Üşümüşüm,
Ufak bir dileğim vardı
Her şeyin bir niyesini sordum
Ben maviye inandım, mavi göğe
İzlerini dokuyordu oysa zaman yüzüme.
Sevmenin Allah'ını bilirim
Bir sevgi çizdim önce usuma
Okşadıkça, okşadıkça ısındı biraz kalbim
Yıldızlı gecelerde,
Kenar mahalleye taşıdım
Acının ortasında sevmeyi.
Her türlü çileyi çektim
Haroşa bir hayat sürdüm bir ileri bir geri
Sevmişsin sevmemişsin kimin umurunda.
Derin hüzün içindeydim zaman zaman
Küçük boşluklara düştüğümde
Hayatı bulmayı aradım hep anlatılarda
Hep küskün kaldı sulamadan
Pencere arkasındaki Sardunyalar bana.
Başımda rüzgar vardı sonra fırtına çıktı
O kadar yol gittim ki
Kaybolmak istedim bir zamanda
Uçsuz bucaksız deryalarda.
Bazı vakitler;
Sevdiğim odalar geçti gözlerimin ucundan
Duvarları kireç kokan
İçine asılmış çamaşırlar
Soba bacaları
Radyodan yayınlanan futbol maçları.
Pencerenin ucunda, kulağımın dibinde
Cama çarpıp duran bir sarı yaprak
Hep anımsarım,
Nedense hep merak ederdim ben
Şehir orasından geçen tirenin hep nereye gittiğini
Gece, ışıklarıyla yana yana.
Çok eskilerde kaldı çocukluğum
Tatlı rüzgarların estiği sokak aralarında
Bir hoş seda ile,
Şimdi sessizlik içinde
İzleri kaldı bir yerlere kazıdığım
Bir yerlere yazdığım ismim.
Hayat daha yazacak mısınız der bana
Hangi kitabın arasında saklayacağım
Hangi şiirleri dökeceğim bilmiyorum.
Başaklar ağırlaştı
Meyveleri tatsızlaştı ağaçların
Kaç ah döküldü dallarından
Ben payıma düşeni aldım,
Hayat şimdi sisli bir perde biçiyor gözbebeklerime
Sarı Zakkumlar gibi,
Kaşlarını çata çata artık atıyor kalbim.
Babamın yorgun eve geldiği günler gibiyim
Yaşlanıyorum.
Ayrılıklar sonradan koyar insana
En sevdiklerinin zamansız gidişi gibi
Ve bir gün veda edeceğim bu hayata
Her şeyin bir sonu olduğu gibi...