25 Nisan 2024 Perşembe

Sanılar





Yalnızsındır 
Tek başına kalmış gitmiştir gözlerin 
Düşünüyor olabilirsin bir olmazı 
Kim bilir; 
Yollara düşmüş olabilirsin çaresiz 
Gitmiş olabilirsin 
Geçmişten bir masal 
Yırtık bir öykünün çocukluğuna. 

Üşümüştür ellerin yaz sıcağında
Boğum boğum olmuş, nefessiz kalmış
Boğazına atmışsındır düğümleri
İçin içine ağlamışsındır belki
Öylece kalakalmışsındır tek başına
İçinden geçenlerle hiç tanışmadığın yerlerde.

Yanık bir türkü söylemişsindir
Yanık otlar ortasında belki,
Başıboş caddelerde
Donuk yüzlerle yüzleşmişsindir
Kapılmışsındır gri bir yaşama
Sığamamışsındır artık hiçbir yere.

Olur ya;
Her şeye rağmen
Derin bir nefes almışsındır
Mavi bir ırmağın dalgalı koynunda,

Kim bilir belki de
Seni bir evin penceresinden
Al dudaklı, pembe yanaklı
Elinde bir gül, bekleyen bir sevgilidir
Silip baştan yeniden başlamışsındır hayata.

İçinde dalgalı sımsıcak bir okyanus
Dokunmayı özlemişsindir
Omuzuna koymayı başını
Ruhunu besleyen, yeniden baharı
Yeniden baharı
Özlemişsindir...

23 Nisan 2024 Salı

Öylesine





Koca bir çınar gibi 
Oracıkta duruyorsun öylesine 
Kim bilir neler saklıyorsun 
Yüreğinde yuvalanan eski sevdaların 
Acıların ezikliği okunuyor sanki yüzünde 
Üstü örtülen sancılarını bedeli olsa gerek. 

Bastırılan isyanlar var 
Upuzun tüller çekiyorsun 
Dalgınlıkla yığıyorsun gözlerine, 
Yurt edinen kardelenlerin gizlice eridiği 
Yüreğinde olgunlaşan bir ızdırabın izi var. 

Güneşin çekip gittiği saatlerde
Solgun bir ay gibiydi yüzün
Sağanak yağmurlar gibiydi sessizliğin
Dudaklarının kenarından.

Adını koyamadığım
Yalnızlığın bu sığ suları da
Rüzgar gibi bir sarılış var
Hep aynı sancılar işte
Koynunda depreşen
Denizlere karışmayı bekleyen
Sabırsız nehirler var sanki
Gümbür gümbür damarlarında akan.

Bir yaz gecesi
Martıların seviştiği saatlerde
Mehtaba geldin ansızın
Uçsuz bucaksız bir kıyıya dönüşüyordu
Sadece benim duyduğum aynı ses
Yankılanıyordu
Sanki kol kola yürüyordu nefeslerimiz
Peşinden koştum hep
Yetişemedim
Düştüm
Kanadı dizlerim
Tıpkı çocukluğumda olduğu gibi
Bir daha bir daha
Yankılanmayacak galiba
Öylesine,
Aynı ses
Aynı ses...

21 Nisan 2024 Pazar

Gül Kokuyorsun


Nisan'a bir var 
Ay ışığı orada 
Büyüsü bozulmakta koyu üşümelerin 
Yansıyan ışığında. 

Yağmurlar başladı 
Dağılmış öyküleri oluşturma zamanı şimdi 
Nasılda bir telaş dokumakta kuşlar 
Ilık ılık sımsıcak gülüşlerle 
Biraz daha sesli mırıldanmakta şarkılar. 

Bir bahar dalı
Bir tül gibi yaprak yaprak
Yeşil kokmakta sarı güller
Nazlı bir gelincik gibi
Birazdan sen kokacak yine her şey.

Bilinmeyen ne şeyler fısıldar kulağına
Yüreğinin çok daha derin boşluğundan gelen
Anlatmak istersin ya anlatamazsın
O çocuksu güzelliğiyle hani,
Farzet ki ne fırtınalar koparır
Geçen bahardan kalan sevdalar.

Lekesiz bir gökyüzü
Susmalar biriktiriyorum içimde
Gözlerine baktım, yine gözlerine
Kim düşünür ki bundan sonra sonbaharı
Güz üşümelerini.

Nisan'a bir var
Başucumda bir tutam şiir
Ve sen,
Ne olur biraz daha kurulsan geceme
Şafak sökmezlerden
Sürgünlerden evvel
Avuç dolusu görmediğim düşler var daha
Ne olur öylece kalsın ellerin
Gece uyanırken sabaha
Ellerin öylece kalsın
Ellerin öylece yüreğimin üzerinde
Gül kokuyorsun
Gül kokuyorsun !