15 Haziran 2017 Perşembe

15 Haziran 0

Bakma bana öyle çocuk

Bir zamanlar unutulmuş bir duygu
Tutsak bir yürek ve kayıp bir sevgi
Yıldızların aşkı kadar uzak,
Zamana ağıtlar yakıyorum.
Gecenin hissedilmeyen ayazında
Öylece donup kalıyorum...
Bakma bana öyle çocuk;
Beni duymayın ne olur,
Benle umutsuzluğa kapılmayın.
Ben hüzünlerle sevdalandım,
Sonra kaybolurum zamansız, hafızalardan
Sessizlikle sessiz kalıyorum ben...
Düşüncelerden, bir yıldız gibi kayıp gitmek
Üşüyorum, güneşin doğmadığı bir yerde,
Özlemin bir yangın yeri çocuk
Özlüyorum diyemiyorum belki sana...
Ta ötelerden bir ses duyuyorum
Gitmek istiyorum,
Hissediyorum,hüznün sende bıraktığı acıyı çocuk.
Umudu hayal ederken
Ben artık yazdım şiirlerime
Sonrası olmayan, olmayan bir sevda ile,
Mavinin ötesinde bir renk olmak
Notaların sığmadığı bir türküden,
Mavi gülücüklerle ağladık, birlikte çocuk
Gülücüklerde kalan adı yasak sevda
Masmavi göğe rengini veren gözlerin
Küçük yüreklerde sızan
Sızan, diliniz diliniz olsun çocuk...

13 Haziran 2017 Salı

13 Haziran 0

Ne kaldı geriye


Hayat ağacının yaprakları dökülürken bir bir 
İçimde dolmayan derin bir boşluk var,
Akıp giden bir zaman, 
Bilinmezlere,
Dönüp duran bir dolap 
Şimdi anımsamaya çalışıyorum da 
Kaç yıl geçti acaba,
Kaç yıl geçti yaşantımızda 
Saçlarıma dökülen aklardan başka
Ne kaldı elimizde
Ne kaldı geriye...

9 Haziran 2017 Cuma

09 Haziran 0

Geçmişin izleri


İnce bir tül gibidir insanının elleri
Bir şey vardır onda bizi diri tutan
Kendine kıvrılmış, hasadını toplamış  
Geçmişin anılarıyla örülü
Çoraklaşmış topraklardan umut,
Yaşamın renklerini içinde taşıyan
İzler vardır, tortusu vardır...

7 Haziran 2017 Çarşamba

07 Haziran 0

Karantina sesleri


Geceye benzeyerek hiçleşen her şey gibi 
Şimdi sana kavuşma yürüyüşü 
Akrebin peşinde boşu boşuna koşan 
Yelkovandan ayrık değil…
Sen de gecedesin ve belki de 
Her şeyin hiçleştiğinden yakınıyorsundur.
Ne gece ne de biz ayırdında değiliz tüm bunların…
Dolunay ışıltılarını severdin.
Onların ışıltısı altında yusufçukların enkazını sürüklüyor ırmak…
Yüreğindeki deltaları hangi ırmağın oluşturduğunu sorma bana.
Ama durmaksızın aktığını bil yeter
Çıkmazdayım
Çünkü ıssızlığın gölgeleriyle yarenleşen bu ölü kentte
Kimler tarafından yırtıldığını bilmediğim sorgu kağıtları uçuşuyor ortalıkta
Hiç birisi sana benzemeyen kadınlar ağlaşıyorlar kapı önünde.
Onlar döğündükçe kapı kendiliğinden aralanıyor ve yeniden kapanıyor.
Ve herkesinde içeride tutuklu kalan yine ben oluyorum.
Yanaklardan sarkarken göz yaşları ıssızlık daha da mayalanıyor biliyorum
Sabahın nereye gizlendiğini bilsem tutup kollarından getireceğim.
Olmuyor
Senden ödünç bir sabah istesem ertesi gün için yüzüm tutmayacak…
Burada,morg bahçesinde
Ne kasımpatının rengi soluyor ne de susmanın kokusu dölleniyor
Birkaç objenin yeri değişiyor.
Hepsi o kadar işte.
Gürbüz bir idare lambası kısık ışığı altında sabahı emzirirken
Nalbant bıçkılarıyla yontulan aryaların neyi anlatmakta olduğunu
Onarılmaz ince hastalık sızıları
Paslı hançer vuruşlarıyla delik deşik ederken yüreğimi
Kaç x, ölüm kokusunu soğurarak kirli beyaz giysisi içinde kaskatı uzanmıştır oraya
Ve ne yapmaktadır
Çözmeye çalışıyorum aklım sıra.
Foseptik kokan uzun koridorlarda kirli kan izleriyle karışık astım bronşit nöbetleri…
Ve kaçan uykular…
Adı konul(a)madık bir gecenin üstüne düşmeyecek yine ay ışığı
Dışarısı ayaz. Üşüyor muyum korkuyor muyum yaşıyor muyum?
Neye sayarsan say
Yapraklarını çoktan dökmüş düşlerin
Sağaltan koynundadır kurumuş pınarlar
Sığ yasların inmelerinde yitip giden galoşlu topuk takırtıları beynimde zonkladıkça
Kağşanmadık ürpertiler bir bir sökülüyor yüreğimden
Şimdi sana kavuşma yürüyüşü
Geceye benzeyerek hiçleşen her şey gibi
Hiçliği bekliyorum
Hadi gel de yaşama
Hadi gel de anlatma...

07 Haziran 0

Tanık oldunuz mu?


Sahi siz gül kurusu sevdaları bilir misiniz 
Sahi siz sevdalı kuşların öpüşlerine 
Tanık oldunuz mu hiç  
Kanat çırpan kuşlara bakarak 
Bir gülü kokladınız mı, dalından koparmadan ? 

3 Haziran 2017 Cumartesi

03 Haziran 0

Ah kalbim


Ben seni büyüttüm, büyüttüm içimde 
Karanlık yüzünde kuru sevdanın,
Kuytularında kal, son ana dek  
Eksik kalanları çoğalt, sula içimde... 
Hadi benim kırgın kalbim 
Hadi anla bitsin bu mevsim.
Bağlara sererken çiçekleri ilk yazın 
Bir gri karanlık içinde sevinçle; 
Yıldızlar evet diyor, uzaklardan bak dinle 
Durmuş gecesine, gülkurusu ilk yazların. 
Çocukluğumu kanatlarında saklayan kuşlar 
Kulağımda, uzak zamanlardan gelen bir şarkı,
Gövdemden akar, bir karanfil gecesi
İçim dışıma vuruyor, bir ümitle sessizce
Ah benim kırgın kalbim
Aşksın sen, çiçeğe düşmüş damla
Bir mucizeye inandır beni artık,
Dilim lal tutmuş konuşamıyorum
Içimdeki gülleri titreten kalbim,
Yüzleşsin yüzümüz mevsimlerle
Akşamın altı gümüşe dönerken
Yüreklerde...

1 Haziran 2017 Perşembe

01 Haziran 0

Kelebek















Güneş, rüzgar ve gökyüzü 
Benliğini sarar, mor salkımlı üzümler,
Soluduğun hava  
Hepsi farklı anlamlar taşır içinde 
Genzinde bir yanık kokusu,
Boğazında düğümlenen bir kelebek  
Bakar bakar, hayallere dalarsın 
Rengarenk kanatlarını çırpar gibi,
Baktıkça onunla birlikte uçarsın
Gökyüzü kafesinin ıçinden geçer
Kendinden çok uzaklara
Göğe kanat çırparsın...