28 Temmuz 2017 Cuma

Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi


Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Yeşil akşam altındaki sahiller,
Ayın okşayan ışığında.
Bir yerde sen, bir yerde ben
Şimdi sırtımızda gecenin rüzgarları,
Bir senfonik şiir eşliğinde
Renkten renge giren sözcüklerle
Gömülür derin bir sessizliğe sevda..
Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Çalınır şarkılar, bir deli rüzgar eşliğinde,
Kimse duymaz, bir sen bir ben duyarım.
Kaçak bir bulutun bakıştığı saatte
Bulutlar ve kuşlarla örülür bu gece,
Bekler bizi belki yıldızlar kavşağında,
Kanat çırpar aşk, lavanta bahçesinde..
Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Cam gibi hayat gibi
Açılmak, geçmeli içinden, koşarak gitmek
Delişmen kuşlar gibi.
Sığdırıp bir nehirde kucaklar seni
Birden bire karışır, öykülere, şarkılara gülüşler,
Ve öper dudaklarını ılık bir rüzgar
Ayın suya düşerken resmi..
Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Erik ağacı çiçeğe durmuş
Saçlarını okşadığını düşün,
Yeşil yosunlu akşamlarda
Çıngıraklar gibi ses verir için.
Gökyüzü yırtılmış
Gece martılar dönerken sahile
El kadar maviler döker içine..
Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Dolar gözlerine bir yağmur gibi
Ormanın karanlık şarkısı büyürken
Fısıltısı birleşir sonsuzlukta.
Aşkı anlatan bir ses
Fısıldar dudaklardan kulağına,
Gecenin sesine tutunarak
Biter gün ışığının oynaştığı saatlerde...

27 Temmuz 2017 Perşembe

Ne güzeldi seni sevmek güzelim














Ne güzel günlerdi o günler 
Seni yaşamak 
Seninle yaşamak  
Gecelerin karanlığını yara yara 
Bir yıldız gibi. 
Ne güzel şeydi seni sevmek güzelim,
Hani bir volkan gibi 
Patlarsın ya.ansızın,
İçindeki sevdayı bir fidan gibi çılgınca
Çoğaltmak istersin ya yaşatmak için
Kokusunu hissetmek için çiçeklerin,
Bir kelebek gibi uçmak istersin ya bazen
İlmik ilmik dokuyarak
Bir koza gibi hayatı,
Her an
Her saniye
Gözlerindeki ışıltıyı
Deryalara sığdırmak istersin ya delice,
Bir çakıl taşı gibi sahillerde rengarenk
Bir inci,
Sevmek gibi
Aşk gibi
Sen gibi
Ne güzeldi güzelim seni sevmek...

13 Temmuz 2017 Perşembe

Gelseydin eger


Gelseydin eğer,
Deniz basardı içimi, yağmur sonrası karanlıkta
Bir mavilik çökerdi, düşerdi içimdeki serin göllere,
Yıldızlar semadan bir bir dökülürdü üstüme
Sokulurken akşam kızıllığına sahiller .
Bir şeyler, bir şeyler patlardı gözlerimden
Bir ada rüzgarı gibi sürter geçerdim geceyi.
Gelseydin eğer,
Mor menevişli dağlarım olurdu
Kardelenlerim olurdu, kayalıkları delen
Belki bir gül açabilirdi sesinde,
Silinebilirdi kuraklığın belki bütün izleri bahçelerde.
Gelseydin eğer,
Hani, savrulursun ya bazen kendine
Belki, bir şey kalmaz sanırsın ya
Gözlerin gelir geçer gözlerimden.
Bir yıldız yağar yağmur yağarken
Islık çalarak, bir sedef gibi düşerdi ellerine.
Gelseydin eğer,
Güz yüklü yüreğimden
Bir kuş sürüsü havalanırdı semaya,
Gittikçe çoğalan.
Yürek boşluğunda bir ah, bir iç çekiş
İçimde engin kıyılara açılma özlemi doğardı.
Gelseydin eğer,
Yağmura susamış çatlayan dudaklarım
Çiçeğe su yürümesi gibi,
Hayatın şah damarlarında dolaşırdı
Hesapsız bedelsiz,
Mavi şimşekler çalardı griye çalmış bulutlardan.
Gelseydin eğer,
Sonbaharın tozlu kafesleri içinde
Yitik düşlerimi kovalardım,
Yeşil yosunlara takılıp günlerce
Gitmek isterdi canım, hayatın gittiği yere.
Ve mavi bir akşamın altından süzülerek
Düşerdim içimdeki denizin serin derinliklerine...

Bir çiçek gibi




Döktüm içimi bir bir 
Gözümü kaçırmadan gözlerinden 
Koydum göğsümün üzerine  
Bir çiçek gibi 
Nasır tutmuş ellerini... 


7 Temmuz 2017 Cuma

Çocugum



Yağmuru olmalı penceresiz bir evin
Üşümüştür ayakların çocuğum.
Dağlar yitirdi bak artık kekik kokusunu  
Sen büyürken alıp götürmüşler ardınsıra
İçinde sakladığın baharı,
Kara kışlar sana kaldı.  
Sen bahar kokman gerekirken 
Sağırlaştırdılar içindeki umudun çığlığını. 
Yetişemedin mutlu masalların sonuna, 
Direnirsin ,yokluğun, yoksulluğun en alasına 
Kuru bir ekmek, acı bir soğandır açlığın. 
Sürersin hüznünü gün yüzü görmemiş yüzüne,
Kalmıştır bakışın belki bir kuşun kanadında 
Körpeliğini yitirmiş ihtiyar çocukluğunun.
Bakışına tutunur dalsız masalsız kuşlar
Bir hüzün daha oturur gözlerine çaresiz
Ve yokluğun kalabalığında, kaybolan yüreğinle.

Kalk çocuğum tut ellerimden
Toplayıp biriktirmelisin,
Yağmurları,denizleri küçük avuçlarında
Devir gözlerinin mavisini güneşe,
Bozkıra benzeyen gülüşlerini
Getir götüreyim seni umuda.
Yarına umutla bak azaltarak hüzünleri
Sevdaları sevdalara katıp düşe kalka büyüyeceksin,
Uzaktan bir hasretlik türküsü çalarak...



4 Temmuz 2017 Salı

Bu gece çok uzun olacak


Bu gece çok uzun olacak,
Çılgınca kelimeler türeteceğim senin için
Alev alev yanan sevgileri anlatacağım.
Şekilden şekile giren kağıttan kelebekler yapıp
Gözlerindeki o ıssız bakışların dibine
Yasemenler ekeceğim,
En derinlerine çekeceğim kalbimin
Belki de zaman akıp gidecek fark etmeden.
Yeşil gözlerine takılıp kalacağım bu gece
Tıpkı rüyalarımdaki gibi,
Büyülü sessizliğini bozan bir hava,
Yükselen uğultuları içinde yalnız sen olacaksın.

Saçlarından gün ışığının parıltısını görüyorum,
Sana, denizlerden parlak inciler getiren
Sevda türküsü çalan kuslardan bahsedeceğim.
Çiçek yüklü dallarda, defalarca söylenen şarkılarda,
Uçsuz bucaksız düşlerimde yalnız sen olacaksın .
Düşler, umutlar, sevinçler,
Nasıl söylenir gerçekten bilmiyorum
Bu gece çok uzun olacak
Çok...