18 Aralık 2017 Pazartesi

18 Aralık 0

Ben



Anıların derin kuyusunda kayıp
Geciken umurlarda ben
Elleri avucunda kaybolup giden
Küçücük çocuğun gözlerinde ben.
Yağmur çisiltisinde ince bir ses
Yüreği kora düşmüş közüm ben.
Mutsuz gülüşlerde
Bakışları buz tutan ben
Yalnızlığın resminde
Ben benim
Katıksız ben.
Kuytu bir orman, benden çok olan
Sana sevdalar büyüten ben.
Elleri kolları bağlı
Bir oyunun son perdesinde
Avazı çıktıkça bağıran ben..
Ve.. güneşin ardında
Sönmüş bir yıldız gibi duran
B e n...

13 Kasım 2017 Pazartesi

Bir şehrin hikayesi


Herkes kendi türküsünü söyler 
Herkes kendi öyküsünü yazar 
Bu şehirde.. 
Bir başka maske takar insanlar 
Geceyi pembeye boyar, gündüzün yalanları,
Mum ışığında erir güneş 
Bu şehirde.. 
Rengarenk renklere bezenir hayat burada 
Biri açılır, biri solar 
Sadece kendi acısına ağlar insanlar 
Bu şehirde...
Ne kadar zor belki bilirsin 
Ekmeğin yarısını bölüp paylaştığın 
Bir yığın ekmeğin bir dilimini 
Paylaşmaz seninle çoğu insan.. 
Kaç soluk kesildi,
Kaç umut asıldı bu şehirde
Varlığını satan yoksullar,
Yoksulluğunu satan zenginler
Onurunu toprağa gömüp
Dostlarını satan insanlar gördüm...
Yüzünü nereye çevirsen ,nereye baksan
Ezilen ama,bağırmayan insanlar gördüm.
Boşuna bunca yıl tükettiğim bu şehirde
Bir zamanlar yanında
Şimdi uzaklarda olan,
Dost görünen insanlar gördüm..
Ve arkamı dönüp geriye baktığımda
Yüksek binalarla yığılı bu şehirde,
Ya kocaman bir enkaz
Yada hiç bir şey
Koca kalabalıklar arasında yalnız ben...

6 Ekim 2017 Cuma

Sessizliğin sesini dinle


Gecenin sesini dinle,
Uykuda yanakları gül açan çocuklar gibi,
Güneşin ve rüzgarın kollarında uyut sevdayı
Yaşamın derin sularından gelen
Sessizliğin içindeki yaşamı
Çok uzaklardaki dalgaların sesini
Bir kelebeğin,
Kanatlarını çırparken çıkardığı sesi duy,
Rüzgarda savrulduğunu hisset.

Kapat gözlerini;
Bir yaprağın dalından kopup
Düştüğünü hisset
Yüreğinin sesini
Sessizliğin sesini
Gecenin şarkısını dinle...

5 Eylül 2017 Salı

Sessizliğim


Tenha sahillerin kıyısından
Bir martı çığlığı ile ürperir sessizliğim
Gözyaşlarını saklarken
Gizemli hüzünlerle sarılır duygular.
Güz yolcusuyum geçerim şafakta
Sırtımda keten bohça, yalın ayak.

Güz yaprakları tıklatırken kapıyı, ardından rüzgar
Boydan boya ıssızlık kaplar anlımı.
Penceremde rüzgar, iklim güz
Pervazlarımda eksik etmem yine de mor menekşeleri.
Dalgın sarmaşıklar çizerim gönül duvarlarıma
Uzar, büyür gök merdivenlerine
Sarılır bulutlardan öte.
Omzumda güz elidir, ılık yağmurlar
Hüzünlü sabahlar bırakır çalı kuşları.
Yolunu kaybetmiş bir serçe tüner balkonuma
Güz sarısı hüzünler geçer gözlerinden bilirim.
Hoyrat fırtınalar savrulur yıldızlardan
Kurur bahçemde yetiştirdiğim güller.
Siz bilemezsiniz yağmurlarda ıslandığımı
Oysa umutsuz bir düştür benimkisi,
Sekerek uzaklaşır beslediğim sessizlik
Şevkatli dediğim ömrüm,
Akşamdan kalma bir sokakta kalan...

17 Ağustos 2017 Perşembe

17 Ağustos 0

Yüreğimden yüreğine


Sanki koca bir dünya var 
Fırtına gibi esiyor içimde zaman,
Alışılmış bir hayatın 
Göğsümden göğsüne uzanan  
Taşlarını diziyorum yollara.. 
Yüreğimden başka hiç kimseye dokunamadığım 
Kalbimin resmini çekebilseydim keşke,
Beceremedim;
Vakitsizce bir vurgun yemiş
Acının sancılarını suluyorum şimdi,
Bir kez daha baktım kendime
Yüzüm eskiyor eski bir aynada.
Özlüyorum,
Uykusuz kalıyorum
Gecenin, seni en güzel yerinde bekler kalbim
Sonra;
Göğsümün duvarlarına dokunuyorum
Sarılıp öpsem diyorum
Öpsem yüreğini koysam koynuma
Yüreğinden yüreğime...


28 Temmuz 2017 Cuma

Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi


Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Yeşil akşam altındaki sahiller,
Ayın okşayan ışığında.
Bir yerde sen, bir yerde ben
Şimdi sırtımızda gecenin rüzgarları,
Bir senfonik şiir eşliğinde
Renkten renge giren sözcüklerle
Gömülür derin bir sessizliğe sevda..
Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Çalınır şarkılar, bir deli rüzgar eşliğinde,
Kimse duymaz, bir sen bir ben duyarım.
Kaçak bir bulutun bakıştığı saatte
Bulutlar ve kuşlarla örülür bu gece,
Bekler bizi belki yıldızlar kavşağında,
Kanat çırpar aşk, lavanta bahçesinde..
Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Cam gibi hayat gibi
Açılmak, geçmeli içinden, koşarak gitmek
Delişmen kuşlar gibi.
Sığdırıp bir nehirde kucaklar seni
Birden bire karışır, öykülere, şarkılara gülüşler,
Ve öper dudaklarını ılık bir rüzgar
Ayın suya düşerken resmi..
Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Erik ağacı çiçeğe durmuş
Saçlarını okşadığını düşün,
Yeşil yosunlu akşamlarda
Çıngıraklar gibi ses verir için.
Gökyüzü yırtılmış
Gece martılar dönerken sahile
El kadar maviler döker içine..
Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Dolar gözlerine bir yağmur gibi
Ormanın karanlık şarkısı büyürken
Fısıltısı birleşir sonsuzlukta.
Aşkı anlatan bir ses
Fısıldar dudaklardan kulağına,
Gecenin sesine tutunarak
Biter gün ışığının oynaştığı saatlerde...

27 Temmuz 2017 Perşembe

Ne güzeldi seni sevmek güzelim














Ne güzel günlerdi o günler 
Seni yaşamak 
Seninle yaşamak  
Gecelerin karanlığını yara yara 
Bir yıldız gibi. 
Ne güzel şeydi seni sevmek güzelim,
Hani bir volkan gibi 
Patlarsın ya.ansızın,
İçindeki sevdayı bir fidan gibi çılgınca
Çoğaltmak istersin ya yaşatmak için
Kokusunu hissetmek için çiçeklerin,
Bir kelebek gibi uçmak istersin ya bazen
İlmik ilmik dokuyarak
Bir koza gibi hayatı,
Her an
Her saniye
Gözlerindeki ışıltıyı
Deryalara sığdırmak istersin ya delice,
Bir çakıl taşı gibi sahillerde rengarenk
Bir inci,
Sevmek gibi
Aşk gibi
Sen gibi
Ne güzeldi güzelim seni sevmek...

13 Temmuz 2017 Perşembe

Gelseydin eger


Gelseydin eğer,
Deniz basardı içimi, yağmur sonrası karanlıkta
Bir mavilik çökerdi, düşerdi içimdeki serin göllere,
Yıldızlar semadan bir bir dökülürdü üstüme
Sokulurken akşam kızıllığına sahiller .
Bir şeyler, bir şeyler patlardı gözlerimden
Bir ada rüzgarı gibi sürter geçerdim geceyi.
Gelseydin eğer,
Mor menevişli dağlarım olurdu
Kardelenlerim olurdu, kayalıkları delen
Belki bir gül açabilirdi sesinde,
Silinebilirdi kuraklığın belki bütün izleri bahçelerde.
Gelseydin eğer,
Hani, savrulursun ya bazen kendine
Belki, bir şey kalmaz sanırsın ya
Gözlerin gelir geçer gözlerimden.
Bir yıldız yağar yağmur yağarken
Islık çalarak, bir sedef gibi düşerdi ellerine.
Gelseydin eğer,
Güz yüklü yüreğimden
Bir kuş sürüsü havalanırdı semaya,
Gittikçe çoğalan.
Yürek boşluğunda bir ah, bir iç çekiş
İçimde engin kıyılara açılma özlemi doğardı.
Gelseydin eğer,
Yağmura susamış çatlayan dudaklarım
Çiçeğe su yürümesi gibi,
Hayatın şah damarlarında dolaşırdı
Hesapsız bedelsiz,
Mavi şimşekler çalardı griye çalmış bulutlardan.
Gelseydin eğer,
Sonbaharın tozlu kafesleri içinde
Yitik düşlerimi kovalardım,
Yeşil yosunlara takılıp günlerce
Gitmek isterdi canım, hayatın gittiği yere.
Ve mavi bir akşamın altından süzülerek
Düşerdim içimdeki denizin serin derinliklerine...

Bir çiçek gibi




Döktüm içimi bir bir 
Gözümü kaçırmadan gözlerinden 
Koydum göğsümün üzerine  
Bir çiçek gibi 
Nasır tutmuş ellerini... 


7 Temmuz 2017 Cuma

Çocugum



Yağmuru olmalı penceresiz bir evin
Üşümüştür ayakların çocuğum.
Dağlar yitirdi bak artık kekik kokusunu  
Sen büyürken alıp götürmüşler ardınsıra
İçinde sakladığın baharı,
Kara kışlar sana kaldı.  
Sen bahar kokman gerekirken 
Sağırlaştırdılar içindeki umudun çığlığını. 
Yetişemedin mutlu masalların sonuna, 
Direnirsin ,yokluğun, yoksulluğun en alasına 
Kuru bir ekmek, acı bir soğandır açlığın. 
Sürersin hüznünü gün yüzü görmemiş yüzüne,
Kalmıştır bakışın belki bir kuşun kanadında 
Körpeliğini yitirmiş ihtiyar çocukluğunun.
Bakışına tutunur dalsız masalsız kuşlar
Bir hüzün daha oturur gözlerine çaresiz
Ve yokluğun kalabalığında, kaybolan yüreğinle.

Kalk çocuğum tut ellerimden
Toplayıp biriktirmelisin,
Yağmurları,denizleri küçük avuçlarında
Devir gözlerinin mavisini güneşe,
Bozkıra benzeyen gülüşlerini
Getir götüreyim seni umuda.
Yarına umutla bak azaltarak hüzünleri
Sevdaları sevdalara katıp düşe kalka büyüyeceksin,
Uzaktan bir hasretlik türküsü çalarak...



4 Temmuz 2017 Salı

Bu gece çok uzun olacak


Bu gece çok uzun olacak,
Çılgınca kelimeler türeteceğim senin için
Alev alev yanan sevgileri anlatacağım.
Şekilden şekile giren kağıttan kelebekler yapıp
Gözlerindeki o ıssız bakışların dibine
Yasemenler ekeceğim,
En derinlerine çekeceğim kalbimin
Belki de zaman akıp gidecek fark etmeden.
Yeşil gözlerine takılıp kalacağım bu gece
Tıpkı rüyalarımdaki gibi,
Büyülü sessizliğini bozan bir hava,
Yükselen uğultuları içinde yalnız sen olacaksın.

Saçlarından gün ışığının parıltısını görüyorum,
Sana, denizlerden parlak inciler getiren
Sevda türküsü çalan kuslardan bahsedeceğim.
Çiçek yüklü dallarda, defalarca söylenen şarkılarda,
Uçsuz bucaksız düşlerimde yalnız sen olacaksın .
Düşler, umutlar, sevinçler,
Nasıl söylenir gerçekten bilmiyorum
Bu gece çok uzun olacak
Çok...

15 Haziran 2017 Perşembe

15 Haziran 0

Bakma bana öyle çocuk

Bir zamanlar unutulmuş bir duygu
Tutsak bir yürek ve kayıp bir sevgi
Yıldızların aşkı kadar uzak,
Zamana ağıtlar yakıyorum.
Gecenin hissedilmeyen ayazında
Öylece donup kalıyorum...
Bakma bana öyle çocuk;
Beni duymayın ne olur,
Benle umutsuzluğa kapılmayın.
Ben hüzünlerle sevdalandım,
Sonra kaybolurum zamansız, hafızalardan
Sessizlikle sessiz kalıyorum ben...
Düşüncelerden, bir yıldız gibi kayıp gitmek
Üşüyorum, güneşin doğmadığı bir yerde,
Özlemin bir yangın yeri çocuk
Özlüyorum diyemiyorum belki sana...
Ta ötelerden bir ses duyuyorum
Gitmek istiyorum,
Hissediyorum,hüznün sende bıraktığı acıyı çocuk.
Umudu hayal ederken
Ben artık yazdım şiirlerime
Sonrası olmayan, olmayan bir sevda ile,
Mavinin ötesinde bir renk olmak
Notaların sığmadığı bir türküden,
Mavi gülücüklerle ağladık, birlikte çocuk
Gülücüklerde kalan adı yasak sevda
Masmavi göğe rengini veren gözlerin
Küçük yüreklerde sızan
Sızan, diliniz diliniz olsun çocuk...

13 Haziran 2017 Salı

13 Haziran 0

Ne kaldı geriye


Hayat ağacının yaprakları dökülürken bir bir 
İçimde dolmayan derin bir boşluk var,
Akıp giden bir zaman, 
Bilinmezlere,
Dönüp duran bir dolap 
Şimdi anımsamaya çalışıyorum da 
Kaç yıl geçti acaba,
Kaç yıl geçti yaşantımızda 
Saçlarıma dökülen aklardan başka
Ne kaldı elimizde
Ne kaldı geriye...

9 Haziran 2017 Cuma

09 Haziran 0

Geçmişin izleri


İnce bir tül gibidir insanının elleri
Bir şey vardır onda bizi diri tutan
Kendine kıvrılmış, hasadını toplamış  
Geçmişin anılarıyla örülü
Çoraklaşmış topraklardan umut,
Yaşamın renklerini içinde taşıyan
İzler vardır, tortusu vardır...

7 Haziran 2017 Çarşamba

07 Haziran 0

Karantina sesleri


Geceye benzeyerek hiçleşen her şey gibi 
Şimdi sana kavuşma yürüyüşü 
Akrebin peşinde boşu boşuna koşan 
Yelkovandan ayrık değil…
Sen de gecedesin ve belki de 
Her şeyin hiçleştiğinden yakınıyorsundur.
Ne gece ne de biz ayırdında değiliz tüm bunların…
Dolunay ışıltılarını severdin.
Onların ışıltısı altında yusufçukların enkazını sürüklüyor ırmak…
Yüreğindeki deltaları hangi ırmağın oluşturduğunu sorma bana.
Ama durmaksızın aktığını bil yeter
Çıkmazdayım
Çünkü ıssızlığın gölgeleriyle yarenleşen bu ölü kentte
Kimler tarafından yırtıldığını bilmediğim sorgu kağıtları uçuşuyor ortalıkta
Hiç birisi sana benzemeyen kadınlar ağlaşıyorlar kapı önünde.
Onlar döğündükçe kapı kendiliğinden aralanıyor ve yeniden kapanıyor.
Ve herkesinde içeride tutuklu kalan yine ben oluyorum.
Yanaklardan sarkarken göz yaşları ıssızlık daha da mayalanıyor biliyorum
Sabahın nereye gizlendiğini bilsem tutup kollarından getireceğim.
Olmuyor
Senden ödünç bir sabah istesem ertesi gün için yüzüm tutmayacak…
Burada,morg bahçesinde
Ne kasımpatının rengi soluyor ne de susmanın kokusu dölleniyor
Birkaç objenin yeri değişiyor.
Hepsi o kadar işte.
Gürbüz bir idare lambası kısık ışığı altında sabahı emzirirken
Nalbant bıçkılarıyla yontulan aryaların neyi anlatmakta olduğunu
Onarılmaz ince hastalık sızıları
Paslı hançer vuruşlarıyla delik deşik ederken yüreğimi
Kaç x, ölüm kokusunu soğurarak kirli beyaz giysisi içinde kaskatı uzanmıştır oraya
Ve ne yapmaktadır
Çözmeye çalışıyorum aklım sıra.
Foseptik kokan uzun koridorlarda kirli kan izleriyle karışık astım bronşit nöbetleri…
Ve kaçan uykular…
Adı konul(a)madık bir gecenin üstüne düşmeyecek yine ay ışığı
Dışarısı ayaz. Üşüyor muyum korkuyor muyum yaşıyor muyum?
Neye sayarsan say
Yapraklarını çoktan dökmüş düşlerin
Sağaltan koynundadır kurumuş pınarlar
Sığ yasların inmelerinde yitip giden galoşlu topuk takırtıları beynimde zonkladıkça
Kağşanmadık ürpertiler bir bir sökülüyor yüreğimden
Şimdi sana kavuşma yürüyüşü
Geceye benzeyerek hiçleşen her şey gibi
Hiçliği bekliyorum
Hadi gel de yaşama
Hadi gel de anlatma...

07 Haziran 0

Tanık oldunuz mu?


Sahi siz gül kurusu sevdaları bilir misiniz 
Sahi siz sevdalı kuşların öpüşlerine 
Tanık oldunuz mu hiç  
Kanat çırpan kuşlara bakarak 
Bir gülü kokladınız mı, dalından koparmadan ? 

3 Haziran 2017 Cumartesi

03 Haziran 0

Ah kalbim


Ben seni büyüttüm, büyüttüm içimde 
Karanlık yüzünde kuru sevdanın,
Kuytularında kal, son ana dek  
Eksik kalanları çoğalt, sula içimde... 
Hadi benim kırgın kalbim 
Hadi anla bitsin bu mevsim.
Bağlara sererken çiçekleri ilk yazın 
Bir gri karanlık içinde sevinçle; 
Yıldızlar evet diyor, uzaklardan bak dinle 
Durmuş gecesine, gülkurusu ilk yazların. 
Çocukluğumu kanatlarında saklayan kuşlar 
Kulağımda, uzak zamanlardan gelen bir şarkı,
Gövdemden akar, bir karanfil gecesi
İçim dışıma vuruyor, bir ümitle sessizce
Ah benim kırgın kalbim
Aşksın sen, çiçeğe düşmüş damla
Bir mucizeye inandır beni artık,
Dilim lal tutmuş konuşamıyorum
Içimdeki gülleri titreten kalbim,
Yüzleşsin yüzümüz mevsimlerle
Akşamın altı gümüşe dönerken
Yüreklerde...

1 Haziran 2017 Perşembe

01 Haziran 0

Kelebek















Güneş, rüzgar ve gökyüzü 
Benliğini sarar, mor salkımlı üzümler,
Soluduğun hava  
Hepsi farklı anlamlar taşır içinde 
Genzinde bir yanık kokusu,
Boğazında düğümlenen bir kelebek  
Bakar bakar, hayallere dalarsın 
Rengarenk kanatlarını çırpar gibi,
Baktıkça onunla birlikte uçarsın
Gökyüzü kafesinin ıçinden geçer
Kendinden çok uzaklara
Göğe kanat çırparsın...

2 Mayıs 2017 Salı

Ödünç alınmış bir bahar



















Ödünç alınmış bir bahardayım
Hüzünlerimi acılarımı erteledim
Yandığım kadar, yanmışım zaten.. 
Bir rüzgar esiyor sallıyor beni
Bir yarım nefes gibi şuramda.
Göğsümde mor menekşeler taşıyan
Er geç boy verecek sevdalar yarınlara
Şimdi ıssız, ışıksız bir kalabalıktan
Bir gece geçecek hasretle
Anlamı sarsılan ne varsa gecelerden. 
Dolanıp bir gün yanına düşeceğim
Yolları, yılları geçeceğim hiç iz bırakmadan
Sesini ilk ben duyacağım,
Ne kadar acı ile geçmişse yaşadıklarım,
Tül arkasında kalan bir zaman
Ödünç alınmış bir bahar bulacaksın...


23 Nisan 2017 Pazar

Bir gecede büyüyen çocuklar


Okul sıralarında kaldı çocukluğum
Ve altı yırtık, lastik ayakkabılarda
Öfkeyle, hınçla yoğruldum
Yüreğim büyüyor, yumruğum büyüyor
Şiirler bileniyor sözlerimde
Ustura kadar keskin, ölüm kadar soğuk
Ve yürüyorum celladın üstüne üstüne
An gelir, yüreğim isyan tutar
Bunca kara gün, bunca günah
Bunca istila edilmiş gece
Geçit yok biliyorum
Yollar tuzaklı, yollar çetin
Ve cellat yatağında, bir mayın kadar hayin
Gözleri ateş kırmızı, şeytan kadar günahkar
Yıkılacak bu soytarı saltanat
Fermandarlar put gibi düşecek elbet
Yanılacak tarih, felsefe şaşıracak
Gümüş tas'ta kardeş kanı içenler
Gün gelir ulu meydanlarda taşa tutulacak
Cellatlar ilmeği kendi boynuna takacaklar
Ve çekecek iskemleyi ayağının altından
Bir gecede büyüyen çocuklar

21 Mart 2017 Salı

Sessizliğin sesini dinle















Kapat gözlerini;
Hisset 
Sessizliği  
Sessizliğin içindeki sesleri,
Rüzgarı hisset 
Çok uzaklardaki bir kelebeğin 
Kanatlarını çırparken 
Çıkardığı sesi duy.
Çok uzaklardaki dalgaların sesini 
Bir arının bal yapacağı çiçeğe konduğunu
Bir yaprağın dalından kopup
Nasıl savrulduğunu hisset
Sessizliğin içindeki yaşamı
Gözlerin kapalıyken gör.
Unutma;
Sessizliğin içinde duyduğun her şey
Yüreğinin sesidir,
Bu dinle...

18 Mart 2017 Cumartesi

Aç perdeleri 2

Ellerin üşüyor biliyorsun
Gözlerin dağınık geceden beri,
Bir zaman dilimindesin
Çaresiz ve ağlamaklı
Boğazın düğüm düğüm olmuş
Sessizliğin sesisin belli ki.
Git aç pencereleri
Belki bir ağaç, belki bir koru
Belki bir bahçe, belki masalsı bir kent,
Fırtına belki bilmiyorum.
Bir köpek bir şeyler arıyordur belki
Soğuktan üşümüş oyalanıyordur bahçede
Belki bir yüz, belki bir göz, bir ten,
Yaşamın resmini göreceksin.
Yıldızlar derin uykudadır
Kırmızıya çalarken güneş ufukta.
Yapraklarından arınmış ağaçlar
Sessiz ağlayan kadınlar, çocuksu düşler.
Git aç pencereleri
Bir delişmen çocuk ağlıyordur,
Tek başına dışarıda,
Bir deniz kıyısında yapayalnız
Uzun uzun bak ağaçlar
Kuşlara, ormana, çiçeklere
Bak denizin derinliklerine
Derin derin ufuğa.
Hadi durma,
Aç pencereleri...
Cemal Çelik

15 Mart 2017 Çarşamba

Ağlama çocuk


Soğuğa, kara, ayaza karşı
Dik dur;
Kar çiçekleri gibi,
Ağlama çocuk..
Elbet bir gün
Belkide mavi yağacak,düşlediğin yağmur
Buğu buğu tütecek sevda, gözlerinde
Umutla;
Gül gülebildiğin kadar
Ağlama çocuk.
Seni senden başka kimse anlamaz,
Biliyorum.
Ürkekliğimizdendir
Belki senin ağlaman çocuk,
Savaşlar, hastalıklar
Ekmek kavgaları
Acılar, kesmez yoksulluğunu.
Eller ayaklar çıplak
Dikenler batar,kanar dizlerin
Düşe kalka...
Dünyaya geldiğinden beri
Süzülür,eksik olmaz acılar,
Yalancı rüzgarlar oyalar hayatını.. Değmez;
Bu göz yaşlarına hayat
Sanma ki hep böyle geçer bu düzen,
Elbet bir gün
Ezensiz, ezilensiz bir dünya yaratılır,
Haydi
Gülerek bak yarınlara
Ağlama çocuk...
Cemal Çelik

14 Mart 2017 Salı

Aç perdeleri 1

Haydi durma aç perdeleri
Hiç beklemediğin anda
Kaybolan zamanın ötesinden gelen
Gün ışığı vuracaktır yüzüne
Sevdadır, umuttur, sevgidir belki çağrıştıran.
Öpmek istiyorsan hayatı
Haydi durma aç perdeleri
Bir aşk başlıyordur uzak yerlerden birinde
Duyulur şarkılar eşliğinde
Sessiz ve sakin
Belki de derinden duyulan şafağın ayak sesidir bu gelen.
Yaşamın renklerini,göçmen kuşların
Geri dönüşünü seyret gülümse
Avlusu karanfil kokulu evlere
Az ısıtan güneşe
Çıplak dalları üşüyen ağaçlara
Bir menekşe, bir yasemene
Loş ışıkların aydınlığında parlayan yıldızlara
Dokun parmaklarınla,
Belki bir resim göreceksin orada
Baharın resmini
Hayatın kapılarına açılan
Resmin resmini çizeceksin.
Haydi durma aç perdeleri
Yum gözlerini
Ve yitir maviliklerde kendini
Göz kapaklarının mor yaprakları altında
Gömül vızıldasın sesin
Düşsün göz yaşın denizin halkalarına...
Cemal Çelik

3 Mart 2017 Cuma

Bakış


















Baktığın hiçbir şey boş değildir
Gel, hayata birde bu pencereden bak,
Bir mutluluk penceresi,

Gülümsemek,
Masmavi, yalın ve masum...

3 Şubat 2017 Cuma

Kuşlar havalanacak


Adım gibi biliyorum ki bir gün
En beklenmedik bir anda,
Uçurtmalar havalanacak rengarenk,
Yan yana, kanat kanada kuşlar
Gözleri ağlamaklı çocukların ellerinden...

15 Ocak 2017 Pazar

Sevdalarımız

















Uzatır hep gecelerden sesini
Sürdürür bir nice al şafağı koynunda
Sonra uzanır güneşin gözüne,
O nar ağaçlarında çiçeklenen
Şiirlerine sığındığımız bir türküdür
Sevdalarımız...