25 Mayıs 2024 Cumartesi

Böyle Aşkların Birinde





İçinde dalgalı sıcak bir okyanus 
Buğu buğu 
Yalım yalım gözler 
Yüreğinde ufak sürgün telaşı, 
Kan kırmızı şarap renginde 
Nar çiçeği gibi gamzeli yanaklar. 

Tanrılar uykuya çekilir birden 
Demli ışıltılar altında 
Mehtaplı bir gecenin kapısını çalar ay 
Gülüşünün yakamozlardaki ışıltısı 
Sıyrılıp kendinden geçirir seni. 

Rüzgara dokunur dalga dalga saçlar
Okşar yanakları
Savurur kendini katarak
Vurur gider karşı sahillere
Bir şarkı mırıldanır bıçkın istekle
Dudakları.

Nasılda yakışır
İçinde çiçek açan dallar
Pembe pembe olan her şey, yüreğine,
Defalarca, defalarca öpmek ister
Alnından,
Tenhalarda çoğalır
Boşlukta yankılanan seslenişler.

Bir coşkun nehir olur
Islanmak ister
İliklerine kadar ıslanmak
Ağlamak ister
İki farklı ırmak gibi gözleri
Böyle aşkların birinde.

Çapaklı ilişkilerden farklı
Sol yanındaki boşluk
Kendini arar
Sevgiye gömülmüş sanki
Hangi zamanda/n kaldı bu aşk
Böyle bir sevda
Böyle aşkların birinde
Böyle aşkların birinde...

11 Mayıs 2024 Cumartesi

Sevmeyi bir Dene !





Göğsünde gezdir 
Sımsıcak ellerini 
Sevmeyi bir dene 
Sızar bir aşkın demli buğusu 
Damarlarından, 
Dili çözülür duyguların 
Nefesin tekler 
Yutkundurur 
Kalpteki kıvılcımlar 
Ağzı açılmamış sözcükler dökülür 
Dudaklarından. 

Sevmeyi bir dene, 
Ay ışığında 
Cemre söylencelerinde 
Ruhunda şimşekler çakar
Nakış nakış dokur
Oya oya işler ruhuna aşk.

Dalıp dalıp gitmelerde kalır aklın
Göçe duran kuşlar gibi,
Narin bir ırmak gibi akar
Yüreğinde özlem
Gün doğumu şehnaz bakışlar
Bir bekleyiş bırakır senin ardından.

Sevmeyi bir dene
Sığın bir kenarına sevdanın,
Taze sürgün dallarında
Utangaç tomurcuklar gibi
Yüzün kızarır,
Tutkular
Papatya falları
İç çekişler
Sıyrılıp kendinden geçirir seni
Tıpkı,
Bahara aldanmış kardelenler gibi
Kardelenler gibi...

9 Mayıs 2024 Perşembe

Bosluk.


 
















Gözlerine bir baksan
Akıcı bir gözle bir baksan,
O derin boşluğa
Göğün gözyaşlarını toplayıp
Dokunsan ağlayacak.

Süzülecek gül yangını yanaklarından 
İçinde biriken arsız yağmurlar 
Ne kasırgalar estirecek 
Yüreğinin boşluğunda inleyen sevdalar. 

Sen geceyi renklere boyarken
Bu kaçıncı depremdir bilinmez
Gözlerindeki o derin boşlukta.

Bir bakmışsın
Yağmurlar dinecek
Kalbinde büyüyecek gölgeler
Tenhalar çoğalacak
Lambaları sönecek gecenin
Gömülecek karanlığa bu şehir
Gidenler gitmiş olacak
Yalnızsındır,
Ve bir daha,
Kimseler yakamayacak o ateşi
Sahiplenmeyecek
Sulanmayacak
Aşkın gözyaşlarıyla o yürek
Anlayamayacaksın
Anlayamayacaksın...

6 Mayıs 2024 Pazartesi

Gülün Soldugu Aksam


Alaca ikindi gölgelerinde 
Geceye kırıldı aniden zaman 
Nereye taşır seni yüreğim 
Silip atamazsın ki takvimlerden zamanı 
Başka türlü anlatılmaz ki bu üç fidan 
Boynu bükük gül tomurcukları. 

Sesini yitiren gerçekler kayıp 
Kokunuz siniyor şimdi 
Gülün solduğu akşamlara, 
Sökülmekte zamanın ruhu 
Gri sulara batırılmış gerilmiş yumruklar 
Taş merdivenlere tırmanan bir yüz 
Gözlerdeki derin boşluklar
İsyan etmekte derin izler bırakarak.

Yürüyordunuz,
Yürüyüp gidiyordunuz idama
Gülüyordunuz
Alev alev ay gibi
Işıl ışıldı gözleriniz
Astılar sizi o çıkmaz dehlizlerde.

Dışarıda ay, güneş, yıldızlar ve deniz
Hepsi sizin içindi oysa
Dalgalı sularda yankılanan
Hepsi sizin içindi yakamozlar
Ve,
Acı badem kokusu gibi
Bir beyaz çığlık sabaha kadar
Yine dalmışım aynalara
Siz yoktunuz artık.

Bu şehrin sokaklarında
Şimdi ayazlardan çıkmaya çalışıyoruz
Acılarla büyütüyoruz çocuklarımızı
Yüreğimiz paslı bir kafes
Karanlık bir deniz
Bir dipsiz kuyu gibiyiz
Şimdi uzak denizleri özler oldu yüreklerimiz.

Terli şimdi sokak lambaları
Boynu bükük kır çiçeklerinin
Koskoca geçmiş, uykulara yatırılmış zaman
Yapraklarını savura savura bir kızıllık içinde
Tonu değişti gelincik tarlalarının.

Ruhumuz bedenimizden çekiliyor sanki
Bağbozumundan sızan damlacıklar
Çöl bakışlı gözlerdeki ırmaklara
Uzak denizlere akıyor gözyaşlarımız
Ulaşamadığımız.

Gördüm seni dün gece
Erkenci tohumları açıyordu tomurcukların
Bahar yavaş yavaş yaza çiçek açmakta
Açelyalar gibi
Açelyalar gibi...