İçimi bunaltan bir ses
Kaç rüzgar kırılacak birazdan bilmem eskilerden,
Çığlık çığlığa sancılı bir kağnı yüreğim
Taşıyor bastırılmış hayatların kavruk başaklarını.
Yüreğimden göğe yükselen
Ah şu fısıltılar var ya
Çarpıp parçalanıyor gövdemde bir kristal
Gömülüyor düşlere.
Şu saatlerde
İçimde akmak isteyen bir nehir var
Damarlarımdan şaraplar damıtarak giden
Kıvrılan ırmaklar geçer haber vermeden
Sevdalar
Arzular
Maviler
Hep o öpüşmeler
Hep o özlem uzar gider içiimden.
Avuçlarımda dolu dolu soluk papatya kokusu
Terkedilmiş bahçelere çekiliyor
İç içe geçen kırılıyor kır çiçekleri
Fısıltılı uzaklarda kayıplara karışıyor.
Sıradanlaşan notalar çalıyor
Unutamadığım düş aşklarının gezindiği sokaklarda
Kuytularda…