Dün, bir mektup aldım senden güzelim
Nasıl olduğumu
Günlerimin nasıl geçtiğini yazmışsın bana.
Askerlik bu, vatan hizmeti bu
Daha nasıl olsun güzelim
Kar yağıyor buralara.
Öylesine özlemişim ki seni, öylesine,
Şimdi dışarıda gecenin ayazı
Hayat buz tutmuş
Buz tutmuş ellerim,
Uzatsam, uzatsam diyorum
Eller mi;
O sıcak avuçlarının içinde
Isıtmak, eritmek istiyorum.
Her günün ufkunu sardıkça gece
Geceler bitmez, geceler derin,
Bir süre sonra derinden duyulur
Senin yokluğun, sana olan hasretim,
Avutur beni
Bana gönderdiğin resimlerin.
Şimdi, sen kendinden bahset güzelim
Bahar geldi mi oralara
Gövdesine, ismimizi kazıdığımız,
Sabahlara kadar dibinde oturduğumuz
O badem ağacının çiçekleri açtı mı.
Şimdi deniz kenarında olmak
Mehtabı izlemek vardı ,
Ay ışığının dalgalar üzerine vurduğu
Renklerin dansını izlemek isterdim
Seninle güzelim.
Üsküdar Eminönü vapurunda
Elimdeki simit kırıntılarını
Martılarla paylaşmak isterdim
Seninle birlikte.
Efkar bastı yine beni
Yine şarap döküyorum, kış ayazına
Rüzgar olup essem,
Beklemeden yorulmadan
Sana ulaşıp, yanaklarından
Öpsem, öpsem diyorum...