21 Ekim 2022 Cuma

Bir Tatlı Telas Aldı Gecenin Rengini





Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Yeşil akşam altındaki sahiller, 
Ayın okşayan ışığında. 
Bir yerde sen, bir yerde ben 
Şimdi sırtımızda gecenin rüzgarları, 
Bir senfonik şiir eşliğinde 
Renkten renge giren sözcüklerle 
Gömülür derin bir sessizliğe sevda.. 

Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Çalınır şarkılar, bir deli rüzgar eşliğinde,
Kimse duymaz, bir sen bir ben duyarım.
Kaçak bir bulutun bakıştığı saatte
Bulutlar ve kuşlarla örülür bu gece,
Bekler bizi belki yıldızlar kavşağında,
Kanat çırpar aşk, lavanta bahçesinde..

Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Cam gibi hayat gibi
Açılmak, geçmeli içinden, koşarak gitmek
Delişmen kuşlar gibi.
Sığdırıp bir nehirde kucaklar seni
Birden bire karışır, öykülere, şarkılara gülüşler,
Ve öper dudaklarını ılık bir rüzgar
Ayın suya düşerken resmi..

Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Erik ağacı çiçeğe durmuş
Saçlarını okşadığını düşün,
Yeşil yosunlu akşamlarda
Çıngıraklar gibi ses verir için.
Gökyüzü yırtılmış
Gece martılar dönerken sahile
El kadar maviler döker içine..

Bir tatlı telaş aldı gecenin rengi
Dolar gözlerine bir yağmur gibi
Ormanın karanlık şarkısı büyürken
Fısıltısı birleşir sonsuzlukta.
Aşkı anlatan bir ses
Fısıldar dudaklardan kulağına,
Gecenin sesine tutunarak
Biter gün ışığının oynaştığı saatlerde...

16 Ekim 2022 Pazar

Üzülme Cancagızım


Üzülme cancağızım 
Geçecek o eski ağrı geçecek 
Dayadım başımı 
Bir dut ağacı gövdesine 
Koynuma yatırdım 
Uyutuyorum yüreğini 
Gül tomurcukları içinde. 

Üzülme, 
Şafağın uyanma vakti şimdi 
Çiçeğini ilk açan bir tomurcuğun heyecanı var, 
Yüreğimde 
Gül kokulu gözyaşlarının her damlası 
İç sesimde çığlık çığlığa 
Derinden bir nehir akıtıyor içimde, 
Ta uzak düşlerden 
Yıldızlar topluyorum parça parça
Sana avuçlarımla.

Üzülme cancağızım
Çılgın arzularla tutuşan
Bir yürek var senin için
En uzun şiirleri yazıyorum
Sana dinle
Yeniden gelecek o yaz inan
Yeniden
Kızıla boyanmış bir gecede
O eski ağrı geçecek
İçten sımsıcak gülüşlerle
Nefes nefes
İçimize çekerek
Yaşamı
O eski ağrı geçecek
Geçecek
Geçecek ...

14 Ekim 2022 Cuma

Karlı bir Gecenin Safagı


Öyle güzel 
Tam kalbim ısınıyor derken 
Rüzgar bir başka dokunur birden yüreğine 
Deniz yağmurları yağmaz olur 
Uzandığın deniz mavi değildir artık, 
İrili ufaklı belki binlerce 
Çığlık çığlığa 
Martıların sesini duyarsın uzaktan 
Sürtüne sürtüne kıyılara vuran 
Uğultulu yorgunluğunu dalgaların. 

Mevsim kıştır 
Zaman kurşun gibi ağırlaşır 
Düşersin 
Çığ altında kalmış gül gibi
Kan kırmızı karanfillere ağıtlar yakarsın
Düşen her bir kar tanelerinde.

Kış rüzgarı öyle çok eser ki içinde
Bulutlar dolaşır başında ister istemez
O kadar senden uzaklaşır ki mavi
Siyah beyaz tuşlarına basarsın
Karlı bir gecenin.

Önce bir yağmur, bir yağmur yağar
Ardından kar
Sonra kanatları yaralı iki kuş
Uçamaz
Uçamaz dona kalır
İçine bir sızı düşer ya bazen
İşte öyle bir şey
Uçup gidesin gelir her şey gibi
Göçebeler gibi uzaklara
Kimi hiç bir iz bırakmadan ardında.

Kayar yıldızlar gün gelir hayatımızdan
Yalnız bırakır gün gelir
Savurganca harcadığımız hayat bizi
Biliyorum çok zor
Arar gözlerimiz
Bahar pembesi, kış beyazını
Karlı bir gecenin şafağını
Karlı bir gecenin şafağını...


12 Ekim 2022 Çarşamba

Gölgen Zamanın Penceresinde



Yıldızlar dökülüyor 
Gecenin avuçlarından 
Karanlığı delercesine, 
Gözlerim gözlerini arıyor 
Rüzgarda savrulan 
Uzaktaki ipek saçlarını. 

Bir ses yalpalanıyor/duyuluyor 
Çoğaldıkça çoğalan 
Tenime dokunan. 

Nasıl da sokulmakta 
Yüreğin yüreğime, 
Yüzünün gamzelerinde bir karanfil
Öyle güzel esiyorsun ki
Senin varlığın içimde
Yudum yudum gönlüme,
Hiç aklımdan çıkmıyorsun.

Ilıman iklimlerle dolu içim
Siyah beyaz çalıyor şarkılar bu gece.

Bu güzel Ekim akşamında
Bir belirip bir kayboluyorsun
Saklama benden kendini ay uykuda
Kırmızılar giyin gel
Gül rengi oyalı işlemeli
Çevir bakışlarını
Son tülünü çektim gecenin üstüne
Gölgen zamanın penceresinde...

9 Ekim 2022 Pazar

Güz Yagmuru



















Güz yağmuru 
Damla damla düşer 
Yoklar tenini 
Okşar gibi, 
Derin bir sızı yakar yüreğini 
Ipıslak bir hüzün 
Islak yıldızların eteğinde 
Belirir birden 
Yüzünde inadına bir tebessüm. 

Yanık kokan bir karanfil 
Gözlerinin ufuklarında tüten, 
Avuçlarında hep güz yağmurları 
Söndürmez ki içindeki ateşi. 

Bulutların sardığı ufuklara
Öylesine bırak sende
Güz rüzgarı gibi savrulsun saçların.
Güz yağmurunda.

Birini arar gibi
Unuttuğunu sandığın
Bir nefes ararsın yağmurun sesinde
Sanki orada durur gibi
Damla damla
Kaybolur gider varlığın
Birden derin uzaklara.

Olur ya bir gün
Gecenin karanlığında
Dar ve uzun
Ölü bir sokaktan geçersen eğer
Bir öpücük kondurur alnına
Güz yağmuru,
Olmayan bir şarkıyı paylaşır seninle
Tenha bir güz bahçesinde
Öksüz bırakır bu kentte seni
Öksüz bırakır
Öksüz bırakır...