16 Şubat 2024 Cuma

Uzakların Fısıltısı















Hava bozdu 
İçimi bunaltan bir ses 
Kaç rüzgar kırılacak birazdan bilmem eskilerden, 
Çığlık çığlığa sancılı bir kağnı yüreğim 
Taşıyor bastırılmış hayatların kavruk başaklarını. 

Yüreğimden göğe yükselen 
Ah şu fısıltılar var ya 
Çarpıp parçalanıyor gövdemde bir kristal 
Gömülüyor düşlere.

Şu saatlerde
İçimde akmak isteyen bir nehir var
Damarlarımdan şaraplar damıtarak giden
Kıvrılan ırmaklar geçer haber vermeden
Sevdalar
Arzular
Maviler
Hep o öpüşmeler
Hep o özlem uzar gider içiimden.

Avuçlarımda dolu dolu soluk papatya kokusu
Terkedilmiş bahçelere çekiliyor
İç içe geçen kırılıyor kır çiçekleri
Fısıltılı uzaklarda kayıplara karışıyor.

Sıradanlaşan notalar çalıyor
Unutamadığım düş aşklarının gezindiği sokaklarda
Kuytularda…

14 Şubat 2024 Çarşamba

Aydınlık Neyin Olur Senin?


















Bana soruyorlar
Aydınlık neyin olur senin? 
Kıvranıp duruyor şimdi, derin uykularda, 
Ne kadar itsem, azıcık bir kenarını bulutun 
Gökyüzü gülmüyor 
Mavileri bile aynı değil 
Yaldızları bile vurmuyor 
Bizim olan kıyıya.  

Oluk oluk kanayan 
Delik deşik oldu kalbim 
Kaç yara aldı bilmezsiniz
Hep korktuğuma benzedim
Gittikçe yalnızlaşıyorum
Kimseye kendimi anlatamadım.

Sıralı bir inci gibi diziliyorlar
Gözlerimin çevresinde gözyaşlarım
Telaşlı yağmurlara yakalanıyorum
Islandım, kırıldım tırnak uçlarıma kadar.

Sular daha soğuk
Rüzgar daha serin
Aktıkça ağaran bir suyun bulanık ırmağında.

Sevgiler ayak üstü
İlişkiler isteksiz
Unuttuğumuz neydi
İnce sevgileri besleyen,
Daraldıkça daraldı açık sandığım pencereler
Duyamıyorum çok uzaktan gelenin
Kanatlarını cama vuran olduğunu güvercinlerin.

Ucuz korkuların kör kuyularında
Bütün şarkılar yalnızlık kokuyor
Hep kötü şiirler yazdığım için mi acaba
Ellerimi kanattı bütün güller.

Yeni şarkılar söyleyen yeni insanların
Ayak izleri daha farklı ışıklı kaldırımlarda
Aydınlık daha farklı loş ışıklı sokaklarda.

Çocukluğumu öğrenmeye çalışıyorum
Çocuklardan şaşırarak
Kendimi arıyorum
Ara sokaklarda salaş kahvelerde dolaşarak..

İçimden geçenleri söyledim sanıyorum
Düşünmedim bir başka şeyi
Unutmuşum nicedir paylaşmanın mutluluğunu
Beklemek, beklemek, beklemek
Aydınlık neyimiz olsun bizim?
Aydınlık neyimiz olsun bizim?


11 Şubat 2024 Pazar

Bir Şeyleri Eksik Bu Öykünün


Yokluğunun sancısı çöktü gecelerime 
Bir rüzgar saçların sandı yalnızlığı, avuçlarımda 
Öyküler yazılmıyor artık yağmurlarda, sevdalı 
Damla damla sızıyor ıslak yara gibi içime hasretin 
Alıp götürüyor yine beni ötelere bir yerlere. 

Bir şeyleri eksik bu öykünün sanki 
Bir türlü dökülmüyor şiirlerime imgelerim, 
Denize küsmüş martılar yokluğunda
Aşka, sevdaya küsmüş
Sokak lambalarının ışığına,
Durup dururken gökyüzüne küsmüş
Çam kokusuna, kuş seslerine
Yağmur sonrası gökkuşağına küsmüş tümcelerim.

Neyi kayıp, neyi eksik bu öykünün
Neyi uçup gitti avuçlarımdan,
Düşmüş papatya yaprakları bir bir
Hangi çiçekler soldu bilmiyorum.

Derin susmalar var bu öyküde
Kimse bilmiyor kaybolan şeylerin yokluğunu
Benden başka, kimse bilmiyor,
Ah ne çok denedim, gidenler gitmiş çoktan oysa
Kalan ben
Susan kalemim
Şiirlerim küs senin gidişinle bana.

Cemrelerde küsmüş baharı getiren
Dönmez olmuş kuşlar dönencelerde
Yaralarım daha derine, daha derine inmekte şimdi.

Bulutlar geldi geçti hep yanımdan
Hep eksik kaldı bir şeyler şiirlerde
Öyküleri yazılmıyor yağmurlarda sevdaların,
Yıldızlar derin uykularda
Dalgasız bir ay sularda
Yakamozlar suskun
Yokluğunda.

Bir şeyleri eksik bu sevdanın . ..