidiyor, sonra yüreğim
Dört yanımı sarmıştır
En yorgun olduğum saatlerde hüzün...

Yaz avuntularından arta kalan
Duyarım alnımda o garip serinliği
Gece kuşlarının çığrıştırarak uçtuğu
O alaca şafakta
Bir şeyler içerdim ben bu saatlerde,
Çay gibi, süt gibi, ıhlamur gibi
Yumuşasın diye göğüs kafesim sabaha,
Bir yoldan geçerdim, leylak kokuları sinmiş
Mor salkımlar sarkan asmalı sokaklardan...
Giderdim, döner miydim bir yalnızlıktan
Bilmiyorum;
Üşüyorum, kar giyinmiş ağaçlar gibi
El değmemiş kar çiçekleri kadar gizemli..
Kırılan kelebeğin narin kanatları gibi
Hüzün,
İpek bir şal gibi dökülürdü omuzlarımdan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder