31 Aralık 2024 Salı

31 Aralık 0

Hadi artık Gülümse





Öylece duruyor 
Dalgın akan bulutlar gibi gözlerin 
Kendinle konuşurken 
Yalnız kaldığının farkında mısın, 
En unuttum dediğin yerde 
Herkesten, her şeyden 
Vazgeçtin mi yoksa 
Neden bu kadar kırgınlık kalbinde birikti 
Neden bu kadar ağır yaralar açtın ruhunda. 

Hadi gel 
İnce şeyler anlatayım biraz sana 
Hadi gülümse; 
İçinde son bir umut tükense bile
Gülümse, her şeye rağmen
Dağıt yüzündeki hüzünleri
Unutma;
Kendine gülümsemeyi
Vakit varken unutma,
Sevgiyle sarılmalı yaşama
Aşkla, tutkuyla, özlemle
Ömürden kaçan zamanı
Yakaladığın her yerde
Doya doya yaşa hayatı.

Kırmamalı duygu çiçeklerinin filizlerini
Yıkanmış bir gül yaprağı gibi
Tomurcuk tomurcuk
Islatsın yanaklarını
Sevinç gözyaşları.

Türlü türlü renklere boya ruhunu
Çoğalt mutlulukları
Dokun parmaklıklarına sevginin
Bir gülü kokla
Dalından koparmadan
Çiçek koksun ellerin.

Sarıl;
Daya sırtını bir çınar gövdesine
Derin bir nefes al
Ilık, ılık
Leylim leylim bir rüzgar eserken,
Çağıl çağıl akan ırmaklarda
Suya inen sevdalı kuşların
Öpüşmelerini izle.

Dilek tut
Yıldızlı gecelerde
Islan yağmurlarda
Uçsuz bucaksız bir denizde
Soluk soluğa bekle
Öp alnından bir sevgilinin
Özlemle.

Hadi artık gülümse
Yıkansın gülücük denizlerinde yüzün
Hadi
Hadi artık gülümse...

25 Aralık 2024 Çarşamba

25 Aralık 0

Nerde Başlar Yalnızlık





Öyle yalnız kaldım ki içimde 
Acıların kıyısına vurmuş bir yürek 
Hayret etmiyorum artık hiçbir şeye 
Nerde başlar yalnızlık 
Bilmiyorum. 

Gözyaşları akıttım 
İçimde hasretler büyüttüm 
Güllerini suladım fısıltı bahçelerinin 
Kaç gecenin yalnızlığını öptüm yıllarca. 

Şimdi ben sana soruyorum 
Hadi söyle 
Nerde başlar yalnızlık, 
Bir tek bana mı uzak aşklar 
Yıldızlar nasıl parlak, nasıl kokardı 
Gecenin mavisiydi oysa 
Kaçak sevişmelerim ardından 
Gün aydınlığının mavisini
Yeniden verir misin bana.

Hüzünler saklıyorum
İğde çiçeklerinin solup uyuduğu
Leylim leylim rüzgarların estiği
Kanayan gül kurusu akşamlara şimdi
Gölgeler çiziyorum.

Her şeyi geçtim
Hani bu kadar da olmaz derler ya
Şaşırıyorum şimdi,
Ne çok kelimenin kanına girmişim yok yere
Evet;
Ne çok şiire düştü adın hece hece
Yüzünü taşıdım yakamozlara kaç gece.

Kahvem soğumuş fincanda
Usul usul çökmekte yalnızlık dibe
Isırır yüreğimin kıyısından
Unuttuğumu zannettiğim
Gözlerimin buğusu.

İnce ince sızıdır
Hep böyle başlar yalnızlıklar
Yabancılaşıyor
Rüzgarını alıp götürüyor
Adına vedalar yazılmış sevdalar.

Nerde başlar yalnızlık
Nerde başlar yalnızlık?
Bir anlat bana.


16 Aralık 2024 Pazartesi

16 Aralık 0

Tut Ellerimi..



















Gözlerinin önünde 
Hiç görülmemiş dalgın bir bulut 
Öylece duruyor 
Susmak gibi, 
Sanki sessiz bir çığlık. 

Dokundum sol yanına 
Titreyen parmaklarımla, 
Telaşlı bir yürek 
Derin bir suskunluk 
Sessizce sokulup 
Ağlar gibi 
Sıkışıp kalmış sanki bir öyküye yüreği 
Bir şeyler anlatır gibi sanki bana. 

Kırmızı nar kokan 
Yanakları avuçlarımda 
Utandığını ele veriyor 
Sesini öpmek istediğim 
Dudağının kıyısı. 

Boş ver be güzelim
Boş ver aldırma
Eski yaraların depreşmesine
Hadi gel bana,
Tut ellerimi
Tut ellerimi.

10 Aralık 2024 Salı

10 Aralık 0

Bir Yalnızlık Biçtim Kendime





Göğün atlasından 
Çekip aldım yüzümü 
Bir yalnızlık biçtim kendime 
Mavi kumaşından. 

Elimde kalan 
Anlatamadığım 
Bulanık düşler 
Ürkütmekte beni. 

Dalıp giderim gençliğime 
Hiç bitmesin dediğim zamana 
Ödünç aşkların kapısını çaldım 
Cevapsız kaldı hep 
Sustu, 
Oysa 
Güler yüzlü, bir sıcak gülüştü 
İstediğim. 

Ne yapsam boş 
Sarıp sarmaladığım sevdalar
Yarım kaldı yüreğimde.

Adını bilmediğim bir kumsalda
Yaz avuntularından arta kaIan
Umarsız bir sevda galiba bendeki
Deniz masalları anlatır
İleride belki beni.

Son eşiğindeyim sonsuzluğun
Satılığa çıkardım
Senin için yazdığım şiirlerimi
Hepsi haraç mezat.

Elimde bir demet karanfil
Bekliyorum son durakta
Yorgun gözlerimin kirpiklerine
Düşen bir yağmur damlası
Yanaklarımı ıslatıyor
Karışıyor yüzüm
Yıkanıyor,
Esrik bir rüzgar
Okşayıp geçiyor yüzümü
Uzun yağmurlardan sonra
Çıkıp gelmedin
Gelmedin
Gelmedin
Gelmedin...

3 Aralık 2024 Salı

03 Aralık 0

Öyle işte.




Solgun mat ve kırılgan 
Aralığın yaklaşan ayak sesleri, 
Yavaştan duyarsın sesini rüzgarın 
Bir hüzün hissedersin derinden 
Buz tutar birden masal gibi yürekler 
Ayrılıklar zamanıdır bugünler 

Öyle işte, 
Ta uzaklardadır artık şafak 
Dalında unutulmuş üzümler 
Yapraklarını yitirmiş ağaçlar 
Sisler ardında rengi değişmiş bir deniz, 
Kırılıp dökülmüş bir şeyler vardır hep
Apansız sırılsıklam yağmurlarda
Sebepsiz alıp başını gitmeler
Buğulu göz uçlarından düşen
Yaşlar vardır yanaklardan süzülen
Elinde beyaz mendil, el sallamalar
Ayrılıklar vardır.

Öyle işte;
Ayrılıklar zamanıdır
Kızılcık şerbeti tadında
Sanki yangın yeri
Yürek kaçar
Bakışlar kaçar
Düşler kaçar
Çözülür dizlerin bağı.

Islak toprak kokusu
Bir avuç bahar tohumuydu özlediğimiz oysa
Yapışmışız şu hayata boynu bükük,
Ve içli şarkılarla
Avutmaktayız kendimizi
Sol yanımızda
Akıl almaz dayanılmaz bir sızı
Elimizden kayıp giden
Şimdi zamanı tutma çabası var
Zamanı tutma çabası var
Tutma çabası var
Tutma çabası.

Öyle işte...

1 Aralık 2024 Pazar

01 Aralık 0

Sevmek Ne Kadar Zormuş be Arkadaş




















Nasıl anlatsam 
Sevmek ne kadar zormuş be arkadaş 
Öncesinde tatlı bir sıcaklık 
İnce ince bir sızı ile yüreğinden vurulursun, 
Karışır gecen gündüzün 
Tersyüz olur düşlerin tepeden tırnağa ardından. 

Üşürsün. 
İnce ve tatlı serttir bazı sevdalar 
Kırılırsın, incinirsin, yorulursun yeri gelir 
Yollara sürersin yüreğini şöyle bir akşamüstü 
Kendi ateşinle kavrulup durursun 
Kavuşmalar, vazgeçişler, iç çekişler 
Yine de güzeldir bu sevda her şeye rağmen. 

Çöker üstüne bir özlem
Dalıp gider gözlerin ta uzaklara
Resimlerde sesini, gülüşünü öpersin
Isırır yüreğinin ucundan gözlerinin gülüşü
Delice bir kan akar damarlarından
Hiçbir şey duymazsın,
Gülümsersin öylece.

Her şey sevilesi bir kokuya bürünür
Yüreğine astığın gülücükler.

Kaç kez adını sayıklarsın
Kaç kez kendi elinle kurban edersin
Kaç kere şu sunağa yüreğini.

Kaç kere kan çanağı gözlerle uyanırsın şafaklara
Kaç kez düşürüverirsin adını yıldızlı yakamozlara.

Ve....
Göğsünde maviler dolusu sevdalı
Derin bir boşluk
Bir iz
Hırçın bir deniz,
Defterler arasında
Yığınla gül kurusu şiirler
Anılar kalır geriye
Anılar kalır
Anılar kalır...